Yasaklarda sanatçılar unutuldu: 'Kapattım demekle olmuyor...'

Pandeminin kültür sanat dünyasında yarattığı tahribat gün geçtikçe ağırlaşıyor. Sokağa çıkma kısıtlamaları ile yeniden belirsiz bir sürece girildi.

Yasaklarda sanatçılar unutuldu: 'Kapattım demekle olmuyor...'

Pandeminin kültür sanat dünyasında yarattığı tahribat gün geçtikçe ağırlaşıyor. Sokağa çıkma kısıtlamaları ile yeniden belirsiz bir sürece girildi.

Sadece tiyatroların değil her tarafın kapatılması lazım diyen usta oyuncu Genco Erkal, “Ama bu tedbirler alınırken işsiz kalan ve çok zor durumda olan sanat emekçilerinin durumunun düşünülmesi lazım, devletin onlara destek olması lazım. Kapatmak doğrudur ama kapattım demekle de olmuyor. Buradan zarar görecek insanların zararının karşılanması lazım” diye konuşuyor.

Sürecin belirsizliğinin endişesini de dile getiren Erkal, “Aslına bakarsanız bence bu sezon tiyatro sezonu tamamen bitmiş durumda. Aylar boyu özel tiyatrolarda hiçbir gelir olmayacak. Salon kiraları nasıl ödenecek? Devlete, SSK’ya olan borçlar nasıl karşılanacak? Oyuncular, teknisyenler, yani bu işten ekmek yiyen insanlar nasıl geçinecek?” ifadelerini kullanıyor.

ÇOK VAHİM DURUMDAYIZ

“Çok vahim durumdayız” diyen usta oyuncu, “Diğer Avrupa ülkelerinde uygulanan maddi destek önlemlerinden örnek almak gerekiyor. Geçenlerde bizde açıklanan özel tiyatrolara destek listesi de utanç verici. O paralar doğru adreslere gitmedi, gene sadece tiyatroyla hiç ilgisi olmayan yandaşlara aktarıldı. Tiyatro dünyasının hiç bilmediği, kimsenin tanımadığı, bu sanatla ilgisi olmayan ne idüğü belirsiz şirketler desteğin kaymağını yedi” açıklamasında bulunuyor.

KIŞ ŞARTLARINI DÜŞÜNÜYORUZ

Füsun Demirel, Mart ayından bu yana çaresizliklerini duyurmak ve devlet desteği sağlayabilmek için sayısız duyurular ve Kültür Bakanlığı ile toplantılar yaptıklarını söyleyen Füsun Demirel ise “Tiyatroların bazılarına 7 ay sonra zor koşulların yerine getirilmesi talebi sonunda sembolik ödemeler yapıldı. Bu bir kereye mahsustu. İBB, Şehir Tiyatroları ve bazı ilçe belediyeleride (tamamı CHP) yine bazı oyunlar alarak tiyatroları desteklemeye çabaladı.” diyor.

Tüm ülkede ağır karantina koşullarına geri dönüldüğü şu günlerde hepimiz derin bir bilinmezlik içine düştüklerini ifade eden oyuncu, “Başa döndük ve önümüzdeki ağır kış şartlarını nasıl geçireceğimizle ilgiliyiz. Ailesinin yanına memleketine dönen çok sayıda tiyatro emekçisi var. Pek çoğu daha önce kafelerde, restoranlarda çalışıyordu. Şimdi o imkân da yok. Bir ülkede iktidar insanlarını bu kadar görmezden gelebilir mi?” yakarışında bulunuyor.

YILBAŞI YARDIM İÇİN BİR FIRSAT

Erdoğan’ın opera binası açılış müjdesini hatırlatan Demirel, “Bundan mutluluk duymamız gerek. Ama ülkede binlerce sanat emekçisi çaresizce ve sahipsizce kaderlerine terk edilmiş ise bizler mutluluğu yaşayamıyoruz. Acil olarak önce insan diyerek sektörde SGK’lı veya sigortasız çalışan binlerce sanat emekçisi için aylık yardım paketi başlatılması gerekiyor. Hem de hemen” diye konuşuyor. Yılbaşının bir fırsat olduğunu söyleyen oyuncu, “Mevcut iktidar sektörün kurumları ile görüşüp hızlıca harekete geçebilir. Ama bunu isterse ve elzem hissederse. Yoksa bizler yine ses çıkaran, talep edenler olarak konuşacağız ama Kültür Bakanlığı bütçe yok deyip arkasını dönecek” ifadelerini kullanıyor.

Demirel, sözlerini şöyle noktalandırıyor: “Uygar ve çağdaş devlet anlayışında yurttaşına karşı özellikle doğal afet ve pandemi koşullarında sorumluluk vardır. Bir kez daha yetkilileri sinema ve sahne sanatları çalışanlarına karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz.”

DESTEKSİZ DEVAM EDEMEYİZ

Müzik dünyası adına konuşan davulcu Ediz Hafızoğlu ise, “Birçok müzik emekçisi kiralarını ödeyemediği için evden çıkıp anne babalarının yanına taşındı. Hayatını tamamen değiştirdi. Birçoğu da bir daha geri dönmemek üzere başka işlere başladı ya da iş arayışını sürdürmekte. Bu şekilde desteksiz ve yardımsız devam edilirse Türk müzik ve sanatı toparlanmamak üzere derin yaralar alacaktır” ifadelerini kullanıyor.

Pandemi yüzünden kapanan mekânlar, mekân çalışanları, müzisyenler, teknisyenler ve rodiler bu ülke yönetimi tarafından yok sayıldığını ifade eden Hafızoğlu, “Biz bu dönemi öyle ya da böyle atlatacağız, bunlar da nasıl olsa gidecek. Türkiye Cumhuriyeti’ni tekrar sosyal bir devlet haline getirmek hepimizin borcu. Biz düzgün bir hayat yaşamadık, yaşayamıyoruz ama bizden sonraki kulaklara iyi bir gelecek inşa etmek zorundayız” diyerek sözlerine son veriyor.

SANATÇILARIN SORUNLARI MECLİS GÜNDEMİNDE

CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, kültür sanat emekçilerinin sorunlarını Meclis gündemine taşıdı. Kadıgil, Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk tarafından yanıtlanmasını istediği soru önergesinde, “Başta bireysel sanatçılar ve icracılar olmak üzere kamu yararına çalışan tüm yaratıcı sektör çalışanlarının, sigortalılık durumuna bakılmaksızın ekonomik durumlarını asgari düzeyde, doğrudan ve karşılıksız yardımlarla güvence altına alacak bir çalışma ne zaman yapılacak?” diye sordu.