Nobel Ödül’ü neden Aydın Doğan’a verilmedi? Kafa karışıklığı

KAYDA GEÇSİN

Bakalım bu sene bizden Nobel, Oscar ve Allah daha ne verdiyse kimler hangi ödülleri alacak , malum işin kolayı bulundu almasak bile aldık diyorlar üzülmeyelim diye ay alem bizimkiler .

Sevdiler mi fena seviyorlar eline ödül tutuşturuveriyorlar , mesele bu sevgiyi kazanmakta , sevgi tek taraflı olmaz sevecekleri işler yapmakta ve liyakatle filan ilgisi yok.

Böyle olunca hakkıyla ödül alanlarında pek kıymeti kalmıyor .

Nobel içinde böyle bir organizasyon harekete geçmiş hatta özel üniversitelerin değerli öğrencilerinden bir ‘akademi jürisi ‘ oluşturuyor olabilirler .

Her an birisi elinde ödül sallarken çıkabilir , şaşırmıyalım alkışlayalım sonra kıskandı derler, bu niye sevinmedi birlik beraberliğe mi karşı derler, sen bundan moral bulmuyorsan marjinal misin derler, vatan haini derler , ülkelerini sevince boğdukları için dahası aşırı milliyetçi olmakla suçlandıklarını bile iddia ederler velhasıl derler de derler onun için şey yapmayalım.

Bu arada Nobel’i bir faşoya verdiler diye kıyamet kopuyor , onun faşisti, senin faşistin , benim faşistim alırken iyi seninki alırken kötü derken bu Nobel’in ilk saçmalaması değil , ilk defa yara almış filan da değil .

1901 den beri bini aşkın ‘nobel ödüllü ‘ homosapiyen dünyanın bu ‘fevkalade prestij’ li ödülüne layık görülürken aralarında kadın meslektaşlarının emeklerini hiçe sayanından, çöp bilim mucitlerine, gizli yobazlara, ırkçılara kadar kimler , kimler yok ki .

Bir iki örnek arz edeyim uzatmadan ;

1956 Fizik ödülünü alan William Shockley mesela asla pişmanlık duymayan beyaz üstünlüğüne inanan bir ırkçı .

Biyoloji ve genetik eğitimi olmamasına rağmen ırkçı fikirlerini (eugenics ) bilimle bitiştirmekten çekinmemiş bir adam, işi siyah derililerin daha fazla ürediklerinden ve beyazları ‘retrogressive evolotion’ hususunda uyarmaya götürüyor ve tedbir olarak siyahların bir program dahilinde para vererek , kendi istekleriyle (!) kısırlaştırılmasını önerebiliyordu .

Şimdi transistor, silicon vadisi filan deyip bu herifi ‘ama’ çok iyi bilim adamıydı diye savunan homodeuslar mutlaka çıkar bizden .

Bu da yeni adet bilimden sanata kim iyi , kim kötü karar verici ekran kudurukları var . Neyse biz konumuza dönelim,

1993 Kimya ödülü alan Mullis ise otobiyografisinde astrolojinin faydalarından bahsederken uzaylılarla nasıl irtibata geçtiğini anlatıyor , uzaylı kunduz kılığında gelmiş kendisine iyi Cem Yılmaz geldi demedi , ha bu arada LSD kullandığını da güzelce anlatıyor , ne tatlı şımarık değil mi ?

AIDS’I de inkar ediyor , yok böyle bir şey diyor . Her halde çok beğenildi bu sözleri dur bu Nobel’I çoktan hak etti dediler.

1918 Kimya ödüllü Fritz Haber nitrojen ve hidrojen sentezinden geliştirdiği gübre ile tarlalarda verimliliği arttırırken bir aziz muamelesi görüyor fakat bu ‘muzur’ aziz kitle ölümlerini gerçekleştiren bir başka icatta da bulunuyor, klorin St. Fritz sayesinde kitle imha silahı olarak kullanılıyor ve Belçika’da Fransız, Cezayirli 1000 asker mesela bu şekilde öldürülüyor.

Tesla , Edison’u bilim adamı yerine koymadığı ya da aralarındaki para paylaşımı yüzünden ödülü paylaşmak istemediği için tepesi atan Nobel , ulan aranızda anlaşamadınız mı diyerek o yıl Nobel’i bir nevi Deniz Feneri ampulcüsüne veriliyor !

Watson , Lederberg’ler falan var daha da yazacak da, yer yok Nobel rezaletlerini, saymaya ben bunları yabancı dilde , yabancı kaynaklardan okudum sizlerle paylaşıyorum , hepsi açık bilgiler.

Peki bu ödüle layık görülenler arasından değerli insanlar hiç mi düşünmüyorlar biz kimden ödül kabul ediyoruz diye fakat para var işin içinde ve baskı var ! İşte değerli insanların bir anda değerlerini kaybettikleri andır böyle anlar !

Ödül işi daima insanları ömür verdikleri fikirlerinde madara etmek için kullanılmıştır , ver olmadık bir yerden bir ödül işleri biter , herkes Sartre değil reddetsin .

Bob Dylan (Zimmerman ) mesela kem küm üstelik edebiyatla ilgim yok diyerek 900 bin doları ve ödülü kabul etti ! Şimdi yine bizden bir neandantel ama lirikler çok iyi filan diye çıkar .

2009’de de Obama aldı, şimdi hatırlayın 2009 da neler oldu ?

