Soru sormak yerine sürekli cevap veren medya Hülya Hanım emekli mi?

KAYDA GEÇSİN Saçma sapan sorulardan vaz geçemediler, niye , çünkü soru sormaktan çekiniyorlar ve denenmiş sorulara devam ediyorlar, mesela ; Neden Padişahlar...

KAYDA GEÇSİN

Saçma sapan sorulardan vaz geçemediler, niye , çünkü soru sormaktan çekiniyorlar ve denenmiş sorulara devam ediyorlar, mesela ;

Neden Padişahlar Türk Kadınlarıyla evlenmedi ?

Osmanlı’da Evlenmek diye bir şey var mı , çok ciddiye alınacak bir soru değil ama yıllardır sorulur , evlilik Osmanlı’da tek taraflı bir akit , evlilik akti ise 2 kişilik bir sözleşme, bu bağlamda ne nikahı yahu ? Haremdekilerin her birine nikah kıyılacak olsa düğünden sefere çıkacak vakit kalmaz, saniyen 4 üzeri eş olmaz Abdülhamit başka formüller bulmuş , velhasıl bu soruları bırakıp neden padişahlar Türk kadınlarıyla evlenmedi sorusunu sormak ve laf karıştırıp bir türlü cevap verememek daha ne kadar sürecek ?

Bir başka soru ise neden pek çok yabancı ünlü gibi Bergüzar hamile iken göbeğini gösterdi , hani hamile kadın sokağa çıkmasına inat gibi mi bir denge oluyor , bence olmuyor tam aksi tezi kuvvetlendiriyor , aman çıkmasın gösterirse korkanlar olur , ne cinlik ama.

Ötesini bilemem, ne isterlerse yaparlar , yılların magazine tecrübesi Ali Eyüpoğlu vücut onların diyor elbette doğru, vücut üzerinde başka kimse hak talep etmiyor zaten , ne isterlerse gösterirler , cicişlerde bunu yapıyor , kimse bir şey demiyor . Sorun Bergüzar mı acaba ?

Burada önemli olan bu tür resimlerin kamu yayıncılığından yeri olup olmadığı malum kamu yayıncılığının kuralları vardır

Hepsi bu .

Yoksa karnın içindeki ortak bir yapım olduğundan kendilerini ve eşlerini alakadar eder , karım hamile karnını göstereceğiz konu komşuya bu gece bekleriz misafirliğe diye bir şey hiç duymadım , ama medyada olabiliyor.

Bir diğer önemli soru ise Hülya Koçyiğit "Emekliler devlete yüktür" dedi mi demedi mi ?

Yaşar Okuyan söyledi diyor.

Koçyiğit böyle bir ifade kullanmadığını söylüyor ve "Ben de emekliyim" diyor .

Kendi lehine tanıklık ediyor bir nevi !

Hülya Koçyiğit emekliyim diyince asıl soru geliyor , nasıl emekli yahu , her an bir iş yapma halinde , aileside .

Sayın Okuyan ve bizler demek hep yanlış biliyoruz Hülya Koçyiğit ve ailesi devamlı çalışıyor olduğundan emekli olduğuna inanmak zor, Maaşallah ailece her yerde her işteler , otel, plaj, dizi, akilelik , söyleşi, organik tarım , ahçılık bizim bilebildiklerimiz , üstüne üstlük birde emekli işine de girip maaşını alıyor ise ayrıca 41 kere maaşallah .

Hele ben dahil , bunca emeklerine karşın kapılarını sıkıca kapatan , bizlerin istisna akitleri ile en başarılı işlerdeki emeğimizi sosyal güvencesiz bırakan TRT’de hala manasız , içeriksiz bin defa tekrar edilenlerin tekrar edildiği program yapması da AKP usulü emekliliğinin bir parçası olabilir mi , neresi ‘Emekli’ Allah aşkına !

Emekli Akile olur mu zaten .

Sahi oradan da emekli olunuyor mu ? Al sana bir soru daha .

Bütün bunların üstüne Hülya Koçyiğit’in SODER (Sinema Oyuncuları Derneği) başkanlığı döneminde oyuncuların emeklilik hakkı kazanması için çalışmalar yapmış olması !

Emeklilikten vaz geçtik sosyal güvencesi olan çalışma hakkına razı insanlar , ne var ki yasak hiç tatmadığı için yasaklarla alakalı fikri olmadığı belli.

Yurtdışında kütüphanlerden kitap alıp okuduğu sözlerini okumuştum bir röportajında , yurtdışı kütüphanlerden kitap okuduğuna ve damadıyla tartıştığına göre İngilizcesi ileri düzeyde, kaliteli demokrasi insan haklarıyla ilgili çok sağlam kitaplar var İngilizce , onlarada teveccüh göstermesi bir bakması iyi olur, never too late Miss Koçyiğit .

