SADAT'la ilgili yeni iddia: 6-8 Ekim'de sokağa çıkanları onlar mı eğitti?

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, "SADAT’ın derin yapılarla ilişkileri nedir, 6-8 Ekim’de sokağa çıkanları, paramiliter güçleri SADAT mı eğitti?" diye sordu.

SADAT'la ilgili yeni iddia: 6-8 Ekim'de sokağa çıkanları onlar mı eğitti?

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Beştaş’ın gündeminde IŞİD'in Kobani'ye yönelik saldırıları sırasındaki 6-8 Ekim 2014 protestolarında SADAT'ın rolü ve TÜGVA'nın karıştığı yolsuzluklar yer aldı.

Bugün 5'inci duruşması görülen Kobani davasına dikkat çeken Beştaş, "Bu dava ile HDP’nin siyaset yapması, demokratik siyasete olan katkıları önlenmek isteniyor. En önemlisi de iktidar, bu dava ile kendi işlediği suçların üstünü örtmek istiyor. Öncelikle; bu davada arkadaşlarımızın yargılanan değil, yargılayanlar olduğunu, orada bütün hakikatleri ifade ettiklerini her ne kadar sözleri Türkiye kamuoyuna duyurulmasa da bunun kısa sürede açığa çıkacağını ifade etmek istiyorum” dedi.

'SADAT'IN İŞLEDİĞİ SUÇLARI GÖRÜNMEZ KILANLAR NEYİ GİZLİYORLAR?'

6-8 Ekim protestoları sırasında SADAT'ın rolü olup olmadığına yönelik sorularına yanıt istediklerini belirten Beştaş, şöyle konuştu:

"6-8 Ekim’de cinayet işleyenleri, paramiliter güçleri kimler eğitti, SADAT’ın işlediği suçları silahlı eğitimleri görünmez kılanlar neyi gizliyorlar? 6-8 Ekim’de gerçekten bir saldırı, cinayet ve katiller varsa ki var bunların 27’si partililerimiz, diğeri de tabi ki yurttaşlarımız, bunların katilleri ortaya çıkarılmadan 6 yıl sonra tamamen düzmece bir iddianameyle arkadaşlarımız yargılanıyor. SADAT’ın derin yapılarla ilişkileri nedir, 6-8 Ekim’de sokağa çıkanlar, paramiliter güçleri SADAT mı eğitti? Bu sorularımızın yanıtını istiyoruz. Deniz Poyraz’ı İzmir’de katledenlerin faillerinin bağlantıları kimlerle var? Bunun açığa çıkmasını istiyoruz. Konya Meram’daki 7 kişilik bir aileyi öldürenlerin SADAT ile bağlantısı nedir? Bu soruların cevabını vermeyerek aynı zamanda suçun da ikrarını yaptıklarını ifade etmek istiyorum. Etkin bir yargılama, adil bir yargılamayla. Çünkü yol iktidara çıkıyor. Bu nedenle adil yargılamadan kaçıyorlar.

Oluşturdukları paramiliter yapılara çıkıyor bu soruşturmalar. Bu davalar açılırsa, bu kirli çete ilişkileri ortaya çıkacaktır. Biz, araştırma önergelerimizde bütün bunları soruyoruz, araştırılmasını istiyoruz, soru önergelerimizde ayrıntıların ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Ama bunu engelleyen karşımızdaki iktidar blokudur. Araştırılmasını isteyen biz, engelleyen onlar. Rehin alınan biz, rehin alanlar onlar. Peki suç kime ait? Tabi ki engelleyenlerde, tabi ki bunu düzmece yargılamalarla, sözde iddianamelerle arkadaşlarımızı rehin olarak tutanlarda. Biz bunu kabul etmiyoruz, ama anlıyoruz. Biz iktidarın kim olursa olsun, işlediği suçların açığa çıkmaması için gösterdiği bu tutumu tarihten biliyoruz.

