Burak Akbay: Atılan iftiraların bu kadar ahlaksızca olabileceğini tahmin etmedik

SÖZCÜ Gazetesi'nin sahibi Burak Akbay, duayen gazeteci Uğur Dündar'ın Demokrasi Arenası programına, kaleme aldığı bir mektupla katıldı.

Burak Akbay: Atılan iftiraların bu kadar ahlaksızca olabileceğini tahmin etmedik

SÖZCÜ Gazetesi'nin sahibi Burak Akbay, duayen gazeteci Uğur Dündar'ın Demokrasi Arenası programına, kaleme aldığı bir mektupla katıldı.

TELE1’deki canlı yayın sırasında Yılmaz Özdil, Burak Akbay’ın yazdığı mektubu okumadan önce şunları ifade etti;

Bu dava, insanların, namuslu gazetecilerin nasıl takip edildiği ve günü geldiğinde nasıl infaz edildiğini gösteriyor. Sözcü gazetesi hukuki bir dava değildir, siyasi bir davadır.

Bugün kendisiyle konuştuğum Burak Akbay, bu programın olacağını biliyor. Ben kendisinden rica ettim ve bu programda okunması için bir mektup istedim. Siz değerli okurlar için bir mektup yazdı.

“GAZETENİN BATMASI İÇİN ELLERİNDEN GELEN HER ŞEYİ YAPTILAR”

Bu şu açıdan çok önemli, Sözcü gazetesi ve davası üniversitede bir tez konusu olması lazım. Çünkü, savcılarıyla, polisleriyle bir gazetenin üzerine çullandılar ve bu gazetenin batması için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.

“HİÇBİR OKURUMUZ GİTMEDİ”

Muhabirlerinden idari görevlilerine, yazarlarından sahibine kadar herkes hakkında dava açıldı ve mahkumiyetler verildi. Ama çaycısı bile bu gazeteyi terk etmedi, hiçbir çalışanı gazetesinden ayrılmadı. Hiçbir okurumuz gitmedi, hiçbir reklam verenimiz reklam vermeyi kesmedi.

Bu dünya basın tarihinde görülmüş şey değildir. Biz Türkiye'nin bir numaralı gazetesi olmaya devam ediyoruz. Bunu biz, siz değerli okurlarımıza borçluyuz.

Mahkemeye karşı elbette boynumuz kıldan ince ama bu dava, kamu vicdanında beraat etmiş bir davadır.

“BU YARGILAR ONU ASLA YILDIRMAZ”

Sözcü Gazetesi'nin sahibi Burak Akbay, bir insan evladının başına gelebilecek en trajik meselelerden birini yaşamıştır. Çünkü gazeteciliktir, bu işin ruhunda var. Bu yargılar onu asla yıldırmaz.

Babası Türkiye'nin hakikaten en büyük gazetecilerinden Ertuğrul Akbay’dı, rahmetli oldu. Aslında bu bir cinayetti. Çok sağlıklı insanlardan birisiydi.
Tetikçi medyanın iftiraları ve düpedüz montajlanmış fotoğraflar, ona yapılan hakaretler ve oğlunun başına gelenler, Ertuğrul Akbay'ın bütün vücut sistemlerini bozdu ve kahrından öldü. Hiçbir şeyi olmayan adamın iki ay içinde elimizden kayıp gittiğini gördük.

Cenaze törenindeydik ve sadece Sözcü değil, tüm namuslu gazeteciler ve siz değerli yurttaşlarımız oradaydı. Ben 37 yıldır gazetecilik yapıyorum, hayatımda ilk kez böyle bir şey gördüm. Bir evlat, babasına musalla başında cep telefonuyla hakkını helal etti. Biz kabristana gittik, Burak Akbay babasının toprağa verilişini cep telefonundan gördü, duasını cep telefonundan yaptı.

Biz bunların benzerlerini Ergenekon ve Balyoz kumpas davalarında yaşadık. Mehmet Haberal babasını toprağa veremedi, Sedat Peker, seversin ya da sevmezsin, annesini toprağa veremedi. Engin Alan, annesini, kardeşini toprağa veremedi. Bunu aynısını şu anda Sözcü'ye yapıyorlar.

BURAK AKBAY’DAN OKURLARA ANLAMLI MEKTUP

Burak Akbay’ın size bir mektubu var:

Siz değerli okurlara, çok teşekkür ederim.

Gazeteci bir babanın oğlu olarak Sözcü’yü kurduğumuz ilk günden itibaren zorluklarla mücadelenin bitmeyeceğini biliyorduk. Her zorluğu yenmenin bizi biraz daha büyüteceğini biliyorum.

Zaman içerisinde Sözcü gazetesi zorluklarla mücadele ede ede büyüdü ve Türkiye’nin en çok okunan ve satan gazetesi oldu. Tek bildiğimiz ve inandığımız dürüst gazetecilikti ve okurlarımıza doğruları aktarmaktı. Sadece yazılı basında değil, internette de en çok takip edilen mecra haline geldi.

Yolumuza konulan her taşın üzerinden geçerek ilerledik. Ancak şahsımın ve Sözcü’nün üzerine atılan iftiraların bu kadar ahlaksızca olabileceğini tahmin etmedik. Yine de adalete olan güvenimizi ve inancımızı kaybetmiyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği için önemli iki kurum var: Biri yargı, biri basın. Bağımsız görevini yerine getirdiği sürece Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün değerlerini koruyabiliriz. Biz Sözcü olarak elimizden geleni yaptığımıza inanıyoruz. Varlık sebebi Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmak isteyenlerle mücadele etmek olan Sözcü, mücadelesini sürdürecektir.

Sözcü okurlarının, Sözcü’nün vatanseverliğinden hiçbir zaman şüphesi olmaz. Okurlarımız, yaşaması için dört elle Sözcü gazetesine sarılmıştır. Sözcü yoluna devam edecektir. Bizi biz yapan okurlarımıza en içten dileklerimle teşekkürlerimi iletiyorum. Saygılarımla, Burak Akbay.

Etiketler
Uğur Dündar