Miting alanından notlar: 'Eleğimi astım duvara, bizden sonrakiler için üzülüyorum...'

FİLİZ GAZİ / GERÇEK GÜNDEM

“Miting nasıl sence?” Maltepe’de düzenlenen "Milletin Sesi" mitingi boyunca -yanıtının da umutlu olması beklenerek- herkes birbirine bu soruyu sordu.

Nasıldı miting? Kalabalığın sloganlarını dinlediğinizde başka, aralara dalıp insanlarla konuştuğunuzda başka şey söylenebilir. Fakat alandaki insanların esas gündemi ekonomileriydi. Düşünün, bir CHP miting alanında iktidarın ideolojisine, murat ettiği rejim konularına sıra gelmedi. Örneğin konuştuğumuz hemen herkes faturalardan, gıda fiyatlarından, kirasından söz etti.

Ama en önemlisi… Kılıçdaroğlu’nun çat kapı TÜİK’e gitmesi, çılgın faturalara karşı için “Halkım için karanlıkta oturuyorum” demesi, SADAT’ın kapısına dayanması gibi yeni siyaset yürütme biçimlerinin sonucu fark edilebiliyordu. Yani sıradan bir mitinge gelen kitle değildi kalabalık ve tereddütsüz bir şekilde “AKP gidecek, gidecekler” öngörüsü hakimdi. Yakın tarih içinde -en azından CHP mitingleri içinde- bu kadar kendinden emin bir kitleyle karşılaşmadığımı söyleyebilirim.

Siyaseten beğenirsiniz beğenmezsiniz ama alandaki insanların son çare olarak gördüğü parti CHP. 60’lı yaşlarındaki bir beyefendi “Çözüm olacaklar, başka yolu yok” diyor. “Ya olamazsa” dediğimde, “Olacaklar” diyor. Öyle bir kritik aşama ki bir diğer ihtimal akla dahi getirilmiyor, getirilmek istenmiyor. 6’lı masa üzerinden bir söylemden ziyade Kılıçdaroğlu, çoğu için tek kurtuluş olarak görülüyor. Konuştuğumuz bir kadın mitinge gelişini “İnsanlar rahat bir nefes alsın diye geldik” diye anlatıyor. Başka biri “Milleti kurtaracak” diyor. “Koyu HDP’liyim ama ben de geldim” diyen bir kadının ise dediği şu: “Özgürlük istiyorum.”

GENÇLER TEK TÜKTÜ

“Cumhurbaşkanı adayı olarak kimi görmek istersiniz” soruma İmamoğlu da diyen oldu Mansur Yavaş da Meral Akşener de… Ortak arzu “Ne olursa olsun gitsinler de…” olduğundan bu isimlerden birini söyleyenin diğer isimlere kapısını kapatmadığını eklemeliyim. Elbette bu yorumum genel bir kanı olma niteliğinde değil.

Kalabalığın yaş ortalaması 45 üstüydü denilebilir. Gençler niye tek tüktü? Sık sık “Hak, hukuk, adalet” yıllanmış sloganının atılması, seçilen müziklerden, sahne tasarımına kadar klasik bir CHP mitingi olması belki buna bir yanıt.

Alandan çıkarken Rizeli iki kadınla konuşuyoruz. 64 yaşındaki kadın “Eleğimi astım duvara, bana sıkıntı yok. Bizden sonrakiler için üzülüyorum” diyor. Daha pek çok şeyden konuşuyoruz. Liyakatin olmamasından, işlerin torpille yürütüldüğünden, bir kesimin zenginliğinden, çoğunluğun açlıkla boğuşmasından… İki kadın da baş örtülü. Fotoğraflarını çekerken, ellerindeki Türkiye bayrağı istemsiz yere değiyor. Hemen az ötemizdeki çok daha CHP seçmeni imajındaki kadın “Bayrak yere değmez yalnız” diye uyarıda bulunuyor. Anın anlattığı çok şey var. İmajlar halen birbiriyle çakışıyor, biri birine ders veriyor. Siyasi, iktisadi meseleler bir yana önümüzde aşılması gereken çok konular var.