Mutluluğun anahtarı olabilecek Japonca kelime: İkigai

Japonca'dan dilimize çevirmekte zorlansak da, İkigai kelimesinin ne olduğunu anlarsak, hem iş yaşamımız hem de özel hayatımız kolaylaşabilir.

Mutluluğun anahtarı olabilecek Japonca kelime: İkigai

Japonca'da doğrudan dilimize çeviremediğimiz ama belki de kendi yaşamlarımıza çok şey katabilecek bir kelime var: İkigai. BBC'nin seyahat muhabiri Yukari Mitsuhaşi, hem günlük yaşantımız hem de iş hayatımızda daha mutlu olmamızı sağlayabilecek bir bakış açısı sunan ikigai kavramını anlatıyor:

Japonya'da özellikle büyük şehirlerdeki çalışanlar için iş günü genellikle "sushi-zume" adı verilen bir ruh hali ile başlar. Kalabalık bir metro ya da trene doluşup işe gidenler, sushi'deki sıkı sıkıya birbirine yapışmış pirinçleri andırdığı için "sushi-zume" kelimesi lugata yerleşmiş.

Ancak yaşanan stres burada bitmiyor.

Japonya'da sıkı hiyerarşik kurallar ve vahşi çalışma kültürü gereği çok sayıda insan uzun saatler boyunca ofisten çıkamıyor. Fazla mesai çok yaygın ve iş günlerindeki son tren olan gece yarısı treniyle eve dönen kalabalıklar çok tanıdık bir görüntü.

Peki bu insanlar nasıl hayatta kalabiliyor?

Sihirli sözcük, Japonların ikigai dedikleri kavram olabilir. İkigai doğrudan İngilizce'ye çevrilemiyor ancak yaşamda mutluluğu bulma fikri etrafında şekilleniyor. Aslen ikigai, pek çok insan için sabah kalktığında güne devam etme gücü veren şey.

Batılı ülkelerde yaşayanlar için bu kavram belki de çok uzak olmayabilir çünkü Ikigai, dört çemberli Venn diyagramı ile de ilişkilendiriliyor. Venn diyagramı da dört birbiri ile kesişen başlıktan oluşuyor: Yapmayı sevdikleriniz, yaparken başarılı olduklarınız, dünyanın ihtiyacı olan ve size para kazandırabilecek olan.

Japonlar içinse bu felsefe biraz daha farklı.

Bir kişinin 'ikigai'si geliri ile bağlantılı olmak zorunda değil. Hatta Japonya'da 2010'da 2 bin kadın ve erkekle yapılan bir araştırmaya göre katılımcıların yalnızca yüzde 31'i iş hayatını kendi ikigai'leri olarak tanımlıyordu.

Elbette bir kişinin yaşamına anlam katan şey işi olabilir- ama bununla sınırlı da değil.

2001'de ikigai üzerine yapılan araştırmayı yürütenlerden Toyo Eiwa Üniversitesi Klinik Psikoloji Profesörü Akihiro Hasegawa, bu kavramın günlük hayatta Japonca dilinin bir parçasına dönüştüğünü söylüyor.

İkigai, iki ayrı kelimeden oluşuyor.

İki: Yaşam

Gai: Değer ya da önem

'Mutluluk' kavramına benzer

Japonya'da ikigai ile ilgili pek çok kitap var ama en bilineni, "Ikigai hakkında" anlamına gelen 1966 yılına ait Ikigai-ni-tsuite adlı kitap.

Kitabın yazarı psikiyatrist Mieko Kamiya, ikigai'nin "mutluluk" kavramına benzediği ancak ikisi arasında bazı nüanslar olduğunu söylüyor.

Ikigai, size şu anda mutsuz da hissetseniz geleceğe umutla bakacak bir anlayış sunuyor.

Hasegawa İngilizce'ye çevrildiğinde bu kelimenin hem bir ömür, hem de günlük hayat anlamına geleceğini belirtiyor. Kısacası, ikigai'yi "yaşam amacı" olarak da niteleyibilirz.

Hasegawa, Japon halkının günlük yaşamlarındaki ufak mutlulukları toplayarak tüm yaşamlarında tatmin duygusu yakalayabileceklerine inandıklarını keşfetmiş.

Ömrü uzatır mı?

Japonya dünyada yaşam süresi en uzun olan ülkelerin başında geliyor. Japonya'da resmi verilere göre kadınlar için yaşam süresi 87, erkekler içinse 81.

Peki ikigai felsefesi de buna katkıda bulunuyor mu?

Dünyada yaşam ömrünün en uzun olduğu ülkeleri seyahat eden ve toplumları inceleyen yazar Dan Buettner, öyle olduğunu söylüyor.

Dan Buettner, "mavi bölgeler" olarak adlandırdığı yaşam süresinin uzun olduğu yerlerden biri olan Japonya'daki Okinawa Adası'nı örnek veriyor, burada beslenme şeklinin yanında ikigai'nin de insanların daha uzun yaşamasında büyük rol oynadığını vurguluyor.