AKP Sözcüsü Çelik'ten Kaz Dağları savunması

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.

AKP Sözcüsü Çelik'ten Kaz Dağları savunması

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.

Kaz Dağlarıyla ilgili açıklama yapan Çelik, "Bahsedilen maden Kaz Dağları'nda değildir arada 40 kilometre mesafe vardır. Burada kesilen ağaçların tamamının fazlası başka bir alana dikilmiştir. 13 bin civarı ağaç kesilmiştir. 197 bin rakamı yanlıştır. Ayrıca burada işlem bittikten sonra yeniden ağaçlandırılacak ve siyanürle arama söz konusu değildir. Kaz Dağları ya da Türkiye'nin herhangi bir yerindeki çevre meselesiyle ilgili olarak çok yüksek bir hassasiyete sahibiz" dedi.

Çelik'in açıklamalarından satır başları şöyle:

Adil bir şekilde risk paylaşımının söz konusu olması lazımdır. Dünyanın başka ülkelerinde riskler dayanışması söz konusu olduğunda NATO dayanışmanın altını çizen çevrelerin söz konusu Türkiye olduğunda geri plana itilen yaklaşımlar hiçbir şekilde kabul edilmeyecektir. Güney sınırımızda terör bölgesi oluşturulmaya karşı müttefiklerimizle güvenli bölge kurmak isteriz. Ama bu söz konusu olmuyorsa önümüze uzatmalar, sündürmeye dönük tavırlar söz konusu olursa Türkiye kendi adımını atacak kapasite ve kararlığa sahiptir. Bugün sayın Cumhurbaşkanımız da bu kararlığın altını çizmiştir.

"Suriye konuşulurken CHP'de tansiyon yükselmesi yaşanıyor"

Yabancı devletlerin bu tavırlarını anlayabiliriz. CHP'den şaşırmaktan usandığımız bir tavır geldi. CHP yönetimi Fırat'ın doğusuyla ilgili hazırlıkla ilgili olarak 'sırada seçim mi var, saf mı sıklaştırıyor' şeklinde son derece samimiyetsiz ve saygısız bir ifade kullandı. Basit bir polemikle bu olayı geçiştirmeyi çalışmak doğrusu insanın aklına başka şeyleri getiriyor. Niçin Suriye ile ilgili konuşmalarda CHP'de bir tansiyon yükselmesi oluyor? Daha önce de bizzat genel başkanları Suriye'nin kuzeyinden Türkiye'ye tehdit olmadığını, Türkiye'ye saldırı olmayacağı yönünde açıklamalar yapılmıştı. Halbuki Ankara'daki gar patlaması gibi olaylar önümüze çıktı. CHP'nin sürekli olarak frenleyici, şaşırtmacaya dönük olarak bu şekilde açıklama yapması, Suriye'nin kuzeyine operasyon söz konusu olduğunda son derece basit ve üzücüdür.

"Bu anlayış dış politika yazılımımıza girmiş bir virüstür"

Allah'a şükür ordumuz dünyada en yüksek moral ve motivasyona sahip bir ordudur. Buradan gidecek güçlü mesajlar onların motivasyonuna katkı sağlayacaktır. Buradan yapılan açıklamalar dikkatli bir şekilde düşünülmelidir. CHP yönetimi basiretsiz açıklamayla 'Ortadoğu meselesi Ortadoğu devletler tarafından çözülmelidir' demiştir. Bu yaklaşım Ortadoğu'nun gerçeğine ve şu anki fiili duruma aykırıdır. Ortadoğu'da dünyada ne kadar güçlü devlet varsa orada faaliyet gösteriyor. Bu sorunun çözümünü hangi devlete havale edeceğiz. Bu tipik oryantalist Ortadoğu yaklaşımı sürekli dillendiriliyor. CHP'nin bu yaklaşımdan uzaklaşması söz konusu olmadı. Bu bizim kendi yazılımımıza girmiş bir virüstür, Ortadoğu'yu aşağılamak ve Ortadoğu'yu Ortadoğululara bırakalım gibisinden. Türkiye bunları geride bırakmıştır. Bu geride bırakmayanların sorunudur.