TÜGVA GÜNDEMİ: DEVLETİN İÇİNDE AYRI BİR OLUŞUM VAR

Beştaş daha sonra bir süredir gündemde olan TÜGVA'ya ilişkin konuştu. Devlet kadrolarında torpil yapıldığı iddiasıyla gündeme gelen TÜGVA'nın karıştığı bazı yolsuzlukları anlatan Beştaş, "TÜGVA ne yapıyor gerçekten? Paralel bir devlet yapılanması mı, devlet içinde bir devlet organizasyonu mu? Bunu bütün ayrıntılarıyla, çıplaklığıyla açığa çıkması gerekiyor" dedi.

Beştaş, şunları kaydetti:

"Ortaya çıkan belgelerde çok net bir şekilde görünüyor. Devlet içinde ayrı bir oluşum var, tıpkı Gülen Cemaaeti gibi paralel bir yapılanmaya tanıklık ediyoruz. Aslında kadrolara tamamen yandaşlarını aldıkları, devletin tüm kurumlarına çöreklendikleri onların deyimiyle ‘FETÖ’ tarzı uygulamalar her başvuranın istediği yere yerleştirildiği bir sistemde bu kadar kurumsal ve profesyonel bir şebeke halinde yaptıklarına dair yeni bilgiler kamuoyuna yansıdı. Bu da şunu gösterdi. AKP iktidarı, paralel yapılanmaya devam ediyor, paralel yürümeye devam ediyor, talan yollarında kurumlara kayyımları atıyor ve TÜGVA gibi paralel yapılara halkın kaynaklarını da transfer etmekten geri durmuyor.

'ÇİFTER ÇİFTER GÖTÜRÜYORLAR BU MEMLEKETTEN'

Her ne kadar Cumhurbaşkanı her konuşmasında ‘tek tek tek’ diye teklese de tekli bir sistem yok. ‘Tek devlet, tek millet, tek bayrak’ naraları atıyor ya aslında her şey çiftleşti, çoğullaştı. Devlet içinde devlet var, TÜGVA işte bunun en önemli göstergesi. Çifter çifter götürüyorlar bu memleketten. Çift devlet var. Bir paralel devlet, bir asıl görünen devlet. Çift anayasa var. Bir tanımadıkları Saray anayasası diye ifade edebileceğimiz kurallar manzumesi var bir de sözde yürürlükteki anayasa var. Çift maaş değil, çok maaşlar artık herkesin bilgisi dahilinde. İkili bir ekonomi var. Bir çökertilen ekonomi var, bir de yolsuzluk ekonomisi var. Kendi şatafatlı hayatları var. Her şeyin paralelini kurdular ve bunu vatandaşa yutturmak için her türlü hileyi ve yalanı tabi ki kullanmaktan geri durmuyor TÜGVA’nın kayyım atadıkları belediyeler eliyle neler yapıldığını bir kaç örnek vereyim.

TÜGVA'YA AKITILAN DEVLET KAYNAKLARI

2016 yılında Cizre Belediyesi kayyım atandı ve kentteki otogarının ihalesi TÜGVA il başkanın şirketine verildi. Belediyelere bağlı gençlik ve kültür merkezleri ile parkları da vakfa devretti. Şırnak Belediyesinin eski kayyımı belediyenin engelsiz yaşam parkını 15 yıl ücretsiz TÜGVA’ya kiraladı. Silopi Belediyesine atanan kayyım, Laleş Kültür ve Sanat Merkezi’nin bir bölümünü aylık 200 TL karşılığında 3 yıllığına TÜGVA’ya kiraladı. TÜGVA Şıırnak Üniversitesi’nde okuyan öğrencilerin üyesi olması dayatmasında bulundu.

