'As Pezevengi' ve 'Kime Göre Neye Göre Sanatçı'

KAYDA GEÇSİN

Beklemekten sabrı taşmış bir yolcunun havaalanı görevlisine öfkesine yenik düşüp söylediği sözlerden sonra yer hostesine destek için kenetlenen basın mensupları aynı dayanışmayı hapisteki meslektaşları için gösterselerdi fena mı olurdu ?

Terbiyesizliğe aynı duyarlılığı gazetecilik hariç her işten çıkan , güç odaklarının sözcülüğüne soyunan meslektaşlarını uyarmaya harcasalardı fena mı olurdu ?

Sendikal hakları , güvenceleri için ve halkın çıkarları için mücadele etmek yerine patronlarının çıkarları için mücadele etmenin kime neye yararı olacağını göremeyen zaten niye gazeteci olur ki .

Kendini koruyamazken halkın çıkarını nasıl koruyacak nitekim kendini feda edenler dışında baş rol oyuncuları gazeteciler zengin oldular ama gazeteci olamadılar .

Kimi gazeteciler hapislerde, kimi işsiz iken ,

işsiz olmayanların gözümüzün içine baka baka çalıştıkları kanallarda yayınlarda kısa süren işsizliklerine yerinmeleri , dövünmeleri, nedir Allah Aşkına ?

Biraz kendilerine gelseler fena mı olur ?

Aklımızla Alay mı , egoistlik mi , haddini bilmezlik mi, kurumsal bir başı bozukluk mu hangisi bilemem ama kabak tadı verdi .

Kovulmasaydınız memnundunuz demek , ve o şartlarda çalışacaktınız öyle mi yıllarca gık etmeden çalıştığınız gibi , yok çalışmayacak idiyseniz niye istifa etmediniz ve şimdi kovulduk diye söyleniyorsunuz .

Kimilerinin de birden anti emperyalist kesilip emek filan demesi çok yaşa dedirten cinsten .

Moda ya , hem milli hem Antiemperyalist olmak için kafa tuttukları ABD uzaya bilet satıyor 5 dakika uzaydan dünyayı görmek için kuyruk olmuşlar , sıradan vatandaşlar ha, parayı denk eden sırasını bekliyor adamlarda korku filan yok…

Bu sırada bizde iki çocuk ormanda kayboluyor , saatler sonra kuyuya düşmüş bulunuyorlar , seviniyoruz !

Geri dönüşüm kutusuna giren itfaiye tarafından çıkarılınca yine sevinip ağlıyoruz….

1 yaşında çocuk kapı önüne oynasın diye bırakılıyor araba görmeyip eziyor , amcayı içeri tıkıyoruz , annenin ihmali bahis konusu değil …

Ve çocuklara cinsel istismarların çoğu aile içi , çocuklara dokunmayı yasak etmek fena mı ? Yok öyle amcan sevsin , veya gel seveyim öpeyim, kucağıma alayım , çocukları korumak amaçlı önlem tartışılacağına iş olup bittikten sonra en ağır ceza tartışılıyor ‘As Pezevengi ‘ zihniyeti tam da budur . Geridir .

Bir gerzek de çocuk izin verirse dokunulsun dedi ! Tacize çocuk izin verdi diyecekler herhalde .

Yarım asırlık medya hayatlarıyla övünen Pıtırlar acaba cocuk istismarını geçmişte ilk defa ve ne zaman ve kaç defa dile getirdiler de , şimdi en yüksek sesle , öfke ah uhlarla sağa solu konuyu saptırmakla suçlayıp üst perdeden bağırıp çağırmakla ve iş geliyorum dedikten ve olup bittikten sonra en ağır cezayı istemekle kendi mesleki eksikliklerini kapatacaklarını mı zannediyorlar.

Bir de başımıza ,

‘Herşey Güzel Olacak ‘ etiketiyle Cem Yılmaz’ın Mazhar Alanson ile oynadığı filmi çıktı ! Yani sandık kaybından yine bir ticari avantaj sağlamak pes .

Ünlüler pek sevdiler bu lafı ,çok yaratıcı ya YSK kararına bula bula bunu buldular , hani seçim iptal çok güzel olacak gibilerden

….

ve çok ilginç hatta Ak Parti sevgilerini unutanlar var , kampanyalar, futbol maçları , davetler, işler , Barselona Arda röportajlar, ziyaretler, Denizde , Karada geziler , belediye konserleri, söyleşiler , dinletiler falan ne çabuk unuttular ‘Sanatçılar ‘ .

Gazetecilik yapamadığı sürede sahneye fırlayan derdini ummana döker gibi sahnede anlatan ve 3 saatten fazla konuşmakla övünen İrfan Değirmencioğlu bu gidişattan pek memnun ve fakat bunlar sanatçı mı diyenlere karşı önlem olarak , ‘Kime göre, Neye göre’ sanat diye göreceli bir yorumla işi evcilleştiriyor , lakin sanatın kriterleri bellidir ve aynı zamanda ahlakı vardır , genç adama Serhan Asker belki anlatır , çok sevimsiz sözler bunlar . CHP’yi ‘ gel kim olursan gel ‘ diye Mevlanın dergahına çevirmenin alemi yok .

Malum bazı ünlüler cerbeze halinde kalabalıklara eklemlenmek , kaynak yapmak hatta kalabalıkların üstüne oturmak için yaşarlar ,

veya partiler ünlülerin çok sevildiğini zanneder üste para verip tutarlar.

1999 genel seçimlerinde Mahsun Kırmızıgül kalabalıklara ‘Yıkılmadım Ayaktayım’ dedi Anap zar zor ayakta kaldı , MHP’nin bile arkasına düştü DSP %22.19 oy oranı ile 136 milletvekili , Anap ise % 13.22 oy 86 milletvekili ile girebildi meclise .

Demokrasinin darbe yemiş sandığını Deli Kızın Çeyiz Sandığına çevirmenin alemi yok .

Morali mücadele için sağlam tutmak ayrı , luzumsuz, ciddiyetsiz sevinçlerin uyduruk kahramanlarını yaratmak ayrı ,görünen o ki İmamoğlunu bekleyen tehlike ünlü destekçileri .

Ünlenmiş paralanmış olmak ayrı sanatkar olmak ayrı .

Saniyen dolabımda yarım ekmek ve su var diyen kadına iftara komşunu davet et veya komşunda iftar aç demek ne demek hiç anlamadım.

Saygıyla Kayda Geçsin Efendim

Necefugurlu@gmail.com