Gazetecilere yargı kıskacı: 3 ayrı davada 49 gazetecinin duruşması görüldü

Gazetecilerin adliye mesaisinde bugün 3 ayrı davada 49 gazetecinin duruşması görüldü. Duruşmalar ileri tarihe ertelendi.

Gazetecilere yargı kıskacı: 3 ayrı davada 49 gazetecinin duruşması görüldü

Gazetecilerin adliye mesaisi bugün de sürdü. “Rehine diplomasisi çökerken” başlıklı haber nedeniyle yargılanan Cumhuriyet gazetesi muhabirleri Alican Uludağ ve Duygu Güvenç’in duruşması ertelendi.

MA Muhabiri Berivan Altan hakkında ‘terör örgütü üyesi olma’ iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması da görüldü. Duruşma ileri tarihe ertelendi.

Bir diğer dava ise KCK Basın davası oldu. 46 gazeteci ve medya çalışanın yargılandığı ve 8 yıldır devam eden "KCK Basın Davası”nın duruşması da ertelendi.

HÜKMÜN AÇIKLAMASININ GERİYE BIRAKILMASI İSTENDİ

Cumhuriyet gazetesi yargı muhabiri Alican Uludağ ile gazetenin o dönemki diplomasi muhabiri Duygu Güvenç hakkında Rahip Brunson’la ilgili “Rehine diplomasisi çökerken” başlıklı haberleri gerekçe gösterilerek “Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamasıyla açılan davanın duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul 2’nci Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duygu Güvenç’in avukatı duruşma salonunda hazır bulundu. Alican Uludağ’ın avukatı mahkemeye mazeret sundu.

Güvenç’in avukatı, “Müvekkilim hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda vekili olarak benim beyan etmemi talep etti. Bende müvekkilim adına hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına rıza gösteriyorum, müvekkilimin haberleri görünür gerçeği uygundur şöyle ki müvekkilimin haberinden yaklaşık 1 buçuk yıl önce rehin diplomasisi ile ilgili olaylar Deniz Yücel’in tutuklanmasıyla başlamış. O dönemde Almanya, Türkiye ilişkileri bu nedenle çıkmaza girmiş Almanya Dışişleri Bakanı bu konuda açıklamalar yaparak Deniz Yücel’in iade edilmemesi halinde silah anlaşmalarını imzalanmayacağını belirtmiş devamında Deniz Yücel serbest bırakılmadan bu anlaşmalar imzalanmamış. 2 yıl iddianame düzenlenmeden tutuklu bulunan Deniz Yücel iddianame düzenlendikten sonra yurtdışı yasağı konulmadan serbest bırakılarak Almanya’ya gitmiş daha sonra Alman Dışişleri Bakanı’nın belirttiği anlaşmalar imzalanmıştır aynı şekilde Rahip Branson olayında da Rahip Branson’un tutuklanmasından sonra Amerika, Türkiye ilişkileri çıkmaza girmiş Amerikalı politikacılar bakımından Branson’ın serbest bırakılmaması halinde yaptırımlar uygulanacağı belirtilmiş bu yaptırımlar uygulanmaya başlayınca rahip Branson avukatların dahi talebi olmadan önce ev hapsine alınmış daha sonra da serbest bırakılmıştır, görüldüğü üzere bu konuda yapılan birçok haber vardır bu haberleri dosyanıza sunuyorum müvekkilimin haberi görünür gerçekliğe uygun ve ifade özgürlüğü sınırları içerisindedir, yargı sistemindeki ağır aksamalar herkesin malumudur bu konuda alınganlık gösterilmesinin yersiz olduğunu düşünüyoruz” diyerek beraat talebinde bulundu.

Alican Uludağ’ın avukatının mazeretini kabul eden mahkeme, duruşmayı 22 Ekim’e erteledi.

GAZETECİ ALTAN’IN DURUŞMASI ERTELENDİ

Mersin’de 26 Kasım 2019 tarihinde gözaltına alınan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Berivan Altan hakkında “terör örgütü üyesi olmak” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması ise Mersin 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Altan ve avukatı duruşmada hazır bulundu.

Duruşma, kimlik tespitiyle başladı. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgürlükçü Demokrasi ve Rojewa Medya gazeteleri ile tanık beyanları Altan’a soruldu. Altan, söz konusu gazetelerin çıkarıldığı dönemde yasal olduğunu, gazetelerin Basın Savcılığı tarafından onaydan sonra bayilerde satıldığını söyledi. Yasal olan gazetelerin suç teşkil etmeyeceğini söyleyen Altan, suçlamaları reddetti.

