Baransu'nun "MGK belgelerini ifşa etme" davasına devam edildi

Mehmet Baransu ve Murat Şevki Çoban'ın "Gülen'i Bitirme Kararı 2004 MGK'da Alındı" manşeti davası görüldü.

Baransu'nun "MGK belgelerini ifşa etme" davasına devam edildi

TARAF Gazetesi'nin 28 Kasım 2013 tarihli sayısında, "Gülen'i Bitirme Kararı 2004 MGK'da Alındı" manşetine konu haberle ilgili olarak, haberi yazan gazeteci Mehmet Baransu ile gazetenin eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Şevki Çoban hakkında, "Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme", "Devletin güvenliği ve siyasal yararlarına ilişkin belgeleri açıklama" ve "MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgiyi basın yoluyla ifşa etme" suçlarından 52 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davaya devam edildi.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya başka suçtan tutuklu bulunan Mehmet Baransu ve Murat Şevki Çoban katılmadı. Murat Şevki Çoban'ın avukatı Figen Albuğa Çalıkuşu duruşmada hazır bulundu.

BARANSU'NUN AVUKATI MAZERET DİLEKÇESİ YOLLADI

Mahkeme Başkanı Elmas Güler duruşma tutanağına, "Sanık Mehmet Baransu'nun vekili, başka bir duruşmada olacağından duruşmada hazır bulunmak istemediğini belirten dilekçe gönderdiği görüldü" cümlesini yazdı.

Mehmet Baransu da sağlık gerekçesi ile bugünkü duruşmaya katılmadı. Sanık Murat Şevki Çoban'ın Avukatı Figen Albuğa Çalıkuşu, yeni düzenlenen basın yasasına göre davaya konu eserin sahibinin belli olduğunu belirterek, "Müvekkilimin yazı İşleri müdürü olarak sorumluluğu yoktur. Bu nedenle müvekkilim hakkında beraat kararı verilmesini talep ediyorum" dedi.

Mahkeme Elmas Güler tutanağa, "Sanık Mehmet Baransu ve müdafii, Cumhuriyet Savcısının mütalaasına karşı diyeceklerini bildirmesi için değişik günlerde süre talep etmiş olup mütalaaya diyeceklerini bir şekilde bildirmediğini ve duruşmalara değişik mazeretler ile gelmediğini" yazdı. Başkan Güler tutanağa, "Baransu ve avukatına, yargılamanın uzatılmasına engel olmak adına duruşmada hazır bulundurulması ve mütalaaya karşı diyeceklerini bildirmeleri için süre verilmesine, duruşmaya esaslı bir mazeret eklenmeden gelmemesi halinde duruşmayı uzatmaya yönelik olduğunun kabulüne..." cümlesini de yazdı.

2.5 YILDIR ESAS HAKKIDAKİ MÜTALAAYA KARŞI SAVUNMA YAPMIYOR

22 Eylül 2016 tarihinde yapılan duruşmada esas hakkındaki mütalaasını veren duruşma savcısı, sanıklar Baransu ve Çoban'ın, "Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama", "Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri yok etme, tahrip etme, bunlar üzerinde sahtecilik yapma, geçici de olsa bunları tahsis olundukları yerden başka yerde kullanma", "MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgileri basın yoluyla ifşaa etme" suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmalarını istemişti.

İDDİANAMEDEN...

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Mehmet Baransu ile birlikte Taraf Gazetesi'nin eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Şevki Çoban'ın da şüpheli olarak yer aldığı iddianamede, MİT 'ihbar eden' sıfatını taşıyor.

İddianamede, Mehmet Baransu'nun 28 Kasım 2013 tarihli Taraf Gazetesi'nde "Gülen'i Bitirme Kararı 2004'te MGK'da Alındı" başlıklı haberde, nitelik itibariyle gizli kalması gereken 25 Ağustos 2004 tarihli MGK toplantısı kararını manşetten yayınladığı ve bu yayınlarını ilerleyen günlerde de devam ettirdiği vurgulandı.

Murat Şevki Çoban'ın da, Sorumlu Yazı işleri Müdürü olmasından kaynaklı, Baransu ile birlikte devletin güvenliği veya iç-dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgilerini basın yayın yoluyla ifşa ettikleri öne sürüldü.

52'ŞER YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTEMİ

MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgileri ifşa etmek suretiyle suç işledikleri kaydedilen şüphelilerin, "Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme", "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri basın ve yayın yoluyla ifşa etme" ve "MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgiyi basın yoluyla ifşa etme" suçlarını işledikleri belirtildi. Mehmet Baransu ve Murat Şevki Çoban hakkında 26'şar yıldan 52'şer yıla kadar hapis cezası istemiyle Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.