Haydar’ın Gezi’si

Akademi’den, Neşe Erdok Atölyesi’nden mezun, figüratif akım ressamlarından Haydar Özay, 2014-2015’te 5x10 ebadındaki yağlı boya dev Gezi Resmi’ni yapmıştı....

Akademi’den, Neşe Erdok Atölyesi’nden mezun, figüratif akım ressamlarından Haydar Özay, 2014-2015’te 5x10 ebadındaki yağlı boya dev Gezi Resmi’ni yapmıştı. Gezi Resmi’nin açılışına Karaköy’de, Mimarlar Odası’nın terasında katılmıştım. Haydar, sonra Temmuz 2016’da “Gezi’nin Eseri Dev Bir Tablo-Gezi Resmi” adıyla bir de kitap hazırladı ve yayınladı. Geç de olsa imzalayıp göndermiş kitabı bana İstanbul’dan İzmir’e gelince kendisini bu kitapta çok destekleyen Bülent Vural eliyle.

Haydar’ın Gezi’si - Resim : 1

MÜCELLA YAPICI İLE BAŞLAYAN KİTAP

Kitapta Gezi resminin öyküsü, yapılış süreci, esin kaynakları hikaye ediliyor desenlerle, fotoğraflarla, metinlerle…

Kitapla ilgili teşekkür girişi ise şöyle başlıyor: “Gezi’nin resmini yapmak için aramadığım yer kalmadığında, ‘dev bir tuvalle ressamı’ Karaköy’deki Mimarlar Odası’na davet eden ve emeğini, sihrini, mucizelerini hiç eksik etmeyen tatlı cadı Mücella Yapıcı’ya…”

Evet, uzun teşekkür listesinin en başında şimdi tutuklu olan ve istinafı hapishanede bekleyen Mücella Yapıcı yer alıyor. Tabii, aradan onca zaman geçse de kitaptan bahsetme dürtüm de yine Mücella Yapıcı’dan. Haydar’ın deyimiyle o “tatlı cadı”dan. Onun dik duruşuna hangimiz ‘hasta’ olmadık?... Hangimiz onu ailemizden birisi gibi görmedik?.. Hangimiz onunla omuz omuza almak istemedik?...

Haydar Özay’ın Gezi’yi resmetmesindeki temel dürtüye geleceğim ama önce kitaba giriş niteliğindeki metni paylaşayım, bakın nasıl tanımlamış Gezi’yi:

“Gezi Direnişi, Türkiye’nin doğa, tarih ve kültür mücadelesinin sembolüdür. Gezi’ye ve ardından geçen iki yıllık sürecin etkilerine sanatsal bir kalıcılık kazandırmaya çalıştım. Bu resim umarım insanların hatıralarında uzun zaman yaşar.

Resmim, öncelikle son derece barışçıl ve hiç unutulmayacak bu insanların kahramanlar olarak çizildiği destansı bir anlatıma sahip. Ama bu anlatım umutsuzluk, karamsarlık ve ölüm üzerinden değil de umut ve iyimserlik üzerinden ilerliyor.

Ayrım yapmadan Türkiye’de insani değerlerin mücadelesini veren her insanı yan yana getirmeye çalıştım. Bu insanları, birbirlerini iyi tanıyan arkadaşlar olarak resmettim.

Büyük Gezi Direnişi geleceğe yönelik bir alan açan büyük yaratıcılıkların zeminin hazırlayan veya başlangıcı olan bir direniştir. Bize müthiş bir gelecek yaratılabileceğini gösterdi.”

GEZİ’NİN BAŞBAHÇIVANI

Haydar’ın Gezi Resmi’ndeki temel dürtüsü ise babası! Evet, yanlış okumadınız, babası Cemal Özay.

Baba Cemal Özay, Erzincan-İliç-Çobanlı -Kondosu- köyünden (benim ata kökenimin de Leventpınar’ın da -Erhami- yakınında olan bir köy) çıkıp İstanbul’a geldiğinde şu iş bu iş derken İstanbul Belediyesi Park Bahçeler’de işe başlamış ve Taksim Gezi Parkı’nı da içine alan bölgede çalışmış. 21 yıl süreyle de Taksim Gezisi’nin başbahçıvanlığını yapmış. Haydar, kitapta bu öyküye de yer veriyor fotoğraflarla…

Haydar’ın Gezi’si - Resim : 2

ONLARI SELAMLAYARAK VE ANARAK…

Baba Özay, 21 yıl Gezi’ye emek veriyor, ağaç dikiyor; oğul Özay da Gezi’deki ağaçları kurtarmak için direnenleri, Gezi direnişini resmediyor. Hikaye bu.

Haydar’ın Gezisi’ni Mücella ve Can ve Tayfun ve bütün Gezi tutuklularını selamlayarak ve tabii Gezi’de kaybettiklerimizi anarak kutluyorum. Yaşa Haydar. Toprağımın çocuğu.

(Kitaba ulaşmak isteyenler için iletişim: haydarozay@gmail.com)

Haydar’ın Gezi’si - Resim : 3