"Teksas saldırganı, Yeni Zelanda saldırganına selam göndermiştir"

15 yılda yapılmayan işlerin bir kısmının bir iki yıl içerisinde yapıldığını, 50 yılda yapılamayacakların AK Parti iktidarında gerçekleştiğini hep beraber görüyoruz. CHP'nin sürekli olarak karşı çıktığı yatırım modelleriyle elde edilen birikim ve değerlerdir bunlar. Teksas'ta meydana gelen saldırıdan sonra bir saldırı daha meydana geldi. Amerika'da hayatını kaybeden ailelere başsağlığı diliyoruz. Teksas saldırganının Yeni Zelanda'da saldırıyı gerçekleştiren caniye selam gönderen açıklaması, yani Teksas ile Yeni Zelanda saldırganın ideolojisinin aynı çıkması bizi düşündürmelidir. Yeni Zelanda'da İslam düşmanlığını ortaya koyarak, Cumhurbaşkanımızın öldürülmesinden bahsederek, insanları cami içerisinde katlederek bir bildiri yayınlamışlardı. Bu cani yaklaşımın Teksas'taki cani tarafından selamlandığını görüyoruz. Birilerin İslam düşmanlığı meselesini sadece Müslümanları ilgilendiren bir mesele diye sunması nelere yol açtığı görülmektedir. Yeni Zelanda'da bu saldırıya seslerini çıkarmayanlar, hatta orada şehit edilenlerin Müslüman olduğundan bahsetmeyenler bugün beyaz ırkçılığın mücadele edilmesi gereken bir nokta olduğuna gelmiş görünüyor. İslam düşmanlığı Müslümanlara düşmanlık değil, insanlığa ve insanlığın tüm değerlerine saldırdı.

"Türkiye'nin ekseni ne orası ne şurasıdır! Eksen Ankara'dır"

Bu seneki büyükelçiler konferansının ana teması yeniden Asya açılımı. Hemen yine geçmişteki birtakım eksen kayması tartışmalarının gündeme geldiğini görüyoruz. Türkiye'nin ekseni şurası veya burası değil Ankara'dır. Ankara'dan verilen kararlarla Türkiye yönetilir. Ortadoğu, Asya'ya olan yakın ilgimizi, Afrika'ya ilgimizi 'Türkiye'de eksen kayması' diye sunuyorlardı. Dünya artık eski sabit eksenler üzerinden dönmüyor. Bundan 5 yıl önce aklımıza gelmeyecek konular gündem oluyor. Bilinen ittifakların dikişlerin söküldüğünü net bir şekilde görüyoruz. Türkiye liberal konsensüse bağlı dünya düzeni çözülürken müttefiklerine çağrı yapmaya devam etmektedir. Terörle mücadelenin ilkeli bir şekilde yürütülmesi gerektiğini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Türkiye'nin ekseni Ankara'dır. Türkiye Batı ile ilişkilerinde NATO, OECD, AB ve Avrupa Konseyi'yle ilişkilerimiz tabii ki devam edecektir. Ama aynı zamanda dünyadaki dinamizmin seyirci değil aktörü olacak şekilde inisiyatif almaya devam edecektir.

"Türkiye'nin ekseni, pergelin sabit ayağı Ankara'dır"

ABD Başkanı serbest ticarete karşı açıklamalar yaparken Çin Genel Başkanı küreselleşmeden bahsediyor. 5 yıl önce kim küresellikten bahsediyor diye sorsaydık ABD Başkanı diyecektik. Ekonomik ilişkiler, çeşitli siyasi ilişkiler yoğunlaşıyor, çeşitleniyor ve yön değiştiriyor. Türkiye gelecek perspektifini tahkim etmek için buralarda yerini alacaktır. Türkiye'nin ekseni Ankara'dır, pergelin sabit ayağı Ankara'dır. Onun dışında dinamik coğrafyalara özel bir önem vermeye devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanının, zatı devletlerinin Çin'e, Japonya'ya ziyareti olmuştur.

Kaz Dağları açıklaması

Bahsedilen maden Kaz Dağları'nda değildir arada 40 kilometre mesafe vardır. Burada kesilen ağaçların tamamının fazlası başka bir alana dikilmiştir. 13 bin civarı ağaç kesilmiştir. 197 bin rakamı yanlıştır. Ayrıca burada işlem bittikten sonra yeniden ağaçlandırılacak. ÇED raporuna aykırı bir duruma kesinlikle müsaade edilmeyecektir. Siyanür konusunda söylenenlerin de doğru olmadığı birçok uzman tarafından söylenmektedir.

Etiketler
Ömer Çelik