İlhan Kesici, Zülfü Livaneli, İmamoğlu: CHP’nin medyası var mı ?

İlhan Kesici Bütçe görüşmelerinde yine tarihe not düştü . İçeriğinin dayalı olduğu bilgi birikimi , öngörüsü bir yana hala aklı yerinde insanların olduğunu...

İlhan Kesici Bütçe görüşmelerinde yine tarihe not düştü .

İçeriğinin dayalı olduğu bilgi birikimi , öngörüsü bir yana hala aklı yerinde insanların olduğunu görmek muhalefet , iktidar açısından da umut verici olmalı vatandaş açısından moral vericiydi , söyledikleri acı da olsa anlamlı ve boş retorikten uzak evrensel ölçekteydi , beklenen konuşmasının kalibresi sürpriz olmadı tıpkı ‘Demokrasinin sürprizleri en az olan rejimin adı ‘ olması gibi .

Sayın Kesici bu ülkeye hizmet etmek için yola çıkan hiç kimseyi incitmeden anlaşılabilir şekilde gerçekleri dile getirmekten çekinmedi herkesle geçineceğim hoş görüneceğim gibi dertleri yok bürokratlar masal anlatmıyorlar genellikle .

Kesici , ülkesinin ‘kırılgan ‘ bir döneminde ‘Kırılgan ekonominin ne gibi hesapsızlıklar üzerine inşaa edildiğini bürokrasinin devlete olan yaklaşımındaki ‘edep’ i de elden bırakmadan o güzel , ciddi ve esprili diliyle bir bir anlattı .

İnsanların ne kazandığı değil nasıl harcadığı yaşam kalitesini belirler , anladığım kadarı bütçelerde de öyle .

Demokrasinin kalitesi de bütçe ile ilgili.

İpin ucu kaçınca borç batağı lüks yaşamı idame ettiremediği gibi yoksulluğu kalitesiz yaşam , kalitesiz demokrasiyi hazırlıyor .

Bir ülkenin değeri bütçesinin dengesiyle orantılı , ve en büyük kural bütçeyi aşmamak .

Kazanmadığın parayı harcamak,

Kullanmayacağın ihtiyacın olmayan şeyleri aslında umurun olmayan insanları etkilemek için almak , tüketmek bütçelerin kaldırabileceği şeyler değil .

Sayın Kesici’nin 11. Beş yıllık kalkınma planı ( 2019-2023 ) üzerine CHP grubu adına yapmış olduğu konuşmasında :

2013 yılında Dünyanın En Kırılgan Beş Ülkesi 1.Brezilya 2. Hindistan 3.Endonezya 4. G. Afrika 5. Türkiye iken ,

2017’de 1. Türkiye 2. Arjantin 3. Pakistan 4. Mısır 5. Katar … olduğunu belirtti.

Katar sürpriz oldu , yalıdan medyaya , bankaya ülkemizde yatırımları olan Katar’la , iki ‘kırılgan’ gönül yıllardır samanlık seyran derken bu duruma nasıl gelindi .

Yoksa Türk medyası kendi ülkesinden sonra Katar’ı da mı batırdı , yok artık !

Kesici bizim 1. Sırada yer almamızın en önemli sebebinin 16 yılda verdiğimiz tam 1 trilyonluk dış ticaret açığı olduğunu belirtiyor .

2003-2008 yıllık ortalama kur artışının %0.0 olduğu zamanlar , Lüks ithalat cenneti olmuşuz , bunu da fevkalade ‘globalleşme ‘ olarak görmekteyiz ve Kesici yediğimiz hurmaların şimdi tırmaladığını söylüyor .

Çok ciddi içeriği , aydınlatıcı , bilgilendirici bu konuşmadan defalarca tekrarlanacak ve halkı aydınlatacak bölümler yayınlamak yerine güya muhalif kanallarda yandaş kanalların diline teslim olarak gündem olarak İBB Başkanı İmamoğlu’nun Zulfü Livaneli konserlerini takibi , ki herhalde birlikte turne anlaşması yaptılar,

Canan Kaftancıoğlu’nun duygusal Manifestosu

Demet Şener’in yeni eşiyle Sayın Kılıçdaroğlu’nu ziyareti vardı .

Eskiden hiç olmazsa Halk TV yer verirdi , bu sene ben izlemedim , atladımsa başka tabii yavaş yavaş Halk Tv alışkanlığı bu yüzden yok oluyor yanlız bende değil.