Avukat Özgür Çağlar ise, müvekkili hakkında iddianame de yer alan gazetelere ilişkin daha önce de mükerrer soruşturma açıldığını ve davaya dönüşmediğini hatırlattı. Müvekkilinin gazeteci olduğunu kaydeden Çağlar, söz konusu tanığın bir sonraki duruşmada dinlenmesini talep etti.

12 KASIM’A ERTELENDİ

Mahkeme, bir sonraki celsede tanığın getirilmesi için müzekkere yazarak, duruşmayı 12 Kasım’a ertelendi.

‘KCK BASIN’ DAVASI ERTELENDİ

46 gazeteci ve medya çalışanın yargılandığı 8 yıldır devam eden "KCK Basın Davası"nın 19’uncu duruşması, Çağlayan’da bulunan İstanbul 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yargılanan gazetecilerin katılmadığı duruşmaya avukatları Özcan Kılıç, Gülizar Tuncer, Zelal Pelin, Mehtap Acar Ulus ve Hatice Yılmaz duruşmada hazır bulundu.

Heyet değişikliği nedeniyle eski zabıtlar okundu. İddia makamı eksik hususların giderilmesini istedi.

BERAAT TALEP ETTİ

Çağdaş Ulus’un avukatı Mehtap Acar Ulus, “Müvvekilim Çağdaş Ulus hakkında tefrik kararı verilerek beraat kararı verilmesine ilişkin yeni yazılı beyanlarımızı sunduk, dosyanın tefrikine ve müvekkilimin beraatına ilişkin önceki savunmalarımızı tekrarla bir manipülasyon yoluyla bu davaya dahil edilen müvekkilimin davası tefrik edilerek beraatına karar verilmesini istiyoruz” dedi.

VARESTE TUTULMASI İSTENDİ

Avukat Özcan Kılıç, Yüksel Genç'in duruşmalardan vareste tutulmasına karar verilmesini istedi.

Kararını veren mahkeme Çağdaş Ulus'un avukatının talebi ve Yüksel Genç’in duruşmalardan vareste tutulması talebini reddetti. Duruşma 1 Aralık 2020 tarihine erteledi.

NE OLMUŞTU?

20 Aralık 2011 tarihinde Dicle Haber Ajansı, Özgür Gündem, Azadiya Welat, Demokratik Modernite ve Fırat Dağıtım’da çalışan Kürt gazetecilerine yönelik yapılan operasyonda 46 gazeteci gözaltına alındı. 46 gazeteciden 32’si 24 Aralık 2011’de tutuklanmıştı. Yaptıkları röportajlar, çektikleri fotoğraflar, takip ettikleri basın açıklamaları, notları, haber kaynakları ile konuşmaları ve telefonlarında bulunan haber kaynaklarının isimlerine kadar birçok gazetecilik faaliyeti iddianamede suç delili olarak yer almıştı. İlk duruşması 2012 yılında görülen dava kapsamında gazetecilere "örgüt üyeliği”, "örgüt yöneticiliği” ve "örgüt propagandası” suçlamaları yöneltiliyor.

Tutuklu gazetecilerden 17’si iki yıl süren yargılama boyunca tahliye edilirken, geriye kalan tutuklular ancak Özel Yetkili Mahkemeler kaldırıldıktan sonra tahliye edildi.

İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi 27 Mart 2014’te Mazlum Özdemir, Seyhmus Fidan, Hüseyin Deniz, Nevin Erdemir, Semiha Alankuş, Kenan Kırkaya, M. Emin Yıldırım ve Haydar Tekin'in tutuklu kaldıkları süre ve mevcut delil durumunu dikkate alarak serbest bırakılmasına hüküm etmişti. Ardından 12 Mayıs 2014'te de gazeteciler Mikail Barut, Nurettin Fırat, Ertuş Bozkurt, Turabi Kişin, Ramazan Pekgöz, Yüksel Genç ve Davut Uçar hakkında tahliye kararı verilmişti.

Gazetecilerin tümü serbest kalırken, gazeteci Mikail Barut hakkında başka bir davadan hüküm bulunduğu gerekçesiyle serbest bırakılmadı. 20 Haziran'da görülen davanın duruşmasında gazeteciler hakkında ikinci kez pasaportlarının iptal edilmesi kararı verirken, iddia makamı ise mütalaa için dosyanın tarafına gönderilmesini istemişti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), yapılan başvuru üzerine yıllar sonra Türk Adalet Bakanlığı’ndan yanıt istedi. Türkiye, “FETÖ”cüler tarafından hazırlanan iddianame ve fezlekeleri yanıt olarak AİHM’e gönderildi.

Etiketler
Mesai