Halkın yüzde 60,5'i YSK'nın iptal kararını adaletsiz buluyor

SODEV Başkanı Ertan Aksoy, "Türkiye'de Yargının Algısı" adlı kamuoyu araştırmasının sonuçlarını bir basın toplantısıyla açıkladı.

SODEV Başkanı Ertan Aksoy, "Türkiye'de Yargının Algısı" adlı kamuoyu araştırmasının sonuçlarını bir basın toplantısıyla açıkladı.

Kamuoyu araştırmasında "Türkiye seçimin ertelenmesine nasıl bakıyor?" sorusu soruldu. Araştırmaya göre, halkın yüzde 60'ı 'seçimin iptalinin yanlış olduğu' yanıtını verdi.

SODEV'in araştırması şöyle:

Sosyal Demokrasi Vakfı, Türkiye genelinde gerçekleştirdiği anket çalışmasında hane halklarının yargı bağımsızlığına ve yargı kurumuna güvenini inceledi.

Özellikle 31 Mart Yerel Seçimleri sonrasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Seçimlerinin iptal edilmesi sonrası ve 23 Haziran seçimleri öncesinde gerçekleştirdiğimiz bu araştırma, seçmenlerin yargıya ilişkin algı ve düşünceleri ortaya koyması bakımından önemli veriler içermektedir.

Ankete katılanların % 23,3’ünün Adalet denince aklına ilk gelen adaletsizlik ve adaletin olmadığı. Açık uçlu bir şekilde sorulan bu soruda ankete katılanların neredeyse dörtte birinin adaletsizlik ve adalet yokluğuna gönderme yapması çarpıcı bir veridir.

Katılımcıların yargı bağımsızlığı, yargıya güvenleri ve mahkemelerin tarafsızlığına ilişkin verdikleri cevaplara bakıldığında; her üç alanda da 5 üzerinden 3’ün altında skorlarla değerlendirme yaptığı görülmektedir. Buna göre katılımcıların %48,5’i yargının bağımsız olmadığını düşünmekte; %41,6’sı Türkiye’de yargıya güvenmediğini; % 42,6’sı ise Türkiye’de mahkemelerin tarafsız olmadığını ifade etmektedir.

Yargının bağımsızlığı, yargıya güven ve mahkemelerin tarafsızlığına ilişkin olumsuz algılar tüm partilerin seçmenlerini kesen ortak bir algıdır!

23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerine çok az bir süre kala, 24 Haziran 2018 Milletvekili Genel Seçimlerinde oy verdikleri partilere göre yargıya güveni değerlendirdiğimizde, parti seçmenleri açısından ortaya çıkan tablo da bize Türkiye’de yargının siyasallaşması bakımından bize önemli veriler sunmaktadır. Buna göre AKP seçmenlerinin % 26,2’si Türkiye’de yargının bağımsız olmadığını, % 16,1’i Türkiye’de yargıya güvenmediğini, % 22,3’ü ise Türkiye’de Mahkemelerin tarafsız olmadığını düşünmektedir. MHP’li seçmenlerde ise oranlar daha da yüksektir. Bunun yanı sıra bu konularda kararsız olan AKP seçmenlerin oranı da %20’nin üzerindedir. Bu verilere göre AKP seçmenlerinin yalnızca yarısı (%50,6) Türkiye’de yargının bağımsız olduğunu, % 57,3’ünün mahkemelerin tarafsız olduğunu düşünmektedir.

MHP’ye oy verenlerin % 70,6’sı Türkiye’de yargının bağımsız olmadığını, % 35,8’i yargıya güvenmediğini; %43,3’ünün ise mahkemeleri tarafsız bulmadığı görülmektedir. Olumsuz algılarda CHP’yi, İyi Parti ve MHP’li seçmenler izlemektedir.

CHP’li seçmenlere baktığımızda ise Türkiye’de yargının bağımsız olmadığını düşünenlerin oranı %70,6, yargıya güven duymayanların oranı %62,5, mahkemelerin tarafsız olmadığını düşünen seçmenlerin oranı ise %59,5’tir. Yargının bağımsız olmadığını düşünen HDP seçmenlerinin oranının ise %82,8, yargıya güven duymayanların oranı %78,6, mahkemelerin tarafsız olmadığını düşünen HDP seçmenlerinin oranı ise % 72,9’dur.