AKP Şırnak İl Örgütü yöneticinin akrabası Fırat Somun döneminde vakıf üyelik formunu imzalamayan öğrencilerin notlarını düşürmekle tehdit etti. Diyarbakır Yenişehir Belediyesi Kayyımı Ofis’teki 810 parsel alanını 25 yıllığına vakfa tahsis etti. Mardin ve ilçeleri de bundan nemalandı. Büyük yolsuzluklarla gündeme gelen Mardin büyükşehir kayyımı vakıfta çalışan bir kişiyi belediyelerde işe aldı. Hakkari'de bir ses kaydı ortaya çıktı ve vakıf yöneticilerinin karıştıkları yolsuzluklar gündeme geldi. Hakkari il başkanını 2 ses kaydında AKP il başkanına her ihale için rüşvet verildiği ortaya çıktı.

TÜGVA Van başkanına kulak verelim ne diyor. Yöneticilik yaptığım süreçte Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi’nde bulunan kişilerin tamamen TÜGVA’nın referansı ile işe alındığını gördüm, diyor. Bekçi alımları da tamamen TÜGVA’nın referansı ile işe alındığını gördüm, bekçi alımları da öyle TÜGVA’nın referansları ile alınıyor. Bunu biz değil TÜGVA Van il başkanı söylüyor. Bu örnekler bütün yaşananları tüm çıplaklığı ile ortaya koyuyor.

SAYIŞTAY RAPORLARINDAN ÖRNEK VERDİ

Sayıştay’ın 2019 raporunda Samsun Büyükşehir Belediyesinin TÜGVA ve TÜRGEV’in kiralarını ödediği ve belediye kasasında 1 milyon TL harcandığı belirlendi. Bunu Sayıştay raporları söylüyor. AKP döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bazı vakıflara yaptığı tahsislere baktığımızda durumun vahameti ortaya çıkıyor. TÜGVA’ya 12 ilçede temsilcilik binası, TÜRGEV’e 4 ilçede yurt binası, Ensar’a 7 ilçede yurt binası, Aziz Mahmet Hüdai vakfına 6 adet yurt binası. Bunlar AKP’nin arka bahçesi haline gelen, kamusal kaynakların kullanıldığı kurumlar olma özelliğini taşıyor. ‘Üniversiteliler barınamıyoruz’ diye isyan ederken, TÜGVA’nın işlediği bu suçlar ve paralel yapılanma görünmüyor, çünkü bunu iktidarı kendisi yapıyor. TÜGVA’nın yandaş kanal ATV haberde kim milyoner olmak ister yarışmasına kadın üyelerini yarışmacı olarak gönderdiği ortaya çıktı. Ortaya çıkanlardan görünen tek şey eğitim ile uğraştığını iddia eden bir vakfın bulaşmadığı hiçbir suçun kalmadığı ortaya çıktı.

Aldatıldık diyenler aynı yolda ilerlemeye devam ediyorlar. Biz aldatılma lafına hiçbir zaman itibar etmedik. TÜRGEV, TÜGVA, tarikat şirketlerinin çatısı durumunda milyarca liralık cirosu var. Yüzlerce tarikat şirketi bunun altında faaliyet gösteriyor. Bu kadar genç milyonlarca genç üniversite sınavına hazırlanırken, yoksulluk içinde eğitimlerine devam ederken yandaş olmadıkları işe alınmıyorlar. 3 dakikalık mülakatlarda geçemiyorlar çünkü bu kurumlarla bir bağları yok. Bu durumda şunu mu diyelim? Niye bu kadar üniversite açtınız, öğrenciler boşuna mı dirsek çürütüyor. Hakikaten yazıktır, özellikle gençlere yaktır gençler büyük hayallerle yola çıkıyorlar ama yandaşlara işveren yasadışı organizasyonlar önlerini kesiyor. TÜGVA ve benzeri yapılarla ilgili araştırma önergelerimiz, soru önergelerimiz ve mücadelemiz kesinlikle devam edecek. Bu haksızlığı kabul etmeyeceğiz."

Etiketler
Ordu HDP Meral Danış Beştaş Para