Ertuğrul Özkök: Testosteronu en yüksek iki yazar

Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. "Türk medyasının en önemli meselesine gireyim." diyen Özkök testosteronu en yüksek yazarları açıkladı.

Ertuğrul Özkök: Testosteronu en yüksek iki yazar

Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, tıbbi kayıtların açıklanmasının etik olmayacağını bildiğini ancak yapacağının açıklamayı tekrar açıklamak olduğunu savundu.

Özkök "Sizi fazla merakta bırakmamak için, direkt olarak bugün Türk medyasının en önemli meselesine gireyim." dedi.

Türk medyasında, testosteronu en yüksek iki köşe yazarı kimdir...

Joe Herbert'in “Testosteron: Seks, Güç ve Kazanma İradesi” kitabını yeni okuduğunu anlatan Özkök, hem siyaset ham de medya dünyasına uyarladı.

Özkök'ün yazısından ilgili bölüm şöyle;

Hadi şimdi gelin o iki ünlü köşe yazarından ikincisinin, daha doğrusu birincisinin kim olduğunu birlikte öğrenelim.

TESTOSTERON ÖLÇEĞİNİ NEDEN KÖŞE YAZARLARINA UYGULADIM

Kitap genel olarak testosteronu anlatıyor. Bense bu bilgileri köşe yazarlarına uygulayarak aktarıyorum. Nedeni de kitabın önsözünde okuduğum şu cümleler:

“Gazeteciler inanılmazdır. Hakkında belki de hiçbir şey bilmedikleri bir haberi çabucak seçer, etkili bir biçimde inceler, hakkında kolay okunur, bilgilendirici satırlar kalem alırlar.”

Temel soruları da şudur:

“Neler oluyor ve beni etkileyecek mi...”

Ben de testosteronun köşe yazarını nasıl etkilediğini merak edip bu uyarlamayı yaptım. Başka bir “üst okumaya”, altında bir “üst akıl” aramaya gerek yok yani...

KÖŞE YAZARININ YÜKSEK TESTOSTERON LAKAPLARI

“YILDIRIMLAR saçan talihsizlik çubuğu”, “Felaketin anteni”, “Üreme kulesi”, “Hayat ağacının gövdesi”, “Daimi kolon”, “Irk sütunu”, “Hayat veren rüzgâr tüpü”, “Üreme borusu”, “Sen de bedenin parçası sayılırsın...”

Gonzales-Crussi’nin “Bir Anatomistin Notları” kitabından.

BİRİ BENDENİZİM, ÖTEKİNİN SIRRI BU FOTOĞRAFTA GİZLİ

“TÜRKİYE’nin en yüksek testosteronlu erkekleri” 25 Şubat 2007 günü açıklandı.

Açıklayan da Hürriyet’in sağlıklı yaşam yazarı Prof. Osman Müftüoğlu’ydu. O gün Türkiye’nin gelmiş geçmiş testosteronu en yüksek 7 erkeğini açıkladı...

Şimdi gelelim testosteron şampiyonu öteki 6 Türk’e...

Maalesef bunlardan dördü artık hayatta değil. Onların üçü de sinema oyuncusu...

Ayhan Işık, Yılmaz Güney ve Muzaffer Tema...

*

Hayatta olan ikisi ise gazeteci...

Dediğim gibi biri bendeniz...

Merakınızı gidermek için bendeki testosteron miktarını da vereyim.

623...

Evet yanlış duymadınız... İsteyen Prof. Müftüoğlu’na sorar.

Öteki ise Emin Çölaşan...

Bu arada Müftüoğlu’nun vermediği ama kendi şahsi araştırmalarımla bulduğum küçük bir ek ilgiyi de vereyim.

Emin Çölaşan’ın testosteronu benimkinden bile yüksek...

...

Bugünün modern erkeğinde de testosteron bu “kadim rolünü” oynamaya devam ediyor mu?

Yani birer köşe yazarı olarak Emin ve ben hâlâ birer “baskın alfa erkeği miyiz”?

Kitabın yazarına göre cevabı evet.

Yani testosteron, birer köşe yazarı olarak, Emin ve bende kadim rolünü oynamaya devam ediyor.

Ama bir de şu var...

Mesela bilimsel zekâ, bilimsel buluş gibi konularda yüksek testosterona ihtiyaç yokmuş...

