Göztepe'nin iki transfere ve zamana ihtiyacı var

Göztepe, Sport Republic'e devrolup yenilenerek başladığı TFF 1'de ilk dört hafta boyunca aradığını bulamadı. Sakaryaspor galibiyetiyle başladı ancak...

Göztepe, Sport Republic'e devrolup yenilenerek başladığı TFF 1'de ilk dört hafta boyunca aradığını bulamadı. Sakaryaspor galibiyetiyle başladı ancak sonrasında deplasmanda mağlubiyet, evinde de iki beraberlik yaşadı. Buna karşın İzmir'in sarı kırmızılılarının evindeki iki maçta da 15 bine yakın taraftar vardı. Ki, Süper Lig’de bile bu kadar taraftarı dört beş takım ancak görüyor. TFF 1'de 110 bini aşan Pasolig kartıyla Göztepe taraftarı yine birinci.

Göztepe'nin iki transfere ve zamana ihtiyacı var - Resim : 1

ELEŞTİRİLERİN İNSAFLI VE YAPICI, TARAFTARIN SABIRLI OLMASI GEREKİYOR

Ancak Göztepe'nin puan cetvelindeki yeri ve oyun kalitesi şaşırtıcı değil. Fakat buna karşın yine de Göztepe taraftarının sabırlı olması, eleştirilerin insaflı ve yapıcı olması gerektiğini düşünenlerdenim.

Peki neden?

Birincisi, bu takım henüz "takım" olamadı. Zamana ihtiyacı var. Yeni kurulan toplama bir takım Göztepe. İki üç hazırlık maçı ve dört lig maçı öncesinde bir arada oynamamış oyuncularla takım olmak kolay değil. Haliyle, Göztepe'nin takım olma yoluna girmesi için en az bir dört haftaya daha ihtiyaç var.

İkincisi, Göztepe araya Yasin, Emre, İsmail gibi birkaç deneyimli oyuncunun serpiştirildiği genç bir takım. Deneyimli isimlerle gençlerin harmanlanması için de zaman gerekiyor.

Üçüncüsü, Göztepe'nin bir sağbek ve santrfor sorunu var. Sağbekte Uğur hazır değil, Kerim ise hem geride hem çıktığında ileride oldukça savruk ve geçen sezondan beri savrukluğunu aşamadı. Birisinin kiralık gönderilip oyunu iki yönlü oynayacak daha iyi hazır bir sağbek alınmasında 8 Eylül'e kadar sonsuz yarar var. Hüsamettin, Erzurumspor maçında nefis bir kafa gölüne imza attı. Mevkiinde üzerine koyarak başarılı olacağını düşünüyorum. Ancak bunun sakatlığı var, cezası var, formsuzluğu var; kimi maçlarda çift santrfor gereği var... Bu nedenle Hüsamettin'den daha farklı özellikleri olan bitirici, birebirde örneğin Adis gibi bir santrfora daha ihtiyaç var. Bu durumda Göztepe'nin çocuğu Ege’nin devamlı oynayacağı, deneyim edinip kendisini göstereceği bir takıma bir sezon kiralık gönderilmesi yerinde olacaktır.

Dördüncüsü, teknik direktör Turgay Altay'ın kimi yanlışlardan vaz geçerken inanılmaz yeni bir yanlış yaptığını son maçta hayretle gördüm! Bu, muhtemelen yüksek beklentisi olan camiayı tatmin etme arzusu ve panikten. Oysa sakin kalmak önemli.

Erzurumspor maçında 1-1'den hemen sonra oyunu forse etmek üzere yapması gereken değişiklikleri uzatma dakikalarına bırakması çok yanlıştı. Nitekim bu yanlıştan Gençlerbirliği maçında döndü ve değişiklikleri zamanında yaptı. Ne var ki son Gençlerbirliği maçının esame listesini gördüğümde şaşırdım! Çünkü ilk 11'de santrfor yoktu ve üç kanat oyuncusuyla; Yasin, Mamah ve Atanga ile başlatıyordu hoca takımı. Atanga sağda, Yasin solda, Mamah ise merkez santrfor mevkiinde.
Olmadı tabii ve yanlış hesap Bağdat'tan döndü; Turgay Hoca 46'da Atanga'yı çıkarıp Hüsamettin'i aldı fakat koskoca 45 dakika geride kalmış, zaman daralmış, taraftarın baskısıyla da stres artmıştı.

Gençlerbirliği maçında Erzurumspor maçına göre daha az geri ve yan pas yapan bir Göztepe vardı sahada. Keza daha çok mücadele eden bir Göztepe fakat bir oyun kurgusu ve planı göremedik. Ya da vardı ama sahaya yansıtamadı oyuncular.
Gençlerbirliği maçında yetersiz kalan Uğur devrede kenara alındı ve Mesut onun yerine kaydırıldı. Takıma sonradan katılan Mesut iyi kumaş; hoca onu Yalçın'ın yerine çekip Yalçın'ı daha öne monte etti orta alanda. Mesut iki yarıda güzel ve gollük iki de şut çıkardı. Ancak Yasin varken korner gibi duran topları onun kullanmasını hoca istediyse bu yanlıştan dönmek gerek. Yalçın'a da bir çift sözüm var; Gençlerbirliği maçında çok çalıştı, iyi mücadele etti fakat topa fazla yapıştı. Futbol basit bir oyundur, ne kadar basit oynarsa o kadar daha çok yararlı olur. Oyundan çıktığında saçmalamasının, tribüne bakarak yaptığı jest ve mimiklerin ise izahı yok! Hani artık böyle şeyler geride kalmıştı? Bu oyuncunun esaslı bir şekilde uyarılması şart.

