Mansur Yavaş: İçişleri Bakanlığı görevden alır, biz de kurtuluruz diye düşünmüşler

Mansur Yavaş, Habertürk'te gündeme dair soruları yanıtladı.

Mansur Yavaş: İçişleri Bakanlığı görevden alır, biz de kurtuluruz diye düşünmüşler

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Habertürk'te Didem Arslan Yılmaz'ın sunduğu Türkiye'nin Nabzı Programı'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Mansur Yavaş'ın açıklamalarının satır başları:

DİDEM ARSLAN YILMAZ: Kamuoyunun çok merak ettiği, Sinan Aygün'le ilgili kriz nereden başladı? Nereye evriliyor. Aygün'ün hakkında ihraç istemiyle disiplin soruşturması başlatıldı. Üyelikten istifa etti. Bunu nasıl karşılıyorsunuz?

MANSUR YAVAŞ: Benim tarzıma uygun değil ama kolay kazanmaya alışmış kişi ile kanunları uygulayan kişi arasında bir tartışma söz konusu. İmar planından dolayı mahkemenin iptal etmesi var. İçerisinde bir kısım hileli davranışlar var. Meclisten bu kararlar geçerken plan notlarının saklanması gibi deştikçe ortaya saçılan şeyler var. Bizim Büyükşehirin 35 bin davası var. Benim için 35 davadan bir tanesi. Belediye meclisi karar almıştır, biz bunu temyiz etmemişizdir. Temyiz etme yönünde çok baskı yapıldı. 'Siz yeter ki 'evet' deyin biz AK Parti ve MHP gruplarını ayarlarız' lafları edildi. Açık açık her yerde gitmeyeceğimi ifade ettim. Kendi dilekçelerinde kendisinin 10 defa 20 defa benimle görüşmek istediğini ve benim görüşmediğimi.

ARSLAN: Siz hiç görüştünüz mü?

YAVAŞ: Hayır hiç görüşmedim. Aslında televizyonda tartışılmayan öncesi de var. Temmuz, Ağustos, Eylül ayları olabilir. O günlerde MHP'li belediye meclis üyeleri Sinan Aygün'ün binasının mühürlenmesiyle ilgili üç kez önerge verdiler. Hukuk servisine havale ettim. Bu arada Sinan Aygün görüşmek istedi, görüştük. 'Benim burada müktesep hakkım var, mühürleyemezsiniz' dedi. Ben hukuk müşavirini yanımıza çağırdım. 'Ben Sinan Aygün'ün düşmanı falan da değilim. Siz bir inceleyin' dedim. Hukuk servisimiz Danıştay 6. Daire'den emekli hakimle görüşüp mütalaa aldı. Biz o zaman mühürlemedik.

ARSLAN: Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği, 3 yıl önce ikiz kulelerin inşasına ilişkin bir dava açıyor. Gökçek'in istifası sonrası göreve Tuna geliyor. Melih Gökçek ve Mustafa Tuna döneminde neden mühürlenmedi?

YAVAŞ: Kendisinin 2.1 emsale göre inşaat ruhsatı aldığını, mahkemenin ruhsat etmediğini, dolayısıyla dava sonuçlanıncaya kadar mühürlenmemesi gerektiğini iddia etmiş. Bu arada hızlı hızlı bir şekilde fırsatçılık yaparak binanın inşa seviyesi yükselmiş.

"BİR KISIM MEDYA DAVA GÖRÜYOR, KENDİ KENDİNE İNFAZ EDİYOR"

ARSLAN: Sözkonusu avukat Sinan Aygün'le çalışıyor bildiğim kadarıyla? Bu ne kadar etik? Siz de hukukçusunuz?

YAVAŞ: Değil tabii ki.

ARSLAN: Neden çalıştırdınız?

YAVAŞ: Yeni haberimiz oldu. Önceden Sinan Aygün'le çalıştığını bilmiyordum. Bu olay ortaya çıkar çıkmaz kendisini azlettik. Haklı bir sebebiniz yoksa azledemiyorsunuz.