Yargıya ilişkin bağımsızlık, güven ve tarafsızlık algılarının seçmenler bazında dağılımı, Türkiye’de yargının siyasallığına ilişkin çok çarpıcı bir tablo sunmaktadır: Yargının bağımsızlığı, tarafsızlık ve güven algısı AKP’li seçmenler hariç tüm seçmen gruplarında oldukça düşüktür. AKP’li seçmenlerin de yalnızca yarısı Türkiye’de yargının bağımsız olduğunu düşünmektedir. Buna göre Türkiye’de genel olarak seçmenler yargının bağımsızlığı, yargıya güven ve mahkemelerin tarafsızlığı açısından olumsuz bir olguya sahiptir. Bu olumsuz algı HDP’li seçmenlerde en yüksek düzeydedir. CHP’li seçmenler olumsuz algılarda ikinci sırada gelmektedir.

Ankete katılanların yarısı (%50,7) Türkiye’de ifade özgürlüğü olmadığını düşünmektedir. Türkiye’de makam/mevki sahibi biri ile sıradan vatandaş mahkemelik olsa eşit koşullarda yargılanmayacağını düşünenlerin oranı %79’dur. Bu veri, somut olarak sorulduğunda yargıya güven, bağımsızlık ve tarafsızlık ile ilgili olumsuz algının ortaklığının kaygı verici boyutunu gözler önüne sermektedir. Türkiye’de yargı sürecinin makam/mevki sahibi ile sıradan yurttaş için eşitsiz koşullarda gerçekleşmesinin “normalleştiği” ve sistematik olarak algılandığına işaret etmektedir.

Adaletin terazisi neyi ve kimi nasıl tartar?

Aynı soruları 24 Haziran seçimlerinde oy verdikleri partilere göre dağıttığımızda, mahkemeler karşısında eşitlik ve ifade özgürlüğü algısının kritik seviyede olduğu görülmektedir. Bir başka ifadeyle adaletsizlik, seçmenlerin Türkiye’de yargıyı algılamalarını biçimlendiren ortak bir “hissiyat” olarak öne çıkmaktadır. İfade özgürlüğü konusunda CHP, HDP, İyi Parti ve diğer partiler benzer algı örüntüleri göstermekte, bu parti seçmenlerinin en az %75’i ve fazlası Türkiye’de ifade özgürlüğü olmadığını düşünmektedir.

MHP’ye oy verenlerin % 70,6’sı Türkiye’de yargının bağımsız olmadığını, % 35,8’i yargıya güvenmediğini; %43,3’ünün ise mahkemeleri tarafsız bulmadığı görülmektedir. Olumsuz algılarda CHP’yi, İyi Parti ve MHP’li seçmenler izlemektedir.

CHP’li seçmenlere baktığımızda ise Türkiye’de yargının bağımsız olmadığını düşünenlerin oranı %70,6, yargıya güven duymayanların oranı %62,5, mahkemelerin tarafsız olmadığını düşünen seçmenlerin oranı ise %59,5’tir. Yargının bağımsız olmadığını düşünen HDP seçmenlerinin oranının ise %82,8, yargıya güven duymayanların oranı %78,6, mahkemelerin tarafsız olmadığını düşünen HDP seçmenlerinin oranı ise % 72,9’dur.
Yargıya ilişkin bağımsızlık, güven ve tarafsızlık algılarının seçmenler bazında dağılımı,
Türkiye’de yargının siyasallığına ilişkin çok çarpıcı bir tablo sunmaktadır: Yargının bağımsızlığı, tarafsızlık ve güven algısı AKP’li seçmenler hariç tüm seçmen gruplarında oldukça düşüktür. AKP’li seçmenlerin de yalnızca yarısı Türkiye’de yargının bağımsız olduğunu düşünmektedir.


Buna göre Türkiye’de genel olarak seçmenler yargının bağımsızlığı, yargıya güven ve
mahkemelerin tarafsızlığı açısından olumsuz bir olguya sahiptir. Bu olumsuz algı HDP’li seçmenlerde en yüksek düzeydedir. CHP’li seçmenler olumsuz algılarda ikinci sırada gelmektedir.

