Illumunatiden Tapınak Şövalyeleri'ne komplo teorileri: 'Atatürk nasıl öldü?'

Haluk Hepkon'un kaleme aldığı "Komplo Teorileri" adlı kitapta, Atatürk’ün “masonik bir örgüt” tarafından suikast sonucu öldürüldüğüne dair komplo teorisinden bahsedildi.

Illumunatiden Tapınak Şövalyeleri'ne komplo teorileri: 'Atatürk nasıl öldü?'

Kırmızı Kedi Yayınevi’nin sahibi, yazar Haluk Hepkon’un, “Komplo Teorileri” adlı kitabı yayımlandı. Kitapta, son dönemde sıkça gündeme getirilen "illumunati" örgütünden Tapınak Şövalyeleri'ne, Mu Kıtası'ndan aydınlarla ilgili çıkarılan birçok komplo teorisine yer verildi.

Haluk Hepkon, Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan kitabını “Komplo teorilerinin tuhaf labirentlerinde kaybolmak istemeyenler için bir tür okuma ve anlama rehberi” olarak tanımladı. Kitapta, komplo teorilerinin iki yüzyıllık tarihini ana hatları aktarıldı.

"ATATÜRK NASIL ÖLDÜ"

Öte yandan kitabın “Atatürk Nasıl Öldü?” başlıklı bölümünde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümüyle ilgili kimi kesimlerin komplo teorisinden de bahsedildi.

Hepkon bu bölümde, Atatürk’ün “masonik bir örgüt” tarafından suikast sonucu öldürüldüğüne dair komplo teorisini ele aldı.

İşte o bölüm:

“Yol bir kez açılmayagörsün, gerisi kendiliğinden gelmektedir. Aynı çevrelerin Atatürk’ün bir komployla öldürüldüğü iddiaları incelendiğinde, işin Cumhuriyet devriminin liderini dini bütün ilan etmeye kadar vardığı anlaşılmaktadır. Komplo teorilerine karşı yine komplo teorilerini kullanarak mücadele etmenin sonuçları ibret vericidir.

Söz konusu iddialar Ogün Deli tarafından 2004 yılında yayımlanan Agoni 'Atatürk’ün Ölümündeki Sır Perdesi' Yazılamayan Tarih ve 2006 yılında yayımlanan Atatürk Nasıl Öldürüldü? ’68 Yıldır Gizlenen Büyük Sır’ başlıklı kitaplarda işlenmektedir. Deli, kitaplarında Alman faşizmiyle ilişkileri bilinen Cevat Rıfat Atilhan’ın Yahudi-mason-komünist komplosu iddialarını ve uydurma belgelerini tekrarlayarak Atatürk’ün masonlar tarafından zehirlendiğini ve bu komplonun 33. dereceden mason Avram Benaroya ve komünistler tarafından düzenlendiğini iddia etmektedir. Buna göre locaları kapanan masonlar Atatürk’ü yanlış ilaçlarla zehirlemiş ve sonra da siroz hastalığı yüzünden öldüğünü söylemişlerdi.

Deli, kitabında Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde görev yapmış Dr. Aytekin Ertuğrul, Dr. Şakir Coşkuner ve Prof. Dr. Sait Kapıcıoğlu’nun Atatürk’ün alkolün neden olduğu karaciğer sirozundan değil, sıtma dalağı denilen ve sıtmanın bir komplikasyonu olan farklı bir hastalıktan öldüğünü iddia etmelerine de gönderme yapmaktadır. Dr. Aytekin Ertuğrul söz konusu iddiayı, 1999 yılında, Emekli Subaylar Derneği (TESUD) tarafından çıkartılan Birlik dergisinde de ifade etmişti. Atatürkçü Düşünce Derneği eski Genel Başkanı Av. Ertuğrul Kazancı’nın önsöz yazdığı Deli’nin kitabında, Aytekin Ertuğrul’un başarı dileklerini ilettiği mektubunun da yayımlanması dikkat çekmektedir. Bu durum söz konusu iddiaların belli çevrelerde kabul gördüğünü göstermektedir.

Ogün Deli, kitabında sürekli olarak Atatürk’ün dindarlığından bahsetmekte ve aslında fazla içki içmediğini söylemektedir. Bu durum, geçmişte Atilhan tarafından uydurulan iddiaların günümüzde de siyasi bir maksatla, dinci çevreler tarafından propagandası yapılan komplo teorilerine karşı ortaya atıldığını göstermektedir.

İddiaların yaygınlığı da bu niyetin varlığını kanıtlamaktadır. Örneğin Ümit Sayın’a göre Atatürk, Sabetaycı masonik örgütlenme tarafından öldürülmüştür. Sabetaycı masonik örgütlenmenin asıl amacı ‘Türkçü Ulusal Derin Devleti’ yok etmektir. Yeniçağ gazetesinden Osman Tıraklı ise Yurt Partisi Genel Başkanı ve eski İçişleri Bakanı Saadettin Tantan’la yaptığı röportajda masonların Atatürk’ü öldürdüğünü ve Atatürk’ün sirozdan öldüğü iddiasının asıl amacının Atatürk’ü kendi halkından soğutma isteği olduğunu öne sürmektedir.”

Etiketler
Suikast