Esin Davutoğlu, ODTÜ, Aysun Kayacı-Aysel Gürel, ÖSYM, Suudi Arabistan testi

1. Esin Davutoğlu Şenol hocayı türlü türlü şekillerde tehdit eden, kapısına kadar gidip dana dili bırakan aşı karşıtı sahte doktor Mustafa Yücel aramızda nasıl dolaşabiliyor?

a. Yürüme biliyor çünkü.

b. Türkiye bir hukuk devleti.

c. Lümpenlik Türkiye’de pek suç değil.

Yürüme biliyor: Bilmiyor mu? Dışarı bırakmışlar; adam kendisini kömürlüğe mi kapatsın? Adamın ne suçu var? Adam kaçtı mı? Hayır. Adam yalan bile söylemedi. Açıktan, alenen, bütün samimiyetiyle, bütün kalbiyle tehdit ediyor Esin hocayı. Doktorluğu konusunda yalan söylemesi ise bambaşka bir konu. Elbette A

Bakınız adam kanunlara uygun bir şekilde gözaltına alındı. Aynı uygunlukta ifadesi alındı. Kaçma şüphesi bulunmadığı için bırakıldı. Her şey kitabına uygun. Yargı süreci bitmedi ki… Adam yargılanacak. Ceza alırsa çekecek. Elbette B

Türkiye, maalesef insanlara, ağaçlara, hayvanlara, hayata karşı işlenen suçları cezalandırmayı pek seven bir hukuk sistemine sahip değil. Bakınız her köşe başında faaliyet gösteren lümpenler. Bakınız kadın cinayetleri, çocuk tacizleri. Türkiye, devletin güvenliği için kafa yoran bir ülke. Af çıkarış şekline bakın. Devlete karşı işlenen suçlar affedilmez. Hayata karşı işlenenler affedilir. Elbette C

2. ODTÜ rektörlüğü mezuniyet törenini güvenlik sebebiyle iptal edince ODTÜ akademisyen, öğrenci ve mezunları kendi başlarına korsan mezuniyet töreni yaptı. Güvenlik görevlisi yoktu. Güvenlik sorunu yaşanmadı. Korsan tören hak mıdır?

a. Değildir. Otorite ne diyorsa o.

b. Haktır. Öğrenciler, hocalar ne diyorsa o.

c. Led Zeppelin - Deep Purple

Otoriteler her kararı muntazam vermek durumunda değildir. Ama hayatın güvenle akabilmesi için düzen gerekir. Rektörlük diploma törenini uygun görmemişse saygı gösterilmesi gerekir. Diploma töreni olmadı diye diplomasına ulaşamayacak kimse yoktur. Tören diye tutturmak saçmadır. Elbette A

Burada korsan olan mezuniyet töreni değil, rektörlük. Seçilmiş değiller. Ayrıca tören iptalinin tek sebebi açılacak pankartlara engel olmak. ODTÜ, çalışanları, mezunları, akademisyenleri ve öğrencileriyle ODTÜ’dür. Atanmış rektörleriyle değil. Otoriteye sorgusuz boyun eğen de uzun süre böyle kalırsa boyun fıtığı olur. Elbette B

Led Zeppelin blues kökenleriyle ve değişmeyen, ölümün ayırabildiği kadrosuyla bir ciddiyet timsalidir. Deep Purple ise İstanbul futbol takımları gibi değişip duran kadrosu ve hafifmeşrep yapısıyla rock’n’roll kalıplarına daha fazla oturur. Led Zeppelin muhakkak ki daha sofistike, Deep Purple muhakkak ki daha eğlencelidir. İkisinin de modası geçmiştir. Yine de ikisi beraber güzeldir. Elbette C

3. Yeniden gündeme gelen 20 yıllık Pepsi Max reklamında polis çevirmesinde seksi polis Aysun Kayacı, Fransız usulü öperek şoföre şeker kontrolü yapıyor. Bulamıyor. Amiri Aysel Gürel de şaşırıp yeni bir kontrol için arabaya yöneliyor. Bugünkü yaygın itikat aynı reklamın bugün yayınlanamayacağı üzerine. Siz ne dersiniz?

a. Elbette yayınlanabilir. Mizah bu.

b. Yayınlanamaz. Yayınlanması teklif dahi edilemez.

c. Yayınlanabilir. Ama marka korkar yayınlamaz.

Mizaha sınır çizmeye kalkan çok olmuştur. Her şeyin mizahı yapılır. Elbette her şeyin mizahı her yerde yapılmaz. Ama bu kadarcığına katlanamayan da ne bileyim artık. Biraz diz kapağı biraz öpüşme. Bunlar Disney çizgifilmlerinde bile var. Elbette A

Bana bakın, zaten milli ve yerli değerlerimiz avucumuzdan kayıp gidiyor. Bir de Amerikan uşağı bir içeceğin Batı özentisi yarı çıplak bir kadın ve Batı özentisi çatlak bir yaşlı kadın eliyle ballı dilli öpüşmeler filan. Yok öyle. Asla yayınlanamaz. Elbette B

Kanunen yayınlanmasının önünde bir engel yok. Ama büyük markalar yapısal olarak ortam yalakasıdır şimdi bir de hepsi şaşkın. Sosyal medya öyle bir baskı unsuru oldu, ota çöpe öyle bir ayar veriyor ki herkes; marka korkar yayınlamazdı. Haksız da olmazdı. Akit’e bir manşet, sonra bir trolling topic, sonrasını Allah bilir. Elbette C

4. ÖSYM’nin yeni başkanı Bayram Ali Ersoy’un kılığı kıyafeti sosyal medyada epey alay konusu oldu. Buna karşı çıkanlar da oldu. Sizce bu kılıkta birisi o göreve atanabilir mi?

a. İnsanlar kılığına göre yargılanmaz.

b. İnsanların kılığı bir göstergedir.

c. Kaç tutuklu var onu söyleyin bana.

