Kılıçdaroğlu: Bilim Kurulu'nun kararlarına uyulacak, Erdoğan'ın değil

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Fox TV ekranlarında gazeteci İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı. Bilim Kurulu'nun verdiği kararlara uyulmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bilim Kurulu'nun söylediği kurallara uyulacak, Erdoğan'ın değil." dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fox TV ekranlarındaki Çalar Saat programında gazeteci İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarından satır başları şu şekilde:

Başlangıçta vatandaşlara 65 yaş ve üstü sokağa çıkmasın dendi. Bu yanlıştı. 65 yaş ve üstü kişiler evden çıkmayacak ama onun çocuğu çıkacak işini uapacak eve gelince zaten bulaştıracak. Bu akıl dışı uygulamaları anlamak mümkün değil. Mecbur çıkacak insanlar sokağa. Evine ekmek getirecek.

Evinizde kalın biz halledeceğiz denmeliydi, bunlar denmedi.

Strateji üç ayaklı olmalıydı. Sağlık konusunda Bilim Kurulu ne karar veriyorsa ona uyacaktınız.

Alınan kararlara uyulmadı. Evde kal dendi, sonra herkes evde kalsın diye bir kampanya başlatıldı. Evde tut kampanyası açılması gerekiyordu. Bu kampanyanın getirdiği bir şey oldu. İşsizlik... Çok sayıda kişi işsiz kaldı. Sadece Cumhurbaşkanlığı kararı ile kapatılan iş yeri sayısı 144 bin 690.

Sizin en azından 3 ay ya da bu iş sona erdikten sonra, burada çalışan işçilerin asgari ücretlerini ben ödeyeceğim denilmeliydi. İşszilik fonunda 130 milyar lira para var. Gündelikçi kadınlar var evlere gidiyorlar, bunlar için önlem alın dedik. Hiçbir önlem alınmadı. Kapatılan iş yerleri için de senin 3 ay kiranı ben ödeyeceğim denmeliydi.

Dolayısıyla kişi evine rahat kapanabilirdi. Bunlar yapılmadı, bunlar yapılabilseydi daha iyi bir tablo ortaya çıkacaktı.

Çağrı yaptım, ekonomik sosyal konseyi toplayın dedim.

Ekonomik ve Sosyal Konsey en son 2009'da toplanmış. Konsey bir an önce toplanmalı. Konseyde işçi, çiftçi ve sağlık temsilcileri var. Orada bir 'devlet aklı' oluşacak. Sorunu söyleyenlerle, sorunu çözecek olanlar bir araya gelecek.'

BELEDİYELERİN BAĞIŞ KAMPANYALARININ ENGELLENMESİ

Çağrı yaptım, ekonomik sosyal konseyi toplayın dedim. Yardım kanunu ayrı. Belediye kanunu ayrı. Belediyelerin hizmetleri var, hizmetlerden biri de bağışlardır. Belediye kanunlarında yer alıyor, bağışları alma yükümlülüğü var. Belediye hizmet yapar, bu belediyenin görevidir. Her belde başkanı kendi sınırları içerisinde huzurlu insanları görmek ister.

Bunu sadece CHP'li belediyeler için söylüyor aslında. AKP'li belediyeler de yapıyor. Birisi gelip yardım yapmak istiyorsa, ararım belediyeyi yardım yapmak istiyorum derim.

Hangi engeli getirirlerse getirsinler, bizim belediyelerimiz çalışmaya devam edecektir. Bizim beledielerimizde hiçbir çocuk aç kalmayacaktır. Gerekirse kendi maaşını harcayacaktır. Bizim kararımız çok net.

Bağış yapıyorum diye afra tafra yapıyorlar, Gelir Vergisi Kanu'nun 89. maddesinin 10. bendine göre vergi matrahından düşürülecek.Kurumlar vergisi beyannamesine göre, vergi matrahından bağışlar düşecek

Fedakarlık elbette yapılacak ama sorun şu, fedakarlığı kim yapacak? Fedakarlığı yapacak olan devletten milyon dolarlar ile ihale alanlar yapacak.

İsrafın önlenmesi lazım, Kanal İstanbul hayalinden vazgeçmek gerek.

Sokağa çıkma yasağı ilan edilince kahveci bakıyor ki, gelen sayısı üçü dördü geçmiyor. Çalışan üç kişiden ikisine diyor ki, sizin işine son vermek zorundayım. İki kişi diyor ki, bize maaş verin, ağlıyor. Kahveci diyor ki, tamam sizin ikinize bir maaş veriyorum. O kahveci bugün kapandı.