Nedenini bilemem , siyasetten anlamam bu yaştan sonra kafamı da karıştıramam .

Ancak Sayın Kesici siyaset sahnesinde değişik partilerde ne zaman nefes kesen performansla yerini alsa hep aynı şeylerin olması edebi açıdan dikkat çekici .

Kesici’ gibi çok değerli bir adamın siyasetteki tuhaf kaderini saptamadan bu yazı olmaz.

Yıllar öncesine gidecek olursak Nurettin Sözen Sonrası dönemde İlhan Kesici Anaptan aday olarak 23.34 oy alırken CHP Ertuğrul Günay adaylığında 2.27 DSP Zekeriye Temizel ile 14.41 DYP Bedrettin Dalan 13.52 , MHP 2.59 , SHP adayı Zülfü Livaneli 16.97 oy alırlar ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan RP ‘den 25.30 ile belediye başkanı olur .

Merkez sağ ve soldaki bölünme böyle bir sonuç verir .

1994’den yıllar geçti şimdi RP yok , Ertuğrul Günay kitle partisi diye gittiği AKP de hüsrana uğradı yok , Bedrettin Dalan yok , velhasıl o yıllardan aslında geriye İlhan Kesici, ki aldığı oy Livaneli’nin çok üstü olup nerede ise Tayyip Beyle başabaştır, ve Tayyip Bey kaldı .

Ve yine ne garip tesadüftür ki Kesici her siyaset sahnesinde fırtınalar estirdiğinde karşısında sahneye Livaneli çıkıyor , 1994 Sözen ile Livaneli ilişkileri ise bir başka sahife , siyasi filim yapma geleneği başlarsa Türk Sinemasında en heyecanlı filim konusu bu olur ….

Ve sene 2019 , Zülfü Livaneli yine sahnede ve her konserinde yanında bu sefer İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı var .

Seçilmesine Livaneli’nin yardımcı olduğunu söylüyor İmamoğlu hatta yanlış anımsamıyorsam ilk düşünenmiş İmamoğlunu .

Sayın Livaneli ve İmamoğlu’nun bu düşkünlükleri Sevilay Yılman’ın da dikkatini çekmiş , yazısında Livaneli’nin sanatsal performansını eşsiz buluyor ama İBB başkanının bu konserlere çalışma saatlerinden fazla vakit ayırdığını düşünüyor .

Ben Sayın İmamoğlu’nun bir Zülfü Livaneli hayranı olduğunu ve konserlerini takip etmesinin normal olduğunu düşünüyorum, müzik zevkini tartışamayız başkanın zevki bu illa Ceceli , Sibel Can , Demet Akalın veya Mozart sevecek her konsere gidecek diye bir şey yok , kim ne diyebilir hatta ailece de görüşüyor olabilirler birbirlerinin evlerine gitmeceler gelmeceler de olabilir . Livaneli’nin dillere destan evi epey manşey olmuştu .

Tuhaf olan ise ne zaman İstanbul Belediye seçimleri olsa daima Zülfü Livaneli’nin bir siyaset bilgesi olarak ortaya çıkması .

Kendi seçilemeyip ama başkasını da seçtirmeme ve şimdide seçtirme gibi dengelerde kilit adam olması .

Ve Kesici’nin Al Gore’un bir zamanlar dediği gibi ‘Even if we win we will loose’ sözleri gibi aslında kazansa bile seçilemeyen olması ve aday olmayacağını açıklamış olması çok ilginç , bu da siyasetin iyi filimlere layık edebi bir senaryosu olur.

Bu iki insan tuhaf bir şekilde böyle mi denk gelir , tesadüfe verilmesi imkansız gibi bir durum lakin tevafuk demekte pek uygun olmaz.

Boş lafların aferin aldığı bir ortamda Kesicinin konuşmasının önemi büyük mutlaka dinleyin tavsiye ederim .

Kesici’de Kalibre çok yüksek , en yakın rakipleriyle arada okyanuslar, miller, uzay boşlukları var onun için Kesici artık kimseye rakip olmuyor ama hizmetten de kaçmıyor ki bu metni hazırlamış . Kendi adıma bir yurttaş olarak beni aydınlattığı için minnettarım .

Saygıyla Kayda Geçsin necefugurlu@gmail.com

Etiketler
Zülfü Livaneli