Enflasyon, şekerli Kanada, Celal Şengör, rakı ve çocuk kolundan şehvet süzen imam testi

Dokuz ay önceki 500 liralık fatura, doğalgazda 1325, elektrikte 1045 liraya çıkmış. Fakat nedir?

a. Anormal bir enflasyon vardır.

b. Savaş çıktı normaldir.

c. Almanya bizi kıskanıyor.

Hem de 9 ayda bu oranlar. Sadece doğalgazda elektrikte değil ki. Her şey böyle. Bamya pazarda 50 TL idi yeni gördüm. 30 liraya sanayide domates çorbası içtim. Elbette anormal bir enflasyon var. Anlamak için çok karman çorman şeyler yapmaya gerek yok. Markette pazarda iki tur atın. Elbette A.

Savaş çıktı yahu. Rusya gazı kesiyor. Küresel olarak enerji yükseliyor. Tamam küçük bir enflasyondan da söz edilebilir. Ama savaş zamanı bu kadarı normaldir. Savaş bu, adı üstünde. Önce iktisadı vurur. Elbette B.

Almanya bu sene nasıl ısınacak? Kömürle. Sanırsınız Zonguldaklı Uzun Mehmet şansölye oldu. Doğal gaz vücutlarından saldıkları kadar artık. Enflasyon var diye yurttaşlarına 65 milyar avro doğrudan para dağıtmış olabilirler. Paraları yok demiyorum. Doğalgazları yok. Ve elbette bizi kıskanıyorlar. Elbette C.

Kanada’nın Newfoundland-Labrador eyaletinde başlatılan bir uygulamayla ülkede ilk kez şekerli içeceklere ‘şeker vergisi’ konuldu.

a. Helal olsun çok süper karar.

b. İnsanların tadını kaçırmasınlar.

c. Kanada’nın derdi seni mi gerdi?

Şeker demesi kolay ama: Vücuda faydası yok. Cildi kırıştırıyor. Hafızayı zayıflatıyor. Kanser riskini artırıyor. Bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Diş çürütüyor. Göbek yapıyor. Karaciğer yağlıyor. Daha ne yapsın? Bir tek evinize gelip nanik yapmadığı kalmış. Elbette ulaşımı zorlaşmalı. Vergi koymak yetmez, bir de sigara paketleri gibi grafiksiz olmalı. Üzerinde sağlığa zararlı olduğu yazmalı. Şişman ve çürük dişli insan fotoğrafları koymalı. Zaten çoğu şeker bile değil glikoz şurubu. Elbette A.

Yahu öğlen sıcağında ter içinde kalmışsın. Parkın birinde oturmuşsun. Hayalinde bir zencefilli gazoz var. Lıkır lıkır akıverecek dışarıdaki terlere inat. Bu sefanın vergisi olur mu kardeşim? Sefa vergisi diye bir şey olur mu hiç? Zararlıymış. Sokağa çıkmak zararsız mı? Vergisi mi var? Arabalar, politikacılar, İbrahim Tatlıses, cep telefonları her şey zararlı bu hayatta ona bakarsanız. Elbette B.

Enflasyon, adalet meselesi, deprem korkusu, Gülşen. Memlekette neler oluyor senin şu derdine bak. Adam Kanada. En büyük kabahati Celine Dion olan bir ülkeden bahsediyoruz. Bayrağı bile sempatik. Yaprak var. İster şeker vergisi koyar ister yapılan piknikten ecrimisil toplar. Sana ne? Elbette C.

Celal Şengör bir kadını ne biçim taciz ettiğini söylemişti, bir şey olmamıştı. "Musa diye bir peygamber yok, İbrahim de hiç yaşamamış" dediği için ifadeye çağrıldı.

a. Ne var bunda? Hz. Musa’nın Hz. İbrahim’in hayatı ona mı kaldı?

b. Günde 1,5 kadın öldürülüyor. Hocanın şakasından ne olacak?

c. Celal Şengör’ü susturmanın tek yolu yok saymaktır.

Musa Eroğlu da "Şimdi düşün, 2 ton 700 kilo kılıç taşıyan herifi biri kamayla öldürüyor. Gel de buna inanasın" demişti. Size ne kardeşim? Gidip İsa’ya soruyor musun baban kim diye? İnanç bu. Her şey olur. Yaşamamışmış. Sanki cebinde geçmişte yaşayanlar listesi var. Sanırsın zamanda geri gitmiş sormuş, soruşturmuş yaşamış mı diye. Hem sadece ifadeye çağırmışlar. Sanırsın müebbet yedi. Elbette A.