Tijaniç'i önceki haftalara göre toparlanmış gördüm, ondan daha çok inisiyatif almasını bekliyorum. Mamah'ın yeri sağ kanat. O da Yasin gibi içeri girebiliyor, toplara iyi vuruyor. Turgay Hoca'nın Yasin ve Emre'den başlangıçta birlikte yararlanması belki takima daha iyi gelebilir. Denemesinde yarar var.

Beşincisi, Göztepe tribünü avantaj mı dezavantaj mı hakikaten anlamak zor. Oyuncular tribünün baskısı altında ve bilhassa bu genç oyuncular için handikap. Nitekim Gençlerbirliği maçında bir ara "layık olun Göztepe'mize" tezahüratı duyuldu! Lütfen biraz sabır, biraz tolerans...

KONUK EKİPLERİN VE HAKEMLERİN MOTİVASYONU

Altıncısı da var; Göztepe Gürsel Aksel'e gelen her takım Göztepe'nin karşısına aşırı motivasyonla çıkıyor. Şahane statta ve dolu dolu tribünler önünde kendisini göstermek istiyor. Gençlerbirliği de aynı şekilde oynadı. Transfer tahtası kapalı, gençlerle takviyeli Kara Kızıl az kalsın 3 puanla dönüyordu Ankara'ya. Direkten dönen bir şut ve Ekrem'in iki kurtarışı Göztepe'yi ipten aldı. Dolayısıyla, Göztepe'nin sahaya çıkarken bunu bilmesi, her maç öncesinde mental hazırlığın da buna göre yapılması gerekiyor. Aynı şekilde hakemlerin de Göztepe'nin evindeki maçlarında çoğunlukla tersten bir konsantrasyonu olduğunu görüyorum. TFF YK Üyesi Talat Papatya'nın MHK nezdinde konuyu mercek altına aldırmasını zaman geçmeden bekliyorum.

TURGAY HOCA ARTIK NEYİN OLACAĞINA BAKIP KAFASINDAKİ OYUNU SAHAYA YANSITMALI

Turgay Hoca'nın artık bu takıma oyun planını, anlayışını sahaya yansıtan bir kimlik kazandırması için daha çok çalışması gerekiyor. Kötü oyunla her zaman puanla ayrılamazsınız sahadan. Neyin olmayacağı da görüldüğüne göre olması gerekenin üzerine yoğunlaşmak şart.

BEKLEMEDEN ÇIKILMAK İSTENİYORSA YAPILACAK EV ÖDEVLERİ VAR

Göztepe'de yönetimin (sağbek ve ikinci bir santrfor transferi), teknik heyetin, futbolcuların ve tribünün (sabır ve kendi takımına baskı kurmama) yapması gereken ev ödevleri var. Bu ev ödevleri yapılırsa Göztepe birkaç hafta içinde beklenen rotayı tutturur. Tabiî Göztepe bekleme yapmadan Süper Lig’e çıkmak istiyorsa... Ankersen ve Kraft'ın böyle bir hedefi olup olmadığını henüz tam olarak anladığımı söyleyemem. Bunu anlamak için ilk yarı sonunda takımın geldiği noktayı görmem ve yerine göre takviye arayışına girip girmediğine bakmam gerekiyor. Şimdilik bu kadarla yetineyim.

ÖNÜMÜZDEKİ BİRKAÇ MAÇA 'FİNAL' GÖZÜYLE BAKMAMALI

Klasik 4-3-3 sistemi üzerine takımı kuran Turgay Hoca'nın deplasmanda oynanacak önümüzdeki Boluspor maçında şu 11'le maça başlamasını öneriyorum. İsmail deneyimiyle sağbekte de yapabilir. Nitekim Gençlerbirliği maçının son bölümlerinde de bu mevkiye kaydırıldı. Bir de Yalçın'sız orta saha görülsün bakalım.
Ekrem-İsmail, Dino, Emir, Yunus- Mesut, Tijaniç, Emre (Palmer)-Mamah, Hüsamettin, Yasin.

Turgay Hoca'ya, futbolculara ve Göztepe tribününe önerim; Boluspor maçı da ondan sonraki birkaç maç da 'final' değil. Bu maçların üç ihtimali var ve en kötü sonuç dünyanın sonu değil. Önemli olan çıkıp hafta içinde çalışılan oyunu sahaya yansıtmak. Bunun arkası oturan bir takım ve başarıdır. O yüzden paniğe kapılmamak, sakin olmak çok önemli. Tribün de "12. adam" olarak bu sürece pozitif katkıda bulunmalıdır.

Etiketler
Göztepe