Yılmaz Özdil: Şehir dediğin böyle yönetilir

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, İzmir'le İstanbul belediyeciliğini kıyasladı. "Şehir dediğin İzmir gibi yönetilir" dedi.

Yılmaz Özdil: Şehir dediğin böyle yönetilir

Yılmaz Özdil "Şehir dediğin…Varlığıyla onur duyduğumuz Aziz Kocaoğlu gibi yönetilir.Halkın parasını çar çur ederek değil…Devletten para almadan, halkın cebine yük olmadan, parayı değil, şehri severek yönetilir." dedi.

İŞTE O YAZI:

Binali bey izah etti…
“Çöp projesi tasarlıyoruz, çöpü kaynağında ayrıştıracağız, İstanbullular çöplerini evlerinde ayrıştıracak, organik çöp, plastik çöp, cam çöp, kağıt çöp olarak ayrıştırılacak, bu ayrıştırılan çöplerin bir kısmını gübreye, bir kısmını enerjiye, bir kısmını ham maddeye dönüştürmek suretiyle gelir elde edeceğiz, bu geliri öğrencilerin biletlerine indirim olarak yansıtacağız, insanlar çöplerini evlerinde ayrıştırdıkça öğrenciler toplu taşımayı indirimli kullanacak” dedi.

Nasıl proje?
Muhteşem değil mi?

Doğrusunu isterseniz biz İzmirliler, belediyeciliğin b'sinden bile anlamayan Binali beyi işte bu yüzden seçmedik…
Çünkü Binali beyin ölme eşeğim ölme projesine kalırsa, öğrencilerimiz emekli olduklarında bile indirimli bilet kullanamaz!

Şimdi en başta Binali bey, “belediyecilik nasıl yapılır?” diye merak eden herkes iyi okusun lütfen…

Binaligiller milletin parasını yandaş müteahhitlerin cebine koyarken, İzmir'e kuruş vermezken, İzmir büyükşehir belediyesi kendi özkaynaklarıyla 17 milyar liradan fazla yatırım yaptı, kendi özkaynaklarıyla Türkiye'nin en büyük yatırımcı kurumlarından biri oldu.

Binaligiller Türkiye'yi gırtlağına kadar borca sokarken, İzmir'in haziran 2012 itibariyle Hazine'ye borcu kalmadı.

İzmir'in kredi notu, Türkiye'nin kredi notundan katbekat yüksek… İzmir büyükşehir belediyesinin notu, Fitch'in en yüksek notu AAA'ya çıktı, Moody's'den aldığı not Aaa seviyesine çıktı.

Brookings Enstitüsü raporuna göre, İzmir, 2012 yılında dünyanın ekonomisi en hızlı büyüyen 4'üncü kenti, 2014 yılında dünyanın ekonomisi en hızlı büyüyen 2'nci kenti seçildi.

Binaligiller Türkiye'nin fabrikalarını bankalarını limanlarını hatta derelerini bile satarken, İzmir büyükşehir belediyesi 2 milyar 109 milyon liralık gayrimenkul aldı, İzmir'e kattı.

Taşı toprağı altın denilen İstanbul, artık İzmir'e göç veriyor. Son bir yılda 18 binden fazla İstanbullu İzmir'e göç etti.

Türkiye'nin ilk elektrikli otobüs filosu, İzmir'de.

Hükümetten tek kuruş destek almadan, 11 kilometrelik metro hattı 179 kilometreye çıkarıldı. İzmir'de metronun kilometresi İstanbul'a göre 100 milyon lira ucuza yapıldı. Her kilometre 100 milyon lira!

Türkiye'nin en uzun banliyö hattı, İzban, 136 kilometre, TCDD'yle birlikte kuruldu.

Karşıyaka tramvayı açıldı, Konak tramvayı açıldı, 21.6 kilometre.

Türkiye'nin ilk karbonkompozit gemileri İzmir'de sefere çıktı. 15 yolcu gemisi, 3 arabalı vapur, Körfez ulaşımına eklendi.

Türkiye'de köyünden kentine göç vermeyen, köyünden kentine göçü durdurulan tek şehir, İzmir… Köylünün köyünde mutlu olduğu tek şehir, İzmir… Yerel kalkınma, kooperatif, sözleşmeli alımlar, tarım projeleriyle, kırsal nüfus artışı, kent nüfus artışını geçti.

Bu model, yerel yönetim literatürüne “İzmir modeli” olarak geçti.