Geriye para basmak kalıyor çözüm olarak, ancak kontrollü olmalı.

ALINAN ÖNLEMLERİN YETERSİZLİĞİ

Bir stratejiniz yoksa başarı sağlayamazsınız, strateji neydi... Önce sağlık, Bilim Kurulu'nun söylediği kurallara uyulacak, Erdoğan'ın değil. Ta en baştan şunları şunları yapın dedik, yapılmadı.

İş yerlerini kapattınız, ama orda çalışan işçiler için hiçbir önlem almadınız. Esnaf için hiçbir şey yapmadınız. 1 milyon 753 bin 213 esnaf var. Getirdikleri önlem şuydu, Halk Bankası'ndan eğer esnaf kredi almışsa bunların ana para ödemeleri, faiz ödemeleri belli bir süre erteleniyor. Kaç kişi oradan kredi aldı 264 bin esnaf. Kaç esnaf vardı? 1 milyon 700 bin. Peki diğer esnaf için bir önlem alındı mı? Hayır. Orada çalışanlar için bir önlem alındı mı? Hayır.

Çiftçi için önlem alındı mı? Hayır. Bu çok ciddi bir risk. Gıda tehlikede.

İŞSİZLİK

Sadece az önce saydığım iş yerleri 400 küsur bin işyer kapatılmıştı. Orada çalışıp işsiz kalan sayı 2 milyonu aşmış durumda. Bu kişiler belli bir süre işsizlik fonundan işsizlik maaşı alacak, daha sonra işsizler hiçbir güvenceleri yok.

Yani para almaya devam edeceğiz diyor EPDK. Hiçbir fedakarlığa katlanmayacaklar. Elektrik üretip satanlar da, doğal gazı bağlayan da hiçbir yükümlülüğünün altına girmeyecek. Erdoğan talimat verirse, çocuklarının üyesi olduğu vakıflara dünyanın parasını verebiliyorlar.

SAĞLIK ÇALIŞANLARI

Sağlık çalışanları aslında günümüzün kahramanlarıdır. Aslında onlar her zaman kahramanlarımızdır. Hepsine şükran borçluyuz. Bu süreç içinde en büyük yükü çeken onlardır, onlara en azından maddi olarak avantaj sağlanmalıydı ve sağlandı evet. Ama başka bir konu daha var, sağlıkta şiddet sonucu hayatını kaybeden doktorlar var. Alkışlıyorz ama bunların bir talebi var, sağlıkta şiddeti önlemek adına anayasa çıkaralım. Siz getirin tamam biz yapmayalım dedik, bunu söyledik ama burda karşımızda bir duvar var.

İNFAZ DÜZENLEMESİ

Hapishaneler tıka basa dolu. Haklı yatan da var haksız yatan var, o da doğru. Bi infaz yasası düzenlemesi yapalım dediler, yapabilirler tabii. Şimdi baştan kendilerine dedik ki, uyuşturucu baronlarına af istemiyoruz. Kadına şiddet yine, tecazvüz vakaları ile de tavrımızı ortaya koyduk. Onlar da benimsediler. Bu şekliyle çıkarsa şöyle vir garavet verdi, 6 yıl mahkum oluyo ama bir gün bile hapis yatmıcak. Bir gazetci 6 yıl mahkum oldu ama o yatacak. Yav yazı yazdı bu adam. Ama rüşvet alsaydı hapis yatmayacaktı. Böyle haksızlıklar var. Bu konuda belli duyarlılıkları koruyorlar. Düşünce özgürlüğüne karşı engeller kalkması lazım.

Biz vatandaşlarımıza şunu söylüyoruz; hangi partiden, hangi görüşten, hangi kimlikten, olursa olsun adalet istiyoruz. Fedakarlıkta da adalet istiyoruz, yoksulun fedakarlık yapacak hali yok. Devletten milyonlarca lira para alanlar, garanti alanlar, dolar bazında alanlar, bu kişilerden de fedakarlık bekliyoruz. 1 yıl para almayın, 1 yıl veya devlet ertelesin bunları. Fedakarlıksa o da adaletli olmalı.

Hiç kimse umutsuzluğa kapanmasın. Türkiye aydınlığı yakalayacaktı.

Etiketler
Koronavirüs Türkiye Kemal Kılıçdaroğlu Bilim Kurulu FOX TV