Yoksa kendisi özel bir kadın hem Hülya, hem Koç hem Yiğit hem çalışıyor hem emekli , böylesi bir araya kolay gelmiyor . Akıllı olduğu ise su götürmez . Geçenlerde Uberci gazetecilerimizden hemde birinci sınıf bir tanesi hala Gelin filmini unutamadığını söylemesin mi , unutulmayan ama ismi hatırlanmayan Lütfü Akad mı , ismi hatırlanan ama unutulacak olan Hülya Koçyiğit mi doğrusu karışık bir mesele , ama anlaşılmayan her dönem daha iyi şartlara yolculuk eden bir kadın olduğu hiç taksi şöförlüğü yapmak zorunda kalmamış.

Ben kabul etmek ve düzeltmek durumundayım , Hülya Koçyiğit emeklidir, oyuncu hakları için mücadele vermiştir , oyuncular , halkımız bu günkü durumlarını ona borçludurlar, akıllıdır boyu kısadır bu yüzden yine bir röportajında söylediği gibi balerin başladığı sanat yaşamına oyuncu devam etmiştir , sevgi sözcükleri kullanmak isterim, kendisi akıllı bıdıktır.

Gelelim en güncel sorulara bunlar dizi dünyasından ;

Hep çocuğu için hırsız , arsız veya ameliyat parası için 100 bin dolara fahişelik yapan kadınlarla mı uğraşacağız , ABD de bir dizide öleceğini öğrenen bir kimya öğretmeni çoluk cocuğunun geleceğini güvenceye almak için uyuşturucu imalatçısı olur ya , (Breaking Bad galiba spin off’ larıda var ) biz onlardan geri mi kalacağız , yeni bir nevi Göbeklitepe dehlizlerinden ‘Fringe’ alternative evrenine geçiş sağladık şükürler olsun bu eksik de tamamlansın ! Babil geldi !

Qua Vadis ? Nereye hemşehrim ?

Vatanım Sensin mesajı neydi sahi , peki bunların nedir ?

Alternative evren Süryanice konuşur , peki okey no problem , ama konuşan kötü adam , burada sorun var , tarihte ardarda gelen Kürtler mi orada , Nemrut etnisitesi eksikti , sıra dağdaki heykellere mi geldi ?

Geçelim asıl soruya ; Ne o , ahlaksızlık şimdi çoluk çocuk ekmek parası , haksızlık içinse kutsanacak mı ? Hülya Hanım buna ne der acaba… ay soru soruyu getiriyor . Verdikçe soru veriyor Yüce Rabbim , kimine para bana soru bu mudur Adaletin , sual etmem tövbe .

KHK’lı haksızlığa uğramış bir adamın öyküsü başımızın üstü de, KHK’yı bahane edip yine hangi mafyozik işleri bu masum insanların derdiyle bitiştireceksiniz ? Siz bu ayıplardan ne zaman vaz geçecek halkın dertlerini korkmadan ve kamu yayıncılığı bilincinde anlatacaksınız , durmadan mafia, illegal aklaması evcilleştirmesi yapıyorsunuz apartma faslı ayrı , bu nedir yahu , sokaklarda köpekler saldırıyor artık hiç bir köpeksiz köy kalmadı (Nagehan Alçı’nın bu konuda yazısı önemli , geçmiş olsun ) ama dizi yazarlığı Maaşallah köpeksiz köye döndü.

Soruları Saygıyla Kayda Geçelim, cevap veren olacağından değil , kayda geçiyoruz elimizden gelen budur , suçsa ; suçumu kabul ediyorum ve soruyorum .

Bu soruları sorarak aydınlıklara çıkacağımıza inanıyor saptırmalara üzülüyor ve bu soruların ağırlığını kabuğunu taşıyan sümüklü böcek gibi sırtlanmış yoluma , Allahın verdiği ömür kadar devam ediyorum.

İnsan beyni soru sormak için doğar , öğrenir. Egosu şişmiş olanlar bilmedikleri anlaşılır diye soru sormaya korkarlar, bunlar da benim züğürt teselliğim sanılmasın , birde kimsenin aklına gelmeyen soruların cevaplarını arayanlar var , onlara bilim insanları deniyor …. benimkiler aslında herkesin bal gibi bildiği sıradan sorulara bilinen cevaplar , sadece yanıtlamaya ve sormaya korkuyorlar ve sorular boynu bükük kalıyor , örtbas ediliyorlar , halk görüyor çoktan eşik aşıldı bunlar hala neden sallıyorlar asıl büyük soru burada ‘Niye’ İngilizcesi WHY ?

Necip Mahfuz’a göre bir insanın aklı verdiği cevaplar , bilgeliği sorduğu sorulardan anlaşılırmış , bende ne akıl ne bilgelik var ama olsun hayal benim işim ve çok güzel.