Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'FETÖ'nün siyasi ayağı' yanıtı

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'FETÖ'nün siyasi ayağı' açıklamalarına yanıt verdi.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'FETÖ'nün siyasi ayağı' açıklamalarına yanıt verdi.

Erdoğan, "FETÖ’nün siyasi ayağını ben size açıklıyorum; birini çamur atmadan önce iyi düşün önce senin ellerin kirlenecek, Kılıçdaroğlu elinde çamurla yakalanmıştır" diye konuştu.

Erdoğan şunları kaydetti;

Birileri içeride sürekli fitne çıkarmanın peşinde. Açık söylüyorum, bunun adı tetikçiliktir, alçaklıktır, fırsatçılıktır. Türkiye'nin en büyük sorunlarından birinin ana muhalefet ve onun başındaki zat olduğunu söylemekten dilimizde tüy bitti.

FETÖ’nün siyasi ayağını ben size açıklıyorum; birini çamur atmadan önce iyi düşün önce senin ellerin kirlenecek, Kılıçdaroğlu elinde çamurla yakalanmıştır.

En önemli siyasi ayak Kılıçdaroğlu ve ekibidir. Bu yapıyı suç örgütü olarak ilan eden benim.

Kılıçdaroğlu kendisini genel başkanlığa taşıyan kaset kumpasının sorumluluğunu üzerimize yıkmaya çalışarak FETÖ'nün izlediği yolu izlemeye başlamıştır. Seni oraya getiren FETÖ, ne konuşuyorsun.

Her sözü FETÖ medyasında manşet olan Kılıçdaroğlu, FETÖ ile mücadele konusunda attığımız her adımda karşımızda yer almıştır. Dersanelerin kapatılması tartışması CHP'yi ele veren bir diğer örnektir. Tek dertleri AK Parti ve şahsıma zarar vermek. Biz kararlılıkla bu işin üzerine giderken, 'Dershaneler kapatılırsa eğitimde sorunlar büyür' diyebilecek kadar zıvanadan çıkabilmişlerdir, CHP dershanelerin kapatılmasını AYM’ye taşıyarak aynı safta olduğunu belli etmiştir.

CHP ile FETÖ arasındaki ilişkinin görüldüğü bir diğer olay da Adana'daki MİT tırlarının durdurulmasıdır. Amacı Türkiye'yi Suriye'deki radikal gruplara silah gönderen bir ülke gibi göstererek uluslararası müdahaleye açık hale getirmektir.

CHP’nin yayın organı gibi çalışan Cumhuriyet gazetesi bu operasyonu yürüten savcı görevden alınınca röportaj yapan MİT suç işledi başlığı atıyor. Genel Yayın Yönetmeni şimdi nerede? Almanya’da.

Genel Başkanı başta olmak üzere CHP milletvekilleri kapatılan FETÖ’nün gazetelerinin binalarına giderek dayanışma gösteriler yaparak aynı zamanda siyasi ayağını belli etmiş oldular.

Kentlerini yıllarca Atatürkçü olarak pazarlayan CHP destekçisi kimi yazarların bir anda en büyük FETÖ davalısı kesilmeleri projenin genişliğini gösteriyor.

Halen ByLock dahil pek çok delille FETÖ’den hapiste olan Kılıçdaroğlu’nun yazışmalarında bu durum anlatılıyor. Kılıçdaroğlu sözde adalet yürüyüşünü aslında FETÖ’cüelr için yapmıştır.

Madem bu işler soru sorarak oluyor. Öyleyse ben de burada birkaç soru sorayım. Ben daha kısa ve az FETÖ’nun siyasi ayağı FETÖ’cülerin devirmeye çalıştıkları siyasetçi midir, yoksa yükseltmeye çalıştığı siyasetçi midir? FETÖ’nün siyasi ayağı FETÖ’nün darbe gecesi öldürmeye çalıştığı siyasetçi midir, yoksa yol verdiği siyasetçi midir?