İzmir'in tarımı, Türkiye tarımından 2.4 kat fazla büyüdü!

“Evim yeni, komşum aynı” sloganıyla, gerçek kentsel dönüşüm başarıldı. Rantsal değil, 40 bin konutluk kentsel dönüşüm oldu.

Sadece Türkiye'nin değil, dünyanın, sadece yerel yönetim olanaklarıyla inşa edilen ilk fuarı, İzmir'de kuruldu. Türkiye'nin en nitelikli fuar kompleksi, 337 bin metrekare.

Huzurevinden gençlik merkezine, Türkiye'nin ilk sosyal yaşam kampüsü, İzmir'de kuruldu.

130 tür, 1500 hayvan, Türkiye'nin ilk doğal yaşam parkı, İzmir'de kuruldu.

Türkiye'nin en nitelikli sanat merkezi Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi kuruldu. Türkiye'nin opera sanatına özel “ilk” yapısı İzmir'de kuruluyor.

Türkiye'nin en modern buz sporları salonu, İzmir'de kuruldu.

Türkiye'nin ilk engelli eğitim ve farkındalık merkezi, İzmir'de açıldı.

Türkiye'nin “tek” belediye hastanesi, Eşrefpaşa Hastanesi, İzmir'de… Başhekim Serdar Pedükcoşkun yönetiminde, ileri teknolojiyle donatılan hastane, uluslararası standartlar çerçevesinde “kalite” ödülü aldı.

Türkiye'nin en büyük çamur çürütme ve kurutma tesisi, İzmir'de kuruldu… Çamurdan biyogaz elde ediliyor, tesis kendi enerjisini üretiyor, kurutulan çamur organik gübre olarak kullanılıyor, organik tarım verimini ikiye katlıyor, termik santrallerde kömürle harmanlanarak ek yakıt olarak kullanılıyor.

Ankara belediyesi mesela, tarihi havagazı fabrikasını sattı… İzmir belediyesi, tarihi havagazı fabrikasını kültür merkezine dönüştürdü.

Akp, cezalandırmak istediği İzmir'in bütün stadyumlarını yıktı… İzmir büyükşehir belediyesi, Bornova'ya 10 bin kişilik Doğanlar Stadı'nı yaptı, bu stad Göztepe'yi Süper Lig'e taşıdı. Ayrıca, Tire'ye UEFA standartlarında stadyum yapıldı. Beldelere 28 spor salonu yapıldı.

Konak-Buca-Bornova bağlantısını sağlayacak olan İzmir'in en uzun tüneli, tek kuruş almadan, sadece İzmir'in imkanlarıyla yapılıyor.

Türkiye'nin AB standartlarında biyolojik arıtma tesisi başkenti, İzmir… Adı lazım değil, başka belediyelerin 40'a yaptığını İzmir 4'e yapıyor!

İnciraltı, Sasalı, Buca Portakal Vadisi'nde kent ormanları oluşturuldu.

Kadifekale'de heyelan alanında 2241 bina yıkıldı, yerine gene bina dikmek yerine, erguvan, fıstık çamı, mavi servi dikildi.

Dünyanın en büyük yapay flamingo adası, İzmir Kuş Cenneti'nde oluşturuldu.

Bisiklet yolları ve BİSİM ile İzmirlilerin bisiklet kullanımı arttı.

Halkapınar'da 108 yıllık un fabrikası “meslek fabrikası”na dönüştürüldü, 75 farklı branşta meslek eğitimi veriliyor.

İzmir'de 135 bin çocuk düzenli ve ücretsiz süt içiyor. Bugüne kadar 70 milyon litre süt dağıtıldı.

İzmir büyükşehir belediyesi 12 antik kazı alanına maddi destek veriyor. Roma Antik Tiyatrosu ortaya çıkarıldı.

Ezan, çan, hazan… Emir Sultan Türbesi, Ayavukla Kilisesi, Beith Hillel Sinagogu restore edildi.

Şehir dediğin…
Varlığıyla onur duyduğumuz Aziz Kocaoğlu gibi yönetilir.

Halkın parasını çar çur ederek değil…
Devletten para almadan, halkın cebine yük olmadan, parayı değil, şehri severek yönetilir.

Şehir dediğin…
Şehremini'ye emanet edilir.

Biz, tek taş pırlantamız İzmir'i Binali beye vermedik.
İstanbul'un da göz bebeğimiz İstanbul'u geri alacağından eminim.


Etiketler
İzmir Yılmaz Özdil