Psikolojide buna farkındalık hatası denir. Celal Şengör’ü fark ediyorsun günahı ona yüklüyorsun. Sen git fark etmediğin kalabalığa dal. Kadın dövenleri, öldürenleri, tecavüz edenleri yakala. Kahvedeki ihtiyar amca Şengör. Komiklik olsun diye abartmış anlatırken. Yapmaz öyle şey. Öbürü zaten ifade özgürlüğü. Celal Şengör’ü rahat bırakın. Elbette B.

Adam TV’de taciz ballandıracak kadar pervasız. Üstelik itiraf ediyor. Elbette ifadesi alınmalı. Çok basit. Taciz suçtur. İtiraf da ihbardır. Celal Şengör müthiş bir jeoloji mühendisiyken magazin yıldızı olmak peşinde. Halbuki deprem bölgesindeyiz. Jeoloji mühendisi olarak da yeterince ilgi görüyor. Maalesef mikrofon uzatıldıkça konuşacak. Tek çare mikrofon uzatmamak. Jeoloji dışında yok saymak. Elbette C.

Rakıya kültür/muhabbet olarak en yakın içki hangisidir?

a. Bira

b. Votka

c. Şarap

Rakının olayı nedir? Meze, müzik muhabbet. Ya biranın? Aynen. Patatesti çerezdi atıştırmalıktı; ne bunlar? Meze. Müzik zaten biranın öbür yarısı. Ya muhabbet? Bira içer maç, konser seyredersin. Bira içip Die Hard seyretmek diye bir ritüel vardır. Türkiye’de kaç şarap evi vardır? Az. Kaç votka evi? Hiç. Kaç birahane vardır? Binlerce. Türkiye’de içki içilen iki tür yer yaygındır. Meyhane ve birahane. Rakı bira kardeştir, ayrım yapan kalleştir. Elbette A.

Rakının gizli kardeşi votkadır. Çünkü votka her yola gelir. Her şeye karışır. Joker içkidir. İster at buzluğa krema gibi iç, dilersen kokteyl yap. Ne bulursan karıştır. Her ortama sızar. Koskoca Rusya’nın, eski Sovyet topraklarının tamamının rakısı votkadır. Rakının olmadığı yerde Abdurrahman Çelebi votkadır. Elbette B.

Her rakı biraz şaraptır her şeyden önce. Rakı yapmak için önce üzüm mayalanır. Yani şarap yapılır. Sonra distilasyon başlar ve suma olur. Sonra anasonla tekrar distile edilir rakı olur. Fazla söze gerek yoktur. Sofrası olan iki içki vardır bu ülkede. Şarap ve rakı. Şarapla en iyi ne gider? Peynir. Ya rakıyla? Yine peynir. Ayrıca meyhane ne demektir? Mey (şarap) ve hane (ev) yani şarap evi. Daha ne diyeyim? Bir tek su katınca beyazlamadığı kalmış. Elbette C.

Urfa'da Mevlana Halid Camii İmamı Mehmet Şükrü Dörtbudak “Çocuğun kolu, göğsü, her tarafı açık. Ondan sonra pedofili suçtur. Pedofiliyi sen körüklüyorsun” dedi.

a. Hepimize hakaret etti. Dava açalım.

b. Rezil edilsin. Kamuda çalışamasın.

c. Meczuptur. Tedavi edilsin…

Bu adamın böyle şeyler söyleyecek cesaret bulabilmesi bütün ülkenin ayıbıdır. Adam diyor ki “çocuğunu kolu açık gezdiren herkes pedofili körüklüyor”. Çocuğunuzun kolunu mu kapatıyorsunuz? Çocuğunuz olsa çocuğunuzun kolunu kapatmak aklınıza mı gelirdi? Çocuğuna hallenen olur diye o minicik kolunu kapatan kaç kişi vardır allasen? Adam resmen bize, hepimize, neredeyse ülkenin tamamına pedofili körüklüyorsun diyor. Çocuklar sizin yüzünüzden taciz ediliyor diyor. İftiranın böyle şuursuzu. Tazminat hakkımız var. Elbette A.

Bu adamın böyle şeyler söyleyecek cesaret bulabilmesi bütün ülkenin ayıbıdır. Çocukların minicik kolları ile cinsel fanteziler arasında link kurabilen birisi edepsiz birisidir. Ama ne kadar abuk subuk olursa olsun bu bir fikirdir. Ana problem bu fikrini cesaretle akıtacak mecra bulabilmesi ve buna rağmen vergilerimizle maaş almaya devam edebilmesindedir. Elbette B.

O incecik kollara bakıp da taciz düşünebilen birisi sağlıklı olamaz. Hiç kuşku yok ki zavallıdır ve yardıma ihtiyacı vardır. Derhal tedavi altına alınmalı ve tedavisi tamamlanana kadar insan içine salınmamalıdır. Elbette C.