Atatürk'ün 'İki büyük eserimden biri' dediği CHP 99 yaşında

Sadece Türkiye’nin değil, Dünyanın da en eski partilerinden CHP, 9 Eylül 2022’de 99, gelecek yıl ise 9 Eylül 2023’te 100 yaşına girecek. Gazi Mustafa Kemal...

Sadece Türkiye’nin değil, Dünyanın da en eski partilerinden CHP, 9 Eylül 2022’de 99, gelecek yıl ise 9 Eylül 2023’te 100 yaşına girecek. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk devriminin, modernleşmesinin siyasal taşıyıcısı olarak tasavvur ettiği ve bizzat kurduğu CHP, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran parti olarak tek partili siyasal yaşamda 1923’ten 14 Mayıs 1950’ye kadar iktidarda kaldı. 1950’li yıllarda üstlendiği muhalefet göreviyle demokratik bir rejimde muhalefetin kurumsallaşmasına da öncülük etti.

Ancak, gerek “Tek Adam” Atatürk döneminde gerek “İkinci Adam” İnönü döneminde gerekse daha sonraki (1972’den itibaren) dönemlerde CHP sürekli değişim geçiren, yenilenen kimliğiyle 60’lar, 70’ler ve 90’larda zaman zaman koalisyon hükümetleri kurdu veya koalisyon hükümetlerine katıldı; çoğunlukla da ana muhalefette kaldı.

CHP’NİN KURULUŞ TARİHİ TARTIŞMALARI

CHP’nin kuruluşunu kimi yakın siyasi tarihçiler Sivas Kongresi’ni “kuruluş kongresi” sayarak 4 Eylül 1919 olarak öngörseler de CHP, kuruluşunu şöyle izah etmektedir:

“CHP, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde 9 Eylül 1923’te önce ‘Halk Fırkası’ adıyla kurulmuştur. 1924 yılında ‘Cumhuriyet Halk Fırkası’, 1935 yılında ise ‘Cumhuriyet Halk Partisi’ adını almıştır. 1927 yılında ‘Cumhuriyetçilik’, ‘Halkçılık’, ‘Milliyetçilik’ ve ‘Laiklik’ CHP’nin dört temel ilkesi olarak benimsenmiştir. 1935 yılında ‘Devletçilik’ ve ‘Devrimcilik’ ilkeleri de eklenerek Partinin ilkeleri altıya çıkarılmıştır. Partinin amblemi olan 6 ok bu ilkeleri simgelemektedir.”

Kimi siyasi tarihçilerin CHP’nin kuruluşunu 1919’a almasının nedeni, Gazi’nin 1927 ve 1931’deki parti kurultaylarındaki konuşmaları olsa gerek.

CHP’nin kurucusu ve ebedi önderi Atatürk, örneğin 10 Mayıs 1931’de toplanan kurultaydaki konuşmasının başında özetle şöyle demektedir:

“Arkadaşlar, Birinci Genel Kongremiz bundan 12 sene evvel Sivas’ta bir mektep dershanesinde yapılmıştı. Oraya gelen delegeler türlü takipler altında birçok müşkülle karşılaşmışlardı. Müzakerelerimiz dahili ve harici düşmanların süngü ve idam tehditleri içinde vuku buluyordu. Fakat Türk milletinin hakiki hakiki his ve emellerini temsil ettiğine kani bulunan kongre heyeti, milli vazifesini tamamlama lüzumunu her düşüncenin üstünde tuttu. Takip etmekte bulunduğumuz prensiplerin ilk esaslarını tespit etti. Bugünkü kongremizin işlerine başlarken Sivas Kongresi’ni yad etmekten maksadım, onun fırkamızca inkılabımızın tarihi bir hatırası olarak saklı tutulmasında fayda gördüğümdendir.”

Sonuçta, CHP Dahiliye Vekaleti’ne (İçişleri Bakanlığı) hazırlanan tüzükle 9 Eylül 1923’te partinin genel başkanı Gazi Mustafa Kemal (Atatürk) ve genel sekreteri Recep Bey (Peker) imzasıyla verilen dilekçeyle Müdafaai Hukuk Cemiyeti resmen “Halk Fırkası” adını almıştır.

Şunu söylemek mümkün; CHP’nin bir fiili (Sivas Kongresi) bir de resmi kuruluşu söz konusudur ve resmi kuruluşu resmi makama verilen dilekçenin taşıdığı tarihtir.

1935 yılındaki CHP Kurultayı’nda ise, 6 Ok, “Kemalizm” olarak tanımlanmıştır. O yüzden kanımca herkesin ayrı bir “Kemalizm” tarifi anlamsızdır.

Bu arada, CHP’yi Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin bir devamı olarak görmek gerekir. Zaten CHP de meseleye böyle bakmaktadır:

“Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı sıfatıyla, bir bildiri yayınlamıştır. Dokuz maddeden oluştuğu için 9 umde (ilke) olarak anılan bu metin, bir ‘seçim bildirgesi’dir. Bu seçim bildirgesi, aynı zamanda, kurulacak parti için de bir program hazırlığı niteliğini taşımaktadır. (…)
Bu gelişmelerden sonra ‘Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’, ‘Halk Fırkası’na dönüştürülmüş ve Mustafa Kemal Atatürk, 9 Eylül 1923’te İçişleri Bakanlığı’na başvurarak, ‘Halk Fırkası’nın kuruluşunu bildirmiştir.
CHP’nin partileşme sürecindeki gelişim çizgisinin de ortaya koyduğu gibi, Cumhuriyet Halk Partisi, Kurtuluş Savaşı’nı örgütleyen ve yürüten ‘Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin devamıdır.”