MHP seçmenlerinin %41,8’si de Türkiye’de ifade özgürlüğünün olmadığını düşünmektedir. Çarpıcı olan, ifade özgürlüğü konusunda olumsuz düşünceler sahip olan AKP seçmenin %22,4 oranında olmasına karşılık; aynı seçmen grubunun mahkemeler karşısında makam/mevki sahibi biri ile sıradan yurttaşın eşit şekilde yargılanmayacağına ilişkin algısının %63,5 seviyesinde olmasıdır.

Mahkemelerde makam/mevki sahibi kişiler ile sıradan yurttaşların eşit şekilde yargılanmayacakları algısı MHP ve AKP haricindeki diğer tüm parti seçmenlerinde %90’ın üzerinde, MHP’li seçmenlerde ise %85,1’dir. Bu veriler Türkiye’de yargı adaletini sağlamak ve adalete olan güveni tesis etmenin önemli bir siyasal sorun olduğunu, önümüzdeki dönemde de siyasetin, ekonomik sorunların[1] yanı sıra ana eksenlerinden biri olması gerektiğini çarpıcı bir şekilde göstermektedir.



Kurumlara güven sıralamasında yargı ordu, emniyet ve hükümetin gerisinde yer alıyor!

Türkiye’de ordu hala en güvenilen kurumlar arasında sayılmakta, bunu Emniyet izlemektedir. Yargı kurumlara güven sıralamasında ağırlıklı olarak 3. ve 4. sıralarda güvenilen kurum olarak sayılmaktadır.

Kurumlara güven sıralamasında yargı ordu, emniyet ve hükümetin gerisinde yer alıyor!

Ankete katılanların % 43,4’ü, hırsızlığa uğradığında yargının faile hak ettiği cezanın azını veya çok azını vereceğini; % 30, 2’si ise failin cezasız kalacağını düşünmektedir. Yargının adaleti sağlamakta başarısız olacağına ilişkin algının en keskin olduğu konu cinsel taciz ve istismar konusudur.

Ankete katılanların % 39’u cinsel istismar ve tacize hiç ceza verilmeyeceğini düşünmesi, %41,6’sının ise failin hak ettiği cezanın azını ya da çok azının verileceğini düşünmesi çarpıcıdır. Keza yine yolsuzluğun cezasız kalacağına ilişkin güçlü bir inanç vardır.

Ankete katılanların % 37,3’ü yolsuzluğun cezasız kalacağını, % 36’sı ise hak eden cezanın azı ya da çok azı ile cezalandırılacağını düşünmektedir. Ceza yargısı alanında bu güvensizlik algısının, varsayılanın aksine yalnızca ifade özgürlüğü ve siyasi suçlara ilişkin değil; hırsızlık, cinsel taciz/istismar ve yolsuzluk ile ilişkili suçlar bakımından da geçerli olduğu görülmektedir.

YSK’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerini iptal etmesi sonrasında ankete katılanların %60,5’i bu kararın adaletsiz olduğunu düşünmektedir.

Seçmenleri partilere göre ayrı ayrı incelediğimizde CHP, HDP ve İyi Partili seçmenlerin %90’dan fazlasının, MHP’li seçmenlerin %65,7’sinin, AKP’li seçmenlerin bile % 22,7’sinin kararın adil olmadığını düşünmektedir. Bu veriler açıkça YSK kararının Türkiye genelinde adalete ilişkin tahribatı derinleştirdiği, dahası Türkiye’de seçim adaletine yönelik ağır bir güven aşınması yarattığını göstermektedir. Bu sonuçlar, yenilenen İstanbul seçimlerinin seçmenler nezdinde neden yalnızca bir yerel seçim değil, Türkiye’de adaleti ve adaleti güven duygusunu yeniden tesis etmek bakımından kendiliğinden bir eşik haline geldiğini göstermektedir. Adaletin yeniden tesisi sorunu, partisinden bağımsız olarak tüm seçmenleri etkileyen bir konu olmuştur. Yargı adaleti ve güvenine ilişkin yükselen kaygıların, tüm partilerden seçmenleri kesen ortak bir hissiyat olması ise bardağın dolu tarafıdır.

Halkın yüzde 60,5'i YSK'nın iptal kararını adaletsiz buluyor - Resim : 1

Etiketler
Türkiye YSK