ARSLAN: Diğer belediye başkanları neden mühürlemedi?

YAVAŞ: Dava devam ediyor benim 2.1'e göre ruhsatım var, mahkemede de iptal etmediği için mühürleyemezsiniz demiş. Benim dönemimde MHP'li üyeler 'bunu mühürleyin' deyince, hukuk danışmanı incelletti, 'evet müktesep hak olmuş olabilir' dediler. Mahkemenin tebligatının bize verilmemiş olması da bir başka boyut. Neden mühürlenmedi sorusunun cevabı Mimarlar Odası'nın açtığı ayrı davadan geliyor. Belediye meclisi kararı alınca, gelip dilekçe veriyor, niye mühürlemediniz diyor. Mustafa Tuna zamanında 'Hayır mühürlemeyeceğiz' deniliyor. Dava açılıyor ve Mimarlar Odası açıyor ve ruhsatsız olunca biz de mühürlüyoruz.

YILMAZ: Okul konusu gündeme geldi mi yaptığınız görüşmedi?

YAVAŞ: Hayır gelmedi. Kendisine ters ve kötü davranışım olmadı. Ben sadece hukuku uygularım dedim. Hukuk müşavirimizi çağırdım, 'bakın Sinan Aygün'ün müktesep hak talepleri var, MHP'nin de mühürleyin talebi var. Siz mütalaa alın' dedim. 30 gün içerisinde mahkeme kararlarını uygulamak zorundasınız. Olayların birçoğu teknik konular. Bakıyorum televizyona insanlar çıkıyor. Emsal, mahkeme kararı nedir bilmiyor. Aramızda bir ihtilaf yaşandı, beni savcılığa şikayet etti. Biz de kendisinden şikayetçi olduk. Bir kısım medya şu anda dava görüyor, kendi kendine infaz ediyor.

"BİZ HAKİMİN MODERATÖRLÜĞÜNDE TARTIŞACAĞIZ DEDİM"

YAVAŞ: Bunu mahkemede tartışacağız. Bana haber gönderdi, televizyonunda çıkalım diye. 'Biz hakimin moderatörlüğünde tartışacağız' dedim.

YILMAZ: Sinan Aygün, başka televizyon kanalında sizinle ve 8 meclis üyesiyle görüşme gerçekleştirdiğini söylüyor. Ne oldu o görüşmede?

YAVAŞ: Ben kesinlikle istinafa gitmeyeceğimi söyledim. Şimdi Sinan Aygün'ün söylediklerine itibar ediliyor da benim söylediklerime itibar edilmiyor.

"25 MİLYON LİRAYI KONUŞTURAN SİNAN AYGÜN'ÜN KENDİSİ"

YILMAZ: Bahsi geçen 25 milyon lira ödenseydi, durum bu noktaya gelir miydi?

YAVAŞ: Hayır. Bu yetki belediye meclisine ait. 1,5 emsale Sinan Aygün inşaatı yapmak zorunda kalırdı. İstediği şu, ben istinafa gideyim inşaat seviyesini yüzde 100'e çıkarayım. Benim ona göz yummamı istiyordu. Ben hukukçuyum. İstinafa gitmemizin istemesinin sebebi, ben orada işimi hallederim mi demek istiyor? CHP üyelere diyor ki, 'Siz kabul edin AK Parti ile MHP'yi bana bırakın' diyor. 25 milyon lirayı konuşturan kendisi. Ben 32 derslikli liseyi inşa edeceğim diye söylemiş. 'Kaç para bir okul' diyor, orada da 'Ne bileyim abi 25 milyon lira vardır' diyor. Ondan rakam isteyen falan yok. Milli Eğitim Bakanlığı ile hayırsever Sinan Aygün olarak protokolü yapmış. Gökçek beni aradı, 'bunu öyle yapma da bize yap' demiş, ondan sonra vazgeçtim diyor. Ankara Büyükşehir'in imar daire başkanı bunu fark etmiş. Binayı bitirmeden bize okul yapacaktı diyor. Ancak hayırsever olarak yaptırılacağının bildirildiği ve taahhüt verdiği anlaşılmıştır diye yazıyor. Söz konusu okulun yapımının hayır amaçlı olmaktan ziyade onaylanan imar planının, plan notunda bulunan kamu kuruluşunun sağlayacağı imarlı eğitim parseli üzerine 32 derslikli lise, diğer yapılarla eşzamanlı diyor. Yani diyor bu okulu yapmadan biz iskan yapmayacağız deniyor.

