Düşmesin diye 1’in altını çizen Cemil’in hikayesi

Bir annenin ne demek olduğunu anlatan bir hikaye düşmesin diye 1 rakamının altını çizen Cemil’in hikayesi… Henüz özel bir çocuk olarak eğitim sürecinin...

Bir annenin ne demek olduğunu anlatan bir hikaye düşmesin diye 1 rakamının altını çizen Cemil’in hikayesi… Henüz özel bir çocuk olarak eğitim sürecinin başlarındayken 1 rakamının altını çizermiş Cemil. Ablası Didem, şöyle anlatıyor altı çizilen 1’i:

“Cemil çocukken 1 yazar ve altını defalarca çizerdi. Bu bir takıntı olarak değerlendirildiği için, bu konuda onu sık sık uyarırdık. Uzun bir süre o çizmeye, biz uyarmaya devam ettik. Bir gün o müthiş soru geldi: ‘Altını çizmezsem 1 düşmez mi?’ O güne kadar hiçbirimiz bütün rakamlar içinde sadece birin desteksiz durduğunu fark etmemiştik. Cemil’e otizm tanısı konduğu ilk günden beri yaşadıklarımızı tanışma, alışma, şaşırma, keyif alma, gülme, öğrenme gibi kelimelerle tanımlıyorum. Güçlükler de yaşanmış olabilir ama bana kalan bu kelimeler. Çünkü annem, üstelik o genç yaşında, eşi bulunmaz bir yaşam güdüsüyle, başka açıları yakalama becerisiyle, hayatın engellerine mizahla yanıt verme yeteneğiyle hepimiz için alışılmadık bir serüvene çevirdi bu süreci. İşte bu hikaye, düşmesin diye 1’in altını çizme hikayemizdir.”

Düşmesin diye 1’in altını çizen Cemil’in hikayesi - Resim : 1

CEMİL İKİ BUÇUK YAŞINA GELDİĞİNDE…

“Altını Çizmesem 1 Düşmez mi?” kitabını kaleme alan ve kitapta oğlu Cemil’in “dünlük”lerine de yer veren anne Nevin Aktulga, kitaba “Giriş”ine şöyle başlamış:

“Oğlumun otizmli olduğunu 1986’da, o iki buçuk yaşındayken öğrendik. O dönemde Türkiye’de, bu kadar erken yaşta teşhis konulan ilk otizmli çocuktu. Hiç göz kontağı kurmadan, sorularımıza yanıt vermeden saatlerce oyuncak bir kamyonun tekerleğini çevirdiği günlerden, bugün her sabah hazırlanıp işine giden, akşam sporunu yapan, kendi yemeğini hazırlayan bir genç adam oluşunun hikayesi bu. Aynı zamanda oğullarının farklı bir çocuk olduğunu öğrenip şaşkın, çaresiz, ne yapacağını şaşıran bir ailenin yolculuk hikayesi; aslında bunun eğlenceli bir yolculuk da olabileceğinin hikayesi…”

Nevin Hanım, kitapta Cemil’le birlikte katettiği yolları, kişiye özel ve eğitimcilerin eşliğinde, gözetiminde eğitim sürecini anlatıyor. Otizmle ilk karşılaştığında bunun başına gelen büyük bir felaket olduğunu düşünen bir anneden durumu kabullenen anneye, sonra da meseleyi bir felaket görmekten uzaklaşıp düşe kalka yeni bir felsefeyle hayata farklı bir şekilde tutunmaya yönelen anneye doğru bir yolculuk bir bakıma Cemil’in hikayesi. Birlikte bir öğrenme hikayesi de bir bakıma…

İLHAM VERİCİ BİR YAŞAM ÖYKÜSÜ

Son derece ilham verici kitapla ilgili olarak Prof. Yankı Yazgan’ın yaklaşımı şöyle:

“Engellerle dolu bir yolu ne açık tutabilir? İnsan gelişiminin her koşuldaki güvencesi olan sevgi, güven, ilgi ve bilgi dolu bir ilişki. Hayata başladığı andan engellerle mücadele ede ede ilerlemek zorunda kalan çocuklar ve aileleri için sözcüğün tam anlamıyla ilham verici bir yaşam öyküsü.”

“Önsöz”ü kaleme alan Prof. Dr. Ferhunde Öktem’in satırlarıyla “Altını Çizmesem 1 Düşmez mi?”:

“Anadolu’da bir deyim vardır: Acıyı bal eylemek… İşte bu kitap acının nasıl bal eylendiğinin öyküsüdür. Ben iyi ki bu öykünün tanığı oldum. Bir çocuğa ‘Otizm’ tanısını koymak ve bu sonucu aile ile paylaşmak zor bir iştir. (…) Bu kitabın her tümcesini büyük bir saygıyla okudum çünkü o bir cümleye sığdırılan ne büyük bir emeğin, kaygının, özverinin, ne çok yürek sızısının olduğunu biliyorum. Paylaşmanın hem kendine hem de başkalarına nasıl bir merhem olduğunu da gördüm. İşte bu yüzden acıyı bal eyleyenlere yürekten teşekkür ediyorum.”

