Anne !...

Yıl 1960. Hitchcock ustanın maternal süperegoyu merkezine aldığı
başyapıtlar döneminin en karanlık dönemecindeyiz.

İzleyici anketlerinin hepsinde tüm zamanların 1. Numaralı korku filmi seçilen
ve slasher janrının anası olan "Sapık" filminin en unutulmazı ve sinema
tarihinin cinsel anlamlarla yüklü ilk bıçaklı saldırısıdır " Duş sahnesi".
Sapık, Hitchcock'a sorarsanız sadece bir şakaydı ve insanların filmi ciddiye
alması onu dehşete düşürmüştü. Tek amacı insanların bağırıp çağırmasını
sağlamaktı ama sadece lunaparktaki oyuncaklarda bağırıp çağırdıkları
gibi.Oysa 8 Eylül 1960'da NY'da yapılan galada, duş sahnesi boyunca
seyircilerin durmak bilmeyen çığlıkları ölmekte olan Janet Leigh'in
çığlıklarına ve Bernard Hermann'ın sinema tarihinin en ikonik korku müziği
olacak çılgın yaylılarına eşlik ederken,filmin bitiminde seyircilerin yaşadığı
dehşeti anlatan en iyi tanımlama "tecavüze uğramışlık duygusu" oldu.

Anne !... - Resim : 1

50'lerin görkemli ve zarif Tecnicolor filmlerine alışmış ve kendini evinde
,ailenin yanında ,duş alırken güvende sanan saf Amerikan toplumunun
birikmiş tüm kaygı ve korkularını patlatarak , steril görülen yaşamlarındaki
tüm gizli sapkınlığı ortaya döker bu filmiyle yönetmen.

Anne !... - Resim : 2

Sadece 800.000 dolara mal olup ,40 milyon dolardan daha fazla gelir elde
eden Sapık" , Hitchcock'un Hollywood'dan bir tür intikamı, hayranlarına,
eleştirmenlere ve oyunculara karşı bir saldırı eylemidir.Şiddet daha önce hiç
bu kadar dolaysız, tasarlanmış ve amansız olmamış, saldırıya uğrayan kadın
vücudu daha önce hiç bu kadar yalın ve aleni sergilenmemiştir. Kitapta
oldukça kısa ve detaysız anlatılan duş sahnesi, filmin merkezindedir ve hatta
Hitchcock'un filmi çekme nedenidir.

Anne !... - Resim : 3

Amerikan halkının sevgilisi olan bir süper yıldız filmin daha yarısına
gelmeden katledilir, ilk defa korku bir bilimkurgu fantezisi olmaktan çıkarak
seyirciye "sizin de başınıza gelebilir" diye sunulur, Amerikan sinemasında o
güne kadar kutsanmış olan "Anne" bir canavar olarak gösterilir, çekilen sifon
ve tuvalet deliğinin gösterilmemesi tabusu yıkılır, beyaz banyoya sıçrayan
kan Viktoryen saflığı kirletir, bıçağın ete tek bir teması olmadan öyle bir
vahşet algısı yaratır ki seyirciyi dehşetten allak bullak ederken ,sansür
kurulunu da çaresiz bırakarak dalgasını geçer.

Anne !... - Resim : 4

Akan kanın iğrenç görünmemesi için filmi Siyah-Beyaz çeken Hitchcock, duş
sahnesi için tam 7 gün harcarken, storyboardu ünlü tasarımcı Saul Bass
çizer. Sahnenin kurgusunda tam 78 film parçası ve 52 kesme kullanılırken,
ete giren bıçak sesi için yarılan kış kavunu ile bıçaklanan biftek sesleri
mixlenir.Kan için ise sulandırılmış Hershey's şurubu kullanılır. Sinema
okullarındaki kurgu derslerinde başyapıt olarak okutulan bu sahne negatif
alan kullanımından ,psikanalitik öğelerin kullanımına o kadar ustaca
kotarılmıştır ki çekimlerde "bıçaklanan " dublörünün vücudu olsa da, Leigh
dahil bir çok kişi hayatının sonuna kadar duşta değil küvette yıkanacaktır bu
filmden sonra.

Esas incelik ise, genelgeçer kabulünün tersine günahlarından sembolik
olarak arınırken değil ; duşta yaşadığı orgazmın kıyısındaki haz yüzünden
katledilir Marion.

Zira film okumalarına katılanların çok iyi gördüğü gibi Hitchcock’un
affedilmez suç olarak konumladığı şey zina değil, 40K doları çalmak ve
sonra iade etmeyip çatır çatır yeme kararı almaktır.