"BİZ 1 AY BEKLEYECEĞİZ EĞER YAPMAZSA YIKARIM"

YILMAZ: Siz yıkım kararı verecek misiniz?

YAVAŞ: 30 bin metreakare inşaat yapma hakkı var. Buna göre kendinizi ayarlayın dedik. Projenizi tadil edin, yıkacaksanız, yıkın, indireceksiniz indirin dedik. 1 ay bekleyeceğiz. Yapmazsa yıkarım. Ankara'nın 20 bin müteahhidi var. Bunların içerisinde sadece 8-10 tanesi yüksek kat alıp haksız kazanç sağladılar. Bunların hepsi FETÖ'ye gitti. Sinan Aygün'ün ortakları dahil şimdi yurt dışında.

YILMAZ: Sayın Kılıçdaroğlu ihale dünyasının 5'li çetesi var diyor. 1 Mart 2018 tarihinde sayın Erdoğan da bir konuşmasında benzer şekilde 5'li çeteden bahsediyor.

YAVAŞ: Ben 5'li çete demedim, bu işi yapan 5-10 kişi var diyorum. Ertan Işık belediye meclisi üyemiz önerge verdi. FETÖ'yle ilişikli olarak. Hukuksuzlarla mücadele ediyorum. Bunlar hep kul hakkı. Sizin villanız var. 15 yıl önce villa kooperatife girmişsiniz, birden bire villaların arazisine girip oraya gökdelen inşa ediliyor. Her bir villa sahibine 2 daire veriliyor. Bunlar bir şekilde imar aldıktan sonra ellerini sıcak sudan soğuk suya sokmadan bedavadan yüzlerce daire sahibi oluyor. Ankara'nın bu yüzden ekonomisi zayıfladı.

YILMAZ: Bu rant düzenini bozacak mısınız? Siz bir rant düzeninden bahsediyorsunuz...

YAVAŞ: Şu anda buralarda rantlar çok yüksek, kıyamıyorlar. 1 kat aşağı olmasını bile kıyamıyorlar. Danıştay diyor ki, buraya bu kadar inşaat yaptırırsanız Eskişehir yolu felç olur diyor. Mahkeme kararları versin kararların hepsini uygulayacağız. Tahminimi söylüyorum, birdenbire şikayet edip arayı bozmasının sebebi şu anda Çevre Bakanlığı'ndan ümidi var. Böyle ortamda, mahkeme kararı var, Çevre Bakanlığı niye arttırsın bunu? Niye şehire karşı işlenen suçlardan bir tanesini işlesin.

"YAVAŞ'I FETÖCÜLER ADAY YAPTI" DEYİNCE UĞRAŞMA KARARI ALDIM"

YILMAZ: Sinan Aygün, şantajla, tehditle asla geri adım atmayacağız diyor.

YAVAŞ: İçişleri Bakanlığı Mansur'u görevden alır, biz de kurtuluruz diye düşünmüşler. Seçimden önce de denediler. Seçimin bittiğinin farkında değiller. Ankara halkına hukuka uygun bir şekilde hizmet etmekten başka bir şey düşünmüyoruz.

Etiketler
Sinan Aygün İçişleri Bakanlığı Habertürk Mansur Yavaş