Altılı Masa'nın "mutlu son" için zor mesaisi 

Umarım Millet İttifakı, "hamdı, pişti, yandı"... bundan böyle çok daha olgunlukla, gerçekçi ve en önemlisi şeffaflıkla hareket eder, birbirini de seçmeni de üzmez, bilakis güven verir.

Dünkü "Pandora'nın Kutusu açılınca..." başlıklı yazımı şöyle noktalamıştım:

"...birleşip bütünleşmeyen, derlenip toparlanmayan muhalefetin Erdoğanizme bir beş yıl daha vermek anlamına geleceğini herkes bir daha, bir daha iyice düşünmeli yol yakınken."

Aynı yazının final bölümünde şöyle de demiştim:

"Peki bundan sonra ne olur? Evet, siyasette 24 saat bile uzun... Evet, gün doğmadan neler doğar... (...)

1) Küçük bir olasılık ama Akşener’in aklı başına gelir ve Altılı Masa kaldığı yerden devam eder."

SICAK MI SICAK BİR IKI BUÇUK GÜN

Keza 2 Mart'taki tablo sonrasında da belli bir deneyime ve yakın siyasi tarihe bakarak Demirel'in veciz sözünü hatırlatarak "Gün doğmadan neler doğar" demiş ve çok sıcak bir hafta sonunu işaret ederek gerek partilerin kendi içinde gerekse birbirleri ile sıkı bir temas trafiğinin yaşanacağının altını çizmiştim.

Üstteki alıntının 2. şıkkını yazmadım çünkü daha küçük gibi görülen 1. şık gerçekleşti. Çünkü Akşener masadan çekilmenin otomatik olarak Erdoğan'a beş yıl daha vermek anlamına geldiğini ve bunun vebalini taşımanın ağırlığını gördü.

Nitekim gerek hafta sonu gerekse pazartesi günü 16.00'ya kadar herkesin bildiği için yineleme gereği duymadığım görüşme trafiği sürdü ve 16.00'da 13. fakat aslında yarim kalan 12. toplantı için altı genel başkan SP Genel Merkezinde bir araya geldiler. Sekiz buçuk saat sonra da kapının önüne birlikte çıkarak halkı selamladılar. Karamollaoğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olarak Kılıçdaroğlu’nun ismini açıklamasının ardından da Kılıçdaroğlu söz alarak birliğin önemine, gücüne işaret eden kısa ve yapıcı bir konuşma yaptı.

YOL HARİTASINDAKİ SÜRPRİZ

Bilahare medyaya servis edilen ve altı genel başkanın imzasını taşıyan 12 maddelik "Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Sürecinin Yol Haritası" başlıklı metindeki sürpriz İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye başkanları İmamoğlu ve Yavaş'ın cumhurbaşkanının uygun gördüğünde tanımlanmış görevlerle cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanmasını öngören maddeydi. Çünkü Akşener sadece iki ismin cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanmasını istiyordu. Sonuçta kendisi dahil beş genel başkanın cumhurbaşkanı yardımcılığında uzlaşılmıştı.

12 MADDELİK METİNDE DİKKAT ÇEKİCİ MADDELER

Metne bakıldığında Kılıçdaroğlu’nun parlamenter sisteme geçene kadar CHP Genel Başkanlığını bırakmayacağı anlaşılıyor. Fakat tahminim, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı seçildiğinde yerine bir genel başkan vekili atayarak bir yerde İsmet İnönü'nün cumhurbaşkanı iken ünlü 12 Temmuz Beyannamesini yayınlayarak 1947'de genel başkanlığı bırakmasa da partisini bir genel başkan vekiline bırakmasına gönderme yapacağı yönünde. Tamamen bırakmamasının nedeni partisinde bir kaosa yol açmamak ve kontrolü bırakmamak.

Metindeki önemli vurgulardan biri cumhurbaşkanının yetkilerini ittifaktaki muhataplarıyla istişare ve uzlaşı içinde kullanacağı... Cumhurbaşkanlığındaki ofis ve kurulların kaldırılacağı ve bunların işlevinin bakanlıklara kaydırılacağı o görülüyor. Bu da yetkilerin uzlaşı ve istişare ile kullanılacak olması da "bakanlar kurulu" iklimini yanında bir "koalisyon" iklimini işaret ediyor.

Bir önemli vurgu da bakanlık dağılımının seçimde partilerin aldığı oylara göre olmakla birlikte her partinin birer bakanlığının garanti oluşuna... Bu madde de koalisyon havası veriyor. Demek oluyor ki Millet İttifakı’nda bazı koltuklar seçimden önce bazıları seçimden sonra alınacak oylara göre belli olacak.

MAKSAT HASIL OLDU

Kısaca 2 Mart'taki devamının 6 Mart'ta yapılacağı söylenen Millet İttifakı toplantısı altı genel başkanın katılımıyla yapıldı ve maksat hasıl oldu. İki buçuk günlük gerilim tatlıya bağlandı. Hem altı parti hem de seçmen yorulmuştu. 6 Mart'ta, seçim takviminin açıklamasından dört gün önce mutabakat sağlandı ve çok iyi oldu; "mutlu son" için zor mesai tamamlandı. Kılıçdaroğlu’nun Altılı Masa'nın daha da genişleyerek bütün milleti kucaklama arzusunda olduğuna vurgu yapması da değerliydi.

E, "bundan iyisi Şam'da kayısı"...

ZORLUKLAR BİTMEDİ AMA AŞILMAZ DEĞİL

Fakat Millet İttifakı için ortak cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi ve parlamenter sisteme geçiş için yol haritasında mutabakata varılmasıyla zorluklar bitmiş değil. Daha milletvekili seçimine ortak listelerle girilecek iller belirlenecek. CHP'ye İYİ Parti dışındaki partilerden gelecek milletvekili adayı önerilerinin CHP listelerinde garanti sıralarda değerlendirilmesi var. İttifak dışındaki partilerin ve başka ittifakların desteğinin nasıl alınacağı ve bu konulardaki mutabakat ihtiyacı var.

Umarım Millet İttifakı, "hamdı, pişti, yandı"... bundan böyle çok daha olgunlukla, gerçekçi ve en önemlisi şeffaflıkla hareket eder, birbirini de seçmeni de üzmez, bilakis güven verir.

Ne demiştim; "Pazar ola, hayır ola"... Hayırlı 6 Mart inşallah başka hayırlara ve hayırlı bir 14 Mayıs'a taşır memleketi.

Etiketler
Altılı masa İttifak Mesai Millet İttifakı