Akşener kürsüye öğrenci çıkarttı, Erdoğan'a seslendi: O kadar vergi veriyoruz, sen bu çocuklara kalacak yer bulacaksın

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin üniversite öğrencilerinin yurt problemine ilişkin çözüm önerilerini açıkladı.

Akşener kürsüye öğrenci çıkarttı, Erdoğan'a seslendi: O kadar vergi veriyoruz, sen bu çocuklara kalacak yer bulacaksın

Partisinin grup toplantısında konuşan Akşener, "Sayın Erdoğan; biz ne diye, bu kadar çok vergi ödüyoruz? Ne diye, KDV ödüyoruz? Sen sarayda sefa sür diye değil. Danışmanlarına 5 maaş ver diye değil. 5’li çetenin borçlarını affet diye değil. Yandaşların, dolarlarını zarar etmeden bozsun diye de değil. Biz o kadar vergiyi; Bir tane öğrencimiz bile, eğitimden mahrum kalmasın diye ödüyoruz. O zaman sen, bu çocuklara kalacak yer bulacaksın." dedi.

Cemaat yurdunda kalan ve gördüğü baskıdan dolayı yaşamına son veren üniversite öğrencisi Enes Kara'nın intiharı, devlet yurtlarının yetersizliği dolayısıyla cemaat yurtlarına itilen gençleri bir kez daha gündeme getirdi.

ÖĞRENCİ ÇATAL: BARINAMIYORUZ

Akşener, partisinin grup toplantısında kürsüyü üniversite öğrencisi Deniz Barış Çatal'a bıraktı. Çatal, "Telefonlardan genel kültür öğreniyoruz, sokaktaki dayılar tarafından bu telefonlar bize çok görülüyor. Bizler barınamıyoruz, beslenemiyoruz. KYK yurdunda 18 metrekarelik odada 6 kişi kalıyoruz, kişi başı bize 3 metrekare gibi alan düşüyor, bir tabuttan hallice olan bu alanda devlet bize bunu mu reva görüyor diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Çankaya Belediyesi hafta içi her akşam üniversite öğrencilerine ücretsiz yemek sunuyor, Çankaya Belediyesi’ne giderlerse Ankara soğudunda öğrencilerin yüz metrelerce kuyruk oluşturduğunu beklediklerini görürler." dedi.

Çatal'ın ardından yeniden kürsüye çıkan Akşener, şunları söyledi:

Biz İYİ Parti olarak, oy kaygısı güderek değil, gençlerimizin problemlerini nasıl hafifletebiliriz diye düşünüp, bizzat gençlerle beraber, çözümler üretiyoruz. Hatırlarsınız; geçen ay, 18-26 yaş arasındaki her gence, aylık 1000 lira gelir desteği sağlayacağımız, İYİ Yaşam Gelir Modelimizi açıklamıştık. Geçen hafta da KYK Borçlarının, sosyal sorumluluk projelerinde çalışarak ödenebilmesinin önünü açan, bir çözüm önerimizi anlatmıştık. Bu hafta da üniversiteli gençlerimizin, yurt problemine dair, çözümlerimizi açıklayacağız.

Anayasamızın ikinci maddesine göre; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sosyal bir hukuk devletidir. Bu ilke, devlete, vatandaşlarının refah ve mutluluğunu gözetmesi için çeşitli sorumluluklar yükler. Ancak Ak Parti iktidarıyla birlikte neredeyse her alanda olduğu gibi maalesef bu ilkede de erozyon ve çürüme başladı. Üniversiteli öğrencilerimizin yaşadığı, barınma problemi, bunun en güncel örneklerinden biri.

Anayasamızın ikinci maddesine göre; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sosyal bir hukuk devletidir. Bu ilke, devlete vatandaşlarının refah ve mutluluğunu gözetmesi için çeşitli sorumluluklar yükler. Ancak Ak Parti iktidarıyla birlikte neredeyse her alanda olduğu gibi, maalesef bu ilkede de erozyon ve çürüme başladı. Üniversiteli öğrencilerimizin yaşadığı, barınma problemi, bunun en güncel örneklerinden biri. Artan yurt talebini, nedense görmezden gelen iktidar, diğer sosyal hizmet alanlarında olduğu gibi, bu önemli alanda da biliyorsunuz taşeronlaşmaya gitti. Özel yurtların sayısı bile, aslında, iktidarın öğrencilerimizi, nasıl da bazı dernek ve vakıfların yurtlarında kalmaya zorladığını gösteriyor.

Kalacak yer bulamayan öğrenciler, sayıları son 15 yılda, iki katına çıkan, özel yurtlarda barınmak zorunda kalıyor. 2021 verilerine göre, Türkiye’de devlet yurdu sayısının 6 katı, yani tam 4614 özel yurt bulunuyor. Bu özel yurtlar, devletin sunduğunun ancak yarısı kadar, yani 440 bin öğrenciye, barınma hizmeti sunabiliyor. 2020 yılı itibariyle, Türkiye’deki toplam yurtların, yüzde 35’i vakıf ve derneklere ait. Bu da özellikle dar gelirli öğrencilerimizin, denetlenmeyen ve birçok hizmeti hakkıyla vermekten çok uzak olan bu yurtlara, adeta muhtaç bırakıldığını gösteriyor.