Tutuklamalar zinciri, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Davosta ‘One minute’

çıkışı , 2008 -09 kültür sanat ödülünün rahmetli Çetin Altan’a verilmesi, Türkiye’nin Kyto protokolüne katılması , ki daha önce Özcan Deniz’in ‘hemen şimdi Kyto’ demesi, TRT Kürtçe TV yayına başlaması , Holanda’da THY uçak kazası , Münevver Karabulut’un vahşice öldürülmesi, Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin ölüdüğü helikopter kazası , Türkan Saylan ve pek çok profesörlerimizin evlerinde yapılan aramalar, içeri alınmalar , çeşitli yerlerde çatışmalar, suikast teşebbüslerinde yakalananlar, Bilge Köyünde katliam 44 ölü, Hadise’nin Düm Tek Tek’ şarkısının 4. Olması , Nabucco Projesi , sigara yasağının genişletilmesi,

Mahsun Kırmızıgül’ün Güneşi Gördüm Filmiyle , osacar aday adayı olması,

Sayın Başbakan’ın ‘demokratik Açılım’ konusunda görüşme talebini içeren mektubunu Deniz Baykala göndermesi , raydan çıkan hızlı tren, Ergenekon soruştırması , Kurucu Genel Başkan Hulki Cevizoğlu’nun DSHP’yi kurması, ve Obama’nın TBMM de konuşması sonra Nobel alması, gerekçeleri ise muazzam bayağı düşünülmüş.

Artık pek çok alanda ciddiye alınıp cevap verilecek insan sayısında ciddi bir azalma var , dünyada da yurdumuzda da , bu bağlamda muhalefetimiz bazı olay, şahısları ciddiye alıp ciddi ciddi cevap vermek yerine dalga geçip ilüzyonlarını bozma yoluna gitse acaba daha iyi olmaz mı ? Zor iştir ama sağlam sonuç alınır

CHP Ardahan Milletvekili zekası müsaittir .

Siyasetten anlamam haddimi aşmıyayım ama dalga geçmekten , hele politik dalga geçmekten anlarım , Ortadoğuda politik mizah yazan benden başka kadın olduğunu sanmıyorum , bunun da bedelini fena ödedim, aptal kadın olmak böyle bir şey olmalı , Türk Mizahını incelemesinde ‘ Türk Mizahının Anası’ diyerek hayatımın onurunu armağan eden rahmetli Sulhi Dölek’i saygıyla anmak isterim , cennet mekan olsun hep dualarımdadır ,mizah dünyamızda eserlerinin edebi değerleri , saygınlığı dışında insan olarak da çok ahlaklı bir adamdı .

Kafası asla karışık değildi . Aldığım ödüllerin arasında çok değerli yeri vardır kalpten söylediği kayda geçirdiği bu sözlerin .

Kendim hakkında övünmek asla tarzım değildir , lakin benimkisi üzerime örtülen tabut kapağında tıkırtı , belki duyan olur ‘ diri diri gömülenler’ mezarlığında yanlız da değilim , kapaklara vuruyoruz elimizden gelen budur.

Kafa karışıklığından devam edelim , mesela şimdi adamları bizi soymakla suçluyorlar sonra ‘sayın’ diye hitap ediyorlar ,

Yalancı kendi taraflarındansa duymazdan geliyor , alkışlıyorlar.

Erkekler birbirlerine isimlerinden önce ‘Sevgili’ sıfatını kullanıyor sonra eşcinsellere etmedikleri eziyet kalmıyor , kafalar karışık .

İçişleri Bakanı Şilil’i kadınların şarkı sözlerine kızıyor ,kadınların Kadıköy’de polise söylemlerini sert buluyor ama Nagehan Alçı ‘ Katil Devlet ‘ diyince kızmıyor üzerine polis yollamıyor , bu da bir kafa karışıklığı yapıyor bende , aman yanlış anlaşılmasın Biriçimsu’nun kapısına polis dayansın istemem ama Nagehan’a yollamıyacağın polisi hiç bir kadına yollama Sayın İçişleri Bakanı .Onunda mı kafası karışık nedir.

Kadınlar bundan sonra sütyen atma gününde erkeklerle birlikte yürümeliler , bu böyle olmuyor ve en ön sırada siyasetçiler sallamalı sütyenleri .

Kafa karışıklığı dizi dünyasında da var . Kafa karıştırmasalar zaten varlıklarını koruyamazlar.

Bunca dizi niye yapılır , ‘kaldırılmak için’ diye çok yazdım , görünen köy budur.

İletişim allameleri hala hangi dizi tutar hangisi tutmaz ben bilirim iddialarındalar , tutan neden kalkıyor onu da belki anlatırlar , haber bile ‘Sevilen dizinin fişi çekildi’ diye veriliyor.

Ayrıca yazılanlara göre güya ihracat ekonomimizi ayakta tutan diziler neden , nasıl batıyorlar anlatabilirler mi ?

Batan bir şey ekonomiyi nasıl ayakta tutar , başarılı olur tam kafa karışıklığı .

‘Bu yıl yani 2019 yılında tam 45 dizinin yayından kaldırıldığını ve bu dizilerin 13'ünün 10 bölüm bile yayınlanmadığını biliyor muydunuz .’ diyor haberler , Bu diziler kaldırılmak üzere yapılıyor teorisi bu durumda doğrulanıyor , niyesi beni aşar iletişim uzmanı anlatsın .

Çok kafa karışıklığı var bu işte çok.

Ve Sayın Cumhurbaşkanımız Aydın Doğan’ı ‘Sanat ve Kültür Adam’ olarak niteledi , acaba Nobel Aydın Doğan’a niye verilmedi ?

Kafam iyice karıştı , lafın bittiği andır bu yazıda , saygıyla kayda geçsin Aydın Bey’e de nice 60 yıllar sağlıkla , necefugurlu@gmail.com