Demek ki Einstein olmak için ille de yüksek testosterona ihtiyaç bulunmuyor.

*

Bizim için hiç mesele değil.

Zaten okunan bir köşe yazarı olmak için Einstein zekâsına ihtiyaç yok.

*

İKİ SİYASETÇİYİ NEDEN AÇIKLAMADIM

PROF. Müftüoğlu’nun açıkladığı kişiler arasında iki de çok tanınmış siyasetçi var.

Biri artık hayatta değil.

Öteki yaşıyor ama siyasi bir polemiğe neden olmamak için onların adını vermiyorum.

RUHUN AĞIRLIĞI 21 GRAM PEKİ TESTİSİNKİ NE KADAR

Kitapta verilen bilgiye göre erkeklerde testosteronun neredeyse tamamı testislerden gelir.

Küçük bir miktarı da adrenalinden geliyor.

*

Peki testosteron dediğimiz bu muazzam erkeklik hormonunu imal eden testisler ne ağırlıkta... Ortalama bir testisin ortalama ağırlığı sadece 20 gramcıkmış...

*

Bir zamanlar çılgın bir bilim insanı ruhun ağırlığını ölçmüş ve 21 gram olarak belirlemişti..

Yani, hani şu “Okkalı herif, yine oturtmuş” diyerek beğenerek okuduğumuz o testosteron azmanı köşe yazarlarının “okkası”, ruhundan bile hafifmiş...

*

Kıssadan hisse: Okuyun ama öyle fazla ciddiye de almayın...

Sandığınız kadar okkalı falan değiller...

*
Allah’tan ki kadınlar cesaretleriyle, “testis” dediğimiz, alelade torbaları artık “okka ölçüsü” olmaktan çıkardı...

TESTOSTERONU YÜKSEK BİR KÖŞE YAZARINI NASIL TANIRSINIZ

TAHMİN edersiniz ki, bu konuda insandan örnek vermek çok riskli bir şey olurdu.

Zaten kitapta da bu konuda bir örnek yok.

Ama küçük bir maymun olan “talapoin”de yüksek testosteronlu baskın alfa erkeği nasıl bakar gösterilmiş.

Yüksek ve düşük testosteronlu erkek yüzü ve bakışı işte böyle bir şey oluyormuş.

‘623’ TESTOSTERON BENDE NE İŞE YARAR

Hayatımın son 10 yılında başka erkeklere anlatamadığım şey testosteron seviyemdi...

Hele hele 70 yaşımdan sonra kimse bana inanmıyor.

Çünkü çoğunun kafasında iki erkeklik ölçüsü var.

Organ boyu ve testosteron seviyesi...

Sanıyorlar ki bunlar ne kadar büyükse cinsellikte de o kadar iyiler... Onları biraz olsun rahatlatmak için kitaptaki şu cümleyi aktarayım:

“Gerçek şudur ki çoğu erkekte testosteron düzeyleri görünüşe bakılırsa optimum cinsellik için aslında gerekli düzeyin çok üstündedir...”

Cool man... Rahat ol... Hemen komplekse kapılma...

Yani ben ve Emin süpermen falan değiliz.

TESTOSTERONLU KÖŞE YAZARI HER KAVGASINI KAZANIR MI

Bu sorunun cevabını “Testosteron” kitabından atasözü gibi birkaç bilimsel saptama ile vereyim.

*

BİR: “Saldırganlık beraberinde bir maliyet/yarar bilançosu getirir...”

*

İKİ: “Sadece bir kavgayı kazanarak hiçbir şey kazanılamaz.”

*

ÜÇ: “Bir erkek her dişi için kavga etmeyi seçerse ciddi biçimde yaralanması ya da ölmesi ihtimali artar.”

*

DÖRT: “Bir erkeğin hiyerarşideki konumu ebediyen belirlenmemiştir...”

*

Allah’tan ki bir de beşinci kanun var:

BEŞ: “Testosteronu yüksek her memeli erkek gibi, köşe yazarı ille de saldırgan değildir...”

Aynı şeyleri kavgacı köşe yazarı için de söyleyebilirsiniz.

Unutmayın, her alfa siyasetçi gibi, zirvedeki testosteronu yüksek her alfa köşe yazarı da bir gün mutlaka bulunduğu yerden tepetaklak düşmeyi tadacaktır...

Etiketler
Hürriyet Ertuğrul Özkök Hürriyet Gazetesi