Altı tane danışman FETÖ’cü çıktı, buyurun. Urla Belediye Başkanı malum, şu anda içeride. Nereye bakarsan bak, FETÖ’nün siyasi ayağı tamamen Bay Kemal’in yatak odasına girmiş haberi yok. FETÖ’nün siyasi ayağı bu yapı terör örgütü olarak tanımlanmadan önce görüntü verenler midir, yoksa FETÖ’nün siyasi ayağı, terör örgütü olarak tanımlandıktan sonra yanından ayrılmayan mıdır, FETÖ tehlikesi ayyuka çıktıktan sonra tüm gücüyle desteklediği parti midir, FETÖ adına yumruk sallayan parti midir, FETÖ’nün organlarına adamlarına sahip çıkan onlara göğüslerini siper edenler midir?

FETÖ’nün siyasi ayağı FETÖ ile mücadeleye tam destek vermek yerine kafaları karıştırmaya kalkan değil midir? FETÖ’nün siyasi ayağı darbeyi kontrollü diyerek darbeyi meşrulaştırmaya çalışan mıdır?

Evet şöyle Yeşilköy havalimanına da gelelim tekrardan. Kılıçdaroğlu sürekli suçunu bastırmaya çalışıyor. Bugünlerde doğrudan meclisin yasama dokunulmazlığına saldırı anlamına gelen bir kampanya başlattılar. Tam kadro destek verdikleri bir düzenlemeyi hemen arkasından Anayasa mahkemesine götürenlerin kulaklarının kimler tarafından çekildiği ortadadır.

Tüm milletvekillerimizin derhal dava açması önemlidir ama ben şimdi soruyorum; malum genel kurmay başkanı bir diğer şu anda öldü genel kurmay başkanı, bunlar bildiriyi hazırladılar. Bu yetmez; her ikisinin de genel kurmay başkanlığı döneminde çıkıp şunu söylesinler; biz şu kadar FETÖ’cü subayı ordudan ihraç ettik. Bu görev benim değil sizin görevinizdi. Niye ihraç etmediniz? Yahu kimi aldatıyorsunuz?

17 yaklaşık şahsım Milli Savunma Bakanım ve generaller, her şey hazırlanır, önümüze gelir, imzalar atılır. Bunların içinde çoğu zaman FETÖ’cü değil bu nurcuların içerisinden Kurtoğlu takımı vardır. Onlardan da bunların ihraç ettikleri olmuştur. Biz onlara dahi imza atmadık. Peki bunlar neye atıyordu imzayı, onlara. PEKİ FETÖ’cüleri niye atmadınız? Bana bunun cevabını verin.

Çıkıp sağda solda başbakana şunu bunu söyledim deme, yalan söylüyorsun. Sadece yargıdan endişe edip korktuğun için bundan dolayı da acaba biz bunu çözer miyiz diye bize bunları anlattınız. Ama elinizde rahatlıkla ihraç edebileceğiniz subaylar vardı. Niye bunların tespitini yapmadınız.

Şimdi televizyon televizyon dolanan bir korgeneral de var. Bizim bugün eğer genel kurmay başkanını savunma bakanı yaparak sivilleşme sürecine girdiysek işte sivilleşme sürecinin anlamı budur. Bunu istemiyorlardı. Şimdi bu beyefendi de istemiyor aslında.

Ama biz bu adımı atarak nitekim AB’nin de 2014 sonuna kadar tamamıyla savunma bakanlıkların sivil olması tezini de halletmiş olduk. Ama rahatsız bundan. Demek ki artık bu süreç mütekait olanlarla değil daha kararlı daha ciddi bir biçimde yürüyor. FETÖ’cüler 15 temmuzda TSK’dan temizlenmiş oldu. Bitti mi? Daha yapacağımız işler var. Ama yanlış iş yaptın şimdi bunu düzelt. Avukatlığına kim soyundu? Kılıçdaroğlu. Çok anlamlı dimi? Herhalde bir şeyler vadettiler. Sırtında resmi kıyafeti varken boruyu çıkarıp gösteriyordu ama şimdi artık onlar yok."

Etiketler
FETÖ'nün siyasi ayağı Kemal Kılıçdaroğlu FETÖ Recep Tayyip Erdoğan