Cumhur İttifakında Suriye çatlağı: Tezkere mi yoksa savaş ilanı mı?

Erdoğan'ın Suriye'ye yönelik bir askeri operasyon sinyali vermesi üzerine mevcut tezkereyle bu mümkün mü yoksa savaş ilanı mı gerekir tartışması başladı. MHP, ittifak ortağı AKP'den farklı düşünüyor.

Cumhur İttifakında Suriye çatlağı: Tezkere mi yoksa savaş ilanı mı?

Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, Erdoğan'ın gündeme getirdiği Suriye'ye operasyon konusunda Meclis'teki partilerin görüşlerini aktardı.

Sarıkaya, askeri operasyon konusunda MHP'nin Cumhur İttifakındaki ortağı AKP'den faarklı düşündüğünü, Suriye'ye yönelik bir harekat için tezkerenin yeterli olmayacağını ve savaş ilanı kararı alınması gerektiğini yazdı.

Sarıkaya'nın yazısındaki ilgili bölüm şöyle:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son iki grup konuşmasında Şam güçlerinin gözlem noktalarının gerisine bu ay sonuna kadar çekilmesi için süre tanıdı.
Bunun olmaması durumunda “Türkye’nin ‘bu işi’ bizzat kendisinin yapacağını”
söyledi.

Bu da TBMM’de yeni bir tartışmanın başlamasına yetti…

Tartışmanın odağında ise gözlem noktalarının gerisne çekilmemesi halinde,
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Şam güçlerine karşı hangi yetkiye dayanarak harekete
geçeceği sorusu bulunuyor.

Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesindeki tüm faaliyetler Anayasa’nın 92.
maddesi gereği TBMM’nin iznine tabi…

Suriye sahasında şu an bulunmaları da TBMM’den geçen Ekim ayında bir daha
yenilenen tezkere ile mümkün olabiliyor.

Tartışma da bu noktada başlıyor…

Eldek tezkere Türk askerinin Şam güçlerine yönelik operasyonu için yeterli mi?

MEVCUTTAKİ ÜÇ UNSUR
Yoksa bunun için TBMM’den “Savaş İlanı Yetki Tezkeresi” almak gerekir mi?
Dikkat çeken ise siyasi partlerin hepsinin bütüncül tavır serglemeyip, farklı görüşler
barındırması…

Bu kapsamda bir grup mlletvekili yeni tezkereye ihtiyaç duyulmayacağını,
mevcudun yeterli olduğu görüşünde...

Savundukları nokta da tezkerenin içinde yer alan şu üç paragrafa dayalı:

- Suriye sınırları içerisinde ilan edilen İdlip gerginliği azaltma bölgesinde terör
faaliyetlerinin sonlandırılması ve huzur, barış ve güvenliğin sağlanması bağlamında
yükümlülükler üstlenmiştir.

- Milli güvenliğimize tehlike oluşturabilecek her türlü risk, tehdit ve eylemlere karşı
uluslararası hukuktan doğan haklarımız doğrultusunda gerekli önlemlerin
alınması…

- Türkiye’nin milli güvenliğine yönelik ayrılıkçı hareketler, terör tehdidi ve her
türlü güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbir
almak, Irak ve Suriye’deki tüm terör örgütlerinden ülkemize bundan sonra da
yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere
karşı güvenliğimizi sağlamak…

Altı çizilen ise, “kitlesel göçün” de tezkerenin gerekçesi arasında yer alıyor olması…

YENİ BİR DURUM YOK Kİ…
Bu üç noktanın “yeni tezkereye gerek olmadığını” sergilediğini savunanlar arasında yer alan AK Part Grup Başkanvekili Bülent Turan, dünkü sohbetimizde şu noktaya vurgu yaptı:

“Bazı arkadaşlarımız savaş alanı için gerekli olduğunu savunuyor, ancak bana göre
gerek yok, mevcut tezkere yeterli, her şey karşılıyor yenisine gerek yok…”

AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı da sohbeitmizde “ortada yen bir durumun
olmadığına” dikkat çekti ve şunları söyledi:

“Mevcut durum için tezkere mevcut. Olmayan bir konu hakkında yeni bir
tartışma yaratmaya da gerek yok. Zaten şu an diplomasi çalışıyor ve ateşkes kalıcı
kılmak amacıyla Soçi ve İdlip mutabakatlarının şartlarının hayata geçirilmesi için uğraş veriliyor. Çabalar sürerken, yeni bir durum da ortada yokken,
yeni bir tartışma başlatmak gereksiz…”

AÇIK VE NET
Karşı görüşü savunanlar se tezkere ile sağlanan yetkinin “Astana Mutabakatı
kapsamında, İdlib gerginliği azaltma bölgesindek terörle mücadele faaliyetleriyle sınırlı” olduğunu belrterek, Şam güçlerinin bir devlet yapılanması olduğunu anımsatıyor.

Böyle bir durumda bir devlete karşı “Savaş İlanı”nın gerekliliğne, dolayısıyla yeni bir
tezkereye ihtiyaç olduğu kanaatinde…

Bu görüşü ilk dile getiren de önceki akşam Habertürk’te Kübra Par’ın Açık ve Net
programında CHP Genel Başkan Yardımcısı, emekl, Büyükelç Ünal Çeviköz oldu…

Çevköz, dünkü telefon sohbetimizde de görüşünü yineledi, “Var olan tezkere
gözlem misyonları ile sınırlı. Suriye Ordusu’na karşı kullanılamaz, yeni bir
tezkereye ve savaş ilanına gerek var” dedi.

1 MART SENDROMU
Çeviköz, mevcut tezkere ile ancak kendisine yönelik bir saldırı olması halinde
karşılık verilebileceğini, bunun ötesinde bir harekat için tezkereye gerek olduğunu da
vurguladı.
Çeviköz, tezkereye ihtiyaç olmadığını söyleyenlerin, “Terörle mücadele amacıyla
yetkinin alındığını görmezden geldiklerini” belirtip ekledi:
“Suriye’ye karşı savaş hali ilanına AK Parti içinden de karşı çıkanlar olacaktır.
Muhtemel ki yeni tezkere için de gerekli tarih 1 Mart olur. Yeni 1 Mart kazasına
uğramamak için bu yönde tutum alıyor olabilirler; ama bu tezkerenin zorunluluğu
şartını ortadan kaldırmaz…”

CHP Grup Başkanvekili Engn Özkoç da benzer görüşü dile getird ve hukukçularla
yaptıkları istşare sonucunda bu noktaya ulaştıklarını bildirdi.

MHP’NİN BAKIŞI
Cumhur İttfakı ortağı MHP’nin konuya yaklaşımı ise her ikisinin ötesinde…

MHP Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, farklı bir bakış
açışı geliştirip şunları söyledi:
“Eğer şu an sahada bulunan Türk Silahlı Kuvvetlerimize bir saldırı vaki olursa karşı
meşru müdafaa için mevcut tezkere yeterlidir. Ancak bunun ötesinde bir harekât planlanıyor ise Anayasa 92. madde açık savaş ilanı gerekir, yeni bir tezkereye
ihtiyaç duyulur.”

İYİ PARTİ NE DİYOR?

İYİ Part Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu ise “Suriye sahasındaki gelişmelerin bugünkü
tezkere noktasında kalmasını tercih ederiz” dedi.
Ağıralioğlu, diplomasiyi korumanın önemli olduğunun altını çizdi ve bunun için gayret gösterilmesi gerektiğini söyledi.

Etiketler
Cumhur İttifakı İttifak Operasyon Suriye