“DÜNLÜK”TEN BİR BÖLÜM

“Altını Çizmesem 1 Düşmez mi?” kitabının iki kahramanı var; Cemil ve annesi Nevin Hanım. İkisi de olağanüstü bir özveriyle, olağanüstü bir mücadeleyle bir zorluğu alabildiğine aşmışlar. Hayata bir anlam düşmüşler ve bunu başkalarıyla paylaşmaya, deneyimlerini aktarmaya karar vermişler. Çok da iyi yapmışlar.

Gelin, şimdi de Cemil’in tuttuğu “dünlük”lerden birine götüreyim sizi, o, günlüğe “dünlük” diyor: “21.3.2005 Pazartesi: 21 Mart 2005 Pazartesi günü sabahleyin kalkıp yatağımı toplayıp evden çıkıp babamın işyerine geldim. Dün babamın işyerine gelince yazılar yazdım. Yazılarımı bitirdikten sonra da annem, babam, üçümüz ofisten çıktık hava kararınca. Eve gittik. Resim yaptım. Resim yaparken resmimi bitirmiş, tamamlamış oldum. Kağıdı okudum, anlattım. Kağıdı okuyup anlatırken bitirmiş oldum. Bitirmişim. Bitirdikten sonra sayıları yazıp dosyaya koyup sakladım. Pijamalarımı giymeden anneannem yatağımı yaptı., salonda televizyon seyrettim. Televizyonda saat on ikiye kadar CNBC-E’de filmi seyrettim. O filmi seyrederken hissedilen şeyden hissettim. Odanın ışığını kapatıp yatağıma yatıp uyudum. Dışarıda hava soğuktu. Dışarısı karanlıktı. İyice karanlıktı. İyice karanlıktı. Kapkaranlıktı. Dışarıya bakmadan uyudum, uykumu aldım sabah hava aydınlanıncaya kadar.”

OTİZM NEDİR?

“Altını Çizmesem 1 Düşmez mi?” kitabının yazarı, Otizmli harika insan Cemil’in annesi Nevin Aktulga’nın verdiği bilgiye göre, ülkemizde her 59 çocuktan birisi Otizmli özel çocuk. Hayli yüksek bir oran. O yüzden bu konudaki bilgi ve bilginin, deneyimin paylaşılması çok önemli. Nevin Hanım, bu bağlamda çok değerli bir katkıda bulunmuş oldu deneyimini, bilgisini, Otizmli oğluyla yolculuğunu paylaşarak. Otizmin ne olduğunu, tanımını da yine Nevin Aktulga’nın kaleminden, kitabına düştüğü nottan okuyalım:

“Otizm genellikle ilk 3 yaşta başlayan ve hayat boyu devam eden, kişinin etrafıyla sözel ve sözel olmayan şekilde uygun ilişki kuramaması şeklinde ifade edebileceğimiz gelişimsel bir bozukluktur. Günümüzde basit testler ile tanısı erken konulabilmektedir. Erken tanı ve uygun rehabilitasyon programı bu vakaların hayata kazandırılmasında büyük rol oynamaktadır. Otizmin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Genetik olduğu düşünülmektedir. Erkeklerde kızlara oranla daha sık görülür. Otizmlilerin yüzde 70’inde zeka geriliği vardır. Yüzde 10’unda ise üstün zeka görülebilir. Otizm ile birlikte dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, duygu durum bozuklukları ve epilepsi görülebilir.”

XXX

Anneler Günü’nde kaleme aldığım bu yazıyı, kitap tanıtımını, kitabı kaleme alan Cemil’in annesi Nevin Aktulga başta olmak üzere, bütün Otizmli ve özel çocuğu olan annelere adıyorum. Cemil’i ve annesini bu değerli ve başka benzer hayatları olanlara ışık tutacak nitelikteki kitabı literatüre kazandırdıkları için kutluyorum. Özel çocuklara eğitim veren özel eğitim kurumlarına, özel çocukların velilerine kitabı öneriyorum. Kitap internetten kitap satışı yapan sitelerden ve yayınevinden edinilebilir. Kitabı yayınlayan Atayurt Yayınevi’nin iletişim bilgileri ise şöyle: Adres: Çayyolu, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı Mah. 2917 Sok. No:6, Çankaya-Ankara. Tel: 0312 354 44 32, e-posta: bilgi@atayurtyayinevi.com