Gelin, somut örnekler üzerinden gidelim. Türkiye’de en çok öğrenci, İstanbul’da yaşıyor. Ancak burada yaşayan öğrencilere yetecek kadar, devlet yurdu yok. İstanbul’da yaklaşık 1,2 milyon öğrenci bulunuyor. Devletin bu 1,2 milyon öğrenciye reva gördüğü devlet yurdu sayısı ise yalnızca 21. Yanlış duymadınız; 1.2 milyon öğrencinin yaşadığı, koskoca İstanbul’da, 21 devlet yurdu, ancak, 24 bin öğrenciye hizmet veriyor. Yani İstanbul’da yaşayan öğrencilerimizin, yalnızca yüzde 2’si, devlet yurdunda kalabiliyor. İktidarın, gençlerimizi, bile bile mahrum bıraktığı, barınma hizmetini de derneklere ve vakıflara ait olan, özel yurtlar dolduruyor.

Ayrıca; devlet yurtlarının sayısının yetersizliğinin yanında, mevcut yurtlarda da sorunlar var. Sayıştay raporlarına göre; Devlet yurdu olarak kiralanan, çoğu bina, deprem yönetmeliğine uygun değil. Yangın merdiveni ve yangın ihbar sistemleri yok. Birçok binada, ısıtma sistemleri çalışmıyor. Nitekim, hem partimizin yaptığı çalışmalar, hem de diğer saha çalışmaları, gençlerimizin, KYK yurtlarından memnuniyetsizliğini, açıkça gösteriyor. Gençler, KYK yurtlarının kalitesinin düşük olduğunu, odaların hapishaneye benzediğini, çalışma salonlarının yetersiz olduğunu, öğrenci sayısının, odalara fazla geldiğini, internetin yavaş ve kotalı olduğunu, tuvalet ve duşların, yetersiz olduğunu, giriş-çıkış saatlerinin, kısıtlayıcı olduğunu, yurtlarda verilen yemeklerin, sağlıksız ve kalitesiz olduğunu ve yurt personellerinin, sorunlar ile, yeterince ilgilenmediğini söylüyor.

Bakın size, iki fotoğraf göstermek istiyorum. Fotoğrafların ilki, İstanbul Çemberlitaş KYK Kız Yurdu’ndan. İkincisi ise, İstanbul Fatih KYK Kız Yurdu’ndan. Gördüğünüz üzere, sanki bir hapishane koğuşuna bakıyormuşsunuz gibi. İşte size, iktidarın, gençlerimize, genç kızlarımıza, reva gördüğü yaşam alanları.

"TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK ŞANTİYE ŞEFİ ERDOĞAN"

Şimdi ben böyle söyleyince, Sayın Erdoğan’ın sinirleri bozulacak. Hemen ‘Yurt sayısını, 20 yılda 190’dan 769’a çıkardık’ diyecek. Biliyorsunuz Türkiye’nin en büyük şantiye şefi sayın Erdoğan. İnşaatları konusunda çok hassastır. İnşaat kelimesinin i’sini söylediğinizde cıs olur. Malum kendisinin en büyük meziyeti önceki hükümetlerden daha fazla inşaat yapmış olmaktır. Sayın Erdoğan şimdiden söyleyeyim, istatistiklerini kendine sakla hiç kendini yorma yurtlar yeterli mi değil mi onun cevabını ver. Ama veremezsin. Yapılması gerekeni biliyorsun ama kılını bile kıpırdatmıyorsun."

"Devlet yurtları neden var? Fırsat eşitliği için var. Parası olanla, parası olmayan, eşit şartlarda okuyabilsin diye var. Ama özellikle son 3 yılda, bu aziz millete, öyle bir yokluk yaşattın ki; ailelerin artık özel yurtlara verecek paraları yok. Kiralar arttıkça arttı. Öğrencilerin kirada oturacak paraları yok. Bugün yurt bulamadığı için üniversiteye gidemeyen öğrenci var mı? Var. Ev bulamayıp sokakta kalan var mı? O da oldu. 2 odalı evin kirasını, 8 kişi bölüşen gençler var mı? O da var.Devlet yurtlarında, 10 kişilik koğuşlarda kalanlar var mı? O da var. Hâl böyleyken, sen bu sorunu çözmüş gibi caka satamazsın.

"BİZ NE DİYE BU KADAR ÇOK VERGİ ÖDÜYORUZ?"

Sayın Erdoğan; biz ne diye, bu kadar çok vergi ödüyoruz? Ne diye, KDV ödüyoruz? Maaşlarımızdan, ne diye vergi kesiliyor? Bir araba satın alınca, 2 araba parası vergiyi ne diye ödüyoruz? Elektrik faturasında, 5 kalem vergiyi, ne diye ödüyoruz? Sen sarayda sefa sür diye değil. Danışmanlarına 5 maaş ver diye değil. 5’li çetenin borçlarını affet diye değil. Yandaşların, dolarlarını zarar etmeden bozsun diye de değil. Biz o kadar vergiyi; Bir tane öğrencimiz bile, eğitimden mahrum kalmasın diye ödüyoruz. O zaman sen, bu çocuklara kalacak yer bulacaksın. 700 bin yatak kapasitesi yetmiyorsa, bunu 800 bine çıkaracaksın. 800 bin yetmiyorsa, 900 bine çıkaracaksın. Yani, işini yapacaksın. Bu kadar basit."

Etiketler
Meral Akşener İYİ Parti Öğrenci Üniversite