Eski MB başkanı Durmuş Yılmaz’ın ailesi de ayakkabılarını dışarıda çıkarıyordu. Bütün memleket alay etmişti. Şimdi alay edenler Yılmaz’ı aşkla arıyor. Böyle kritik şeylere asla önyargıları karıştırmamak lazım. Adam matematik profesörü. Gidin akademisyenliğini kurcalayın. Tarikat bağlantısına bakın. Eleştirin hunharca. Ama kafayı biçime takarsanız içerik gölgede kalır. Elbette A

İnsan komple insandır. Kılığıyla kıyafetiyle oturup kalkmasıyla, bilgisiyle. Böyle mühim kurumlarda hepsine birden bakılması gerekir. Ersoy kılığı kıyafetiyle atandığı kurumun ağırlığını ve ciddiyetini temsil edemez. Ya yarın ihramla işe gitmeye başlarsa? Elbette B

Bu tartışmanın yeri ve zamanı değil. Sınav zaten seçmenin en ilkel yöntemlerinden birisidir. Zaten marazlıdır. Bir de eşit olmayınca iyice terbiyesizliktir. Gençlerin istikbali çalınıyor. Bu hırsızlığın bütün sorumluları teşhir ve tecrit edilmelidir. Tekrar böyle bir şey olmayacağına dair samimi, şeffaf ve analitik bir çaba sergilenmelidir. Konunun isimlerle değil yaklaşımla ilgisi vardır. Elbette C

5. “Suudi Arabistan'ın Kızıl Deniz kıyısında Neom adı altında 500 milyar dolar bütçeyle inşa ettiği akıllı şehirde 170 kilometreye yayılan bir gökdelen yer alacak. 500 metre yüksekliğinde ve 34 kilometrekare alana sahip olacak yapıda 9 milyon kişi yaşayacak.”mış. (Kaynak Serdar Kuzuloğlu, Dünya Halleri) Bu bir nedir?

a. Çılgın projedir. Büyük ülkelere yakışır.

b. Görgüsüzlüktür.

c. Suçtur. Engellenmesi gerekir.

Suudi Arabistan kendisine yakışır görkemde bir proje yapmış, petrol bağımlılığını üzerinden atmak için önemli bir adım atmıştır. İktisadını canlandırmış, dünyaya ne kadar büyük bir ülke olduğunu göstermiştir. Türkiye de aynısını yapmalıdır para bulursa. Elbette A

Para gökten yağınca insan neresine süreceğini bilemez. Para harcamayı bilmeyen biri ne yapar parayla? Daha büyük ev alır. Daha büyük araba alır. Suudi’lerin durumu budur. Büyük takıntısı. Bütünüyle gösterişe dönük, yaratıcılıktan uzak bir görgüsüzlüktür. Elbette B

Görgüsüzlük bir nezaket meselesidir. Burada suç vardır. Dünyaya ait olması gereken bir petrol piyango gibi fışkırdı diye o ülkenin bu kadar har vurup harman savurmasına distopya yaratmasına izin verilmemelidir. Hele burunlarının dibindeki Yemen’deki, ülkelerinde işçi adıyla tutulan milyonlarca kölenin durumu ortadayken. Adil bir dünyada bu bir suçtur. Elbette C

----------

Ayrıca geçen hafta Sungun Babacan, Aydın Uğur öldü. Cüneyt Cebenoyan’ın ölümünün üçüncü yılı doldu, Türkan Elçi’nin romanı Billboard’ları güzelleştirdi, Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenciler, laptop ve telefonlardan kampüs meydanında oturup sansürlenen filmi izlemesin diye fıskiyeleri açtılar, bazı çalma listelerinin adından dolayı Spotify’a dini değerlere ve devlet büyüklerine hakaretten soruşturma açıldı, demans hastası Çevik Bir serbest bırakıldı. Demans hastası Aysel Tuğluk bırakılmadı. Ve ben şimdi öğrendim. Murat Üstün. Saksofoncu Murat 22 Nisan’da ölmüş. Çok tatlı bir insandı. Dişsiz ağzıyla büyücü gibi tenor saksofon çalardı. Hayali cenaze töreni planlamıştı kendisine 20 sene önce. Coltrane’den Alabama çalıyordu hayali cenazesinde. Coltrane çalmışlar sessizce kalkan cenazesinde. Güle güle Murat.

Metin Solmaz

1969’da doğdu, Ankara’da büyüdü. 1990’larda dört sene Ankara Radyo Arkadaş’ta radyoculuk yaptı. 1990 yılından bu yana yazılı basında ve muhtelif internet sitelerinde yazıyor. siberalem.com, idefix.com, Anason İşleri ve Overteam New Media kurucularındandır. Kitapları: Kenardaki Milyonerler (1992, Korsan), Rock Sözlüğü (1994, Pan) Türkiye’de Pop Müzik (1996, Pan), Türkiye’ye Ait 100 Büyük Yanılgı (2015, Ağaçkakan), Erken Adam Hikayeleri (2016, Pan), 100 Ne Olacak Bu Memleketin Hali (Hazırlayan, 2016, Ağaçkakan), Mehmet Teoman - Anılar saçılmış odaya, her yere (2021, Anason İşleri Kitapları).