Nitekim Halk Fırkası kurulduğunda Sivas Kongresi esnasında teşkilatlanan il ve ilçelerdeki Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti şubeleri de tabelalarını indirerek Halk Fırkası tabelasını asmışlar, böylece CHP örgütleri memleketin her yerinde hazır olmuştur.

En önemli meziyetlerinden birisi “teşkilatçılık” olan Gazi Mustafa Kemal, henüz partiyi kurmadan önce de parti kurma niyetini şöyle ortaya koymuştur:

“…Milletin her sınıf halkından, hatta İslam dünyasının en uzak köşelerinden bana ebedi olarak iftihar duyacağım şekilde gösterilen teveccüh ve itimada layık olabilmek için en mütevazı bir millet ferdi sıfatiyle hayatımım sonuna kadar vatanın hayrına vakfeylemek emeliyle barıştan sonra Halkçılık esası üzerine dayanan ve Halk Fırkası adıyla siyasi bir fırka kurmak niyetindeyim”.

ORTANIN SOLU VE DEMOKRATİK SOL DÖNEMİ

CHP, 1960’lı yıllarda cesaretle sola açılarak kendisini siyaset yelpazesinde “ortanın solu”nda konumlandırmış, 1970’li yıllarda ise ideolojisini “demokratik sol” kavramıyla tanımlamıştır. CHP, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurma ve ülkemizin en köklü partisi olma gibi sahip olduğu ayrıcalıklı tarihsel miraslarıyla, geleneğini ve temellerini en iyi şekilde temsil eden ilkelerin yanı sıra sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini de benimsemiştir.

12 Eylül 198o askeri darbesinde cunta marifetiyle kapatılan ve arşivi de dahil mal varlığına el konulan CHP, 1992’de yeniden açılarak bilahare 18 Şubat 1995’te SHP ile birleşerek bugüne kadar yoluna devam etmiştir. 1999 genel seçimlerinde ilk kez barajın altında kalarak yasa bürünen CHP’ye ülkenin ihtiyacı ortaya çıkmış, nitekim bir sonraki genel seçimde, 2002’de iktidar partisi (AK Parti) dışında sadece CHP yüzde 22 küsur oyla TBMM’ye girebilmiştir.

ATATÜRK VE İNÖNÜ CHP’Sİ

9 Eylül 1923’teki kuruluşundan itibaren yaşamını yitirdiği 10 Kasım 1938’e kadar Gazi Mustafa Kemal Atatürk tek parti döneminde “CHP Genel Başkanı” sıfatını da taşımıştır. İsmet İnönü de bu tarihten sonra “Cumhurbaşkanı” ve “CHP Genel Başkanı” sıfatına haiz olmakla beraber, İnönü, 1946’da çok partili hayata geçilmesiyle birlikte 1947’de 12 Temmuz Beyannamesi öncesinde parti yönetimini bir “Genel Başkan Vekili”ne bırakarak “tarafsız cumhurbaşkanı” olmayı benimsemiştir. İnönü, CHP’nin iktidardan düştüğü ve ana muhalefete geçtiği 14 Mayıs 1950’den Mayıs 1972’deki olağanüstü kurultaya kadar CHP Genel Başkanlığını sürdürmüş, bilfiil partiyi yönetmiştir.

ECEVİT’Lİ DÖNEM

Söz konusu olağanüstü kurultaya tek aday olarak giren ve genel başkan seçilen Bülent Ecevit ise CHP’nin kapatıldığı 12 Eylül dönemine kadar görev yapmıştır. Ecevit, 1973 ve 1977 genel seçimlerinde CHP’yi yüzde 33 ve yüzde 42 oyla birinci parti yapmayı başarmış ve o süreçte “Üçüncü Adam” olarak da tanımlanagelmiştir. Ancak, Ecevit siyasi yasağının ardından DSP’nin başına geçmiş ve CHP ile bağlarını koparmıştır.

BAYKAL VE KILIÇDAROĞLU DÖNEMİ

Halkçı Parti, SODEP, SHP sonrasında yeniden açılan ve SHP ile birleşen CHP’de birleşme kongresinde genel başkan olan Deniz Baykal, yaklaşık 15 yıl partinin başında olmuş, istifasının ardından 22 Mayıs 2010’daki 33. Olağan Kurultay’da önceki görevi Grup Başkan Vekili olan Kemal Kılıçdaroğlu delegelerin hemen hemen tamamının oyu ile genel başkan olarak seçilmiştir.

Kılıçdaroğlu, genel başkan olmasının ardından girilen ilk seçimlerde CHP oyunu yükselterek yüzde 25,9 oyla ana muhalefette kalmış, 2015 ve 2018 genel seçimlerinde beklenen çıkışı yapamamıştır. Ancak, Kılıçdaroğlu rakibi Erdoğan’a ilk seçim yenilgisini 2019 yerel seçimlerinde tattırarak aralarında İstanbul, Ankara’nın da olduğu 11 büyükşehir CHP’ye geçmiştir.

CHP’NİN 100. YIL SINAVI

Bakalım şimdi Atatürk’ün “iki büyük eserim” dediği Türkiye Cumhuriyeti’nin ve CHP’nin seneye, 2023’te kutlanacak 100. yıllarında Kılıçdaroğlu’nun CHP’si ittifakla da olsa iktidarda olacak mı? Çünkü söz konusu 100. yıllardan önce genel milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimi var.

CHP iktidara gelirse, 100. yıl bir büyük bayram olur. Tersini ise hiç düşünmek bile istemem doğrusu.

O yüzden, CHP 99. kuruluş yılında dersini çok iyi çalışıp kurucusuna layık olarak 100. yılını iktidarda kutlamalıdır.