Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda Politikalarında Neden Başarısız?
"Bu zihniyetin bizi getirdiği yer ortada. Götürebileceği de bir yer de yok."
Gıda alanında bir çöküşün içindeyiz. Tarım ve Orman Bakanlığı, sorunları tespit edemiyor. Bizleri fil dişi kulesinden sorun dikte ederek yönetmeye çalışıyor. Siyasi ikbali için türlü türlü oyunlar kuruyor. Algı oyunlarıyla bizleri kandırıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın gıda politikalarında başarılı olma ihtimali yok.
SORUNLAR GÖRMEZDEN GELİNİYOR
Tarım ve Orman Bakanlığı, sorunların kök nedenlerine inemiyor. Hatta sorunları tespit dahi edemiyor. Gıda denetimlerinde ancak büyük bir sorunla karşılaşılırsa haberdar oluyor. Türkiye’nin uyması gereken uluslararası gıda mevzuatını, ülkemizin gerçeklerine göre uyarlayıp yürürlüğe koyamıyorlar. Mevzuatları sadece çevirip Resmi Gazete’de yayımlıyor.
Gıda denetimlerinde, denetlenen işletmede çalışan gıda emekçileriyle bağ kurulmuyor. Üretimde, depoda, temizlikte, serviste görevli emekçinin yaşadığı sorunlarla ilgilenilmiyor. Tanık olduğu uygunsuzluklar dikkate alınmıyor. Gıda emekçilerinin sorunlarını iletebileceği bir iletişim altyapısı dahi kurulmuyor. Sermaye sahibi ne beyan ederse sadece onun üzerinden ilerleniyor. Nitelikli bir gıda denetimi yapılamıyor.
ÇİFTÇİ, BESİCİ VE KOOPERATİFLER ENGELLERLE KARŞILAŞIYOR
Çiftçi ve besici yıllardır dertlerini anlatmaya çalışıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın seslerini duymasını ve sorunlarını çözmesini bekliyorlar. Ancak Bakanlık, dinlemek yerine kulaklarını tıkıyor. Kendi belirlediği sorunları, “Hayır, sizin sorununuz bu farkında değilsiniz” diyerek dikte ediyor. İthalat sopasıyla çiftçiyi ve besiciyi baskı altına alıyorlar.
Kooperatifler yasal karmaşalar içinde bırakıldı. Çiftçi ve besici ürünlerini yurttaşla doğrudan buluşturamıyor. Çiftçiden yok pahasına alınan ürünler, fahiş fiyatlara bize satılıyor. Gıda fiyatlarındaki artış ve kooperatifleşme sorunları, kendileri için krize neden olmasın diye önce tanzim satış noktaları, ardından Tarım Kredi Kooperatifleri devreye sokuldu. Gelinen noktada, bu kooperatif marketler de harfli marketlerden farksız hale geldi.
AKADEMİYLE KOPUŞ VAR
Gıda, ziraat, veterinerlik eğitimi veren bölümlerle üretim yapan gıda işletmeleri arasında neredeyse hiçbir bağ bulunmuyor. Akademi, sahanın ihtiyacı olan yetkinliklerde mezun veremiyor. Çoğu bölümün akademik kadrosu, araştırma ve laboratuvar altyapısı geri kalmış durumda. 20-30 yıl öncesinin metotları, bilgileri hala öğrencilere aktarılıyor.
Öğrencilerimizin çoğu, okurken sahayı görebileceği teknik gezilerden mahrum kalıyor. Akademisyenlerin, TMMOB’a bağlı ilgili odalarla ve Veteriner Hekimler Birliği’yle bağ kurması engelleniyor. Akademisyenler de öğrencilerimizin bağ kurmasını engellemek için türlü yollar deniyor.
AKP iktidarı, TMMOB’a bağlı odaları etkisizleştirmek ve yozlaştırmak için sistematik bir baskı kuruyor. Bu yozlaşma, yetkinlik kazanamayan yeni mezunları üzerinden meslek odalarını ele geçirme stratejisine dönüşüyor.
Bu zihniyetin bizi getirdiği yer ortada. Götürebileceği de bir yer de yok.