Atıl akıllı telefonlar şiddete uğrayan kadınların sesi olacak: 'Umut olalım'

Şiddet gören ve sesini duyurabilecek teknolojiye erişimi kısıtlı olan kadınları, ihtiyaç duydukları akıllı telefonlarla buluşturmak için başlatılan proje devam ediyor.

Atıl akıllı telefonlar şiddete uğrayan kadınların sesi olacak: 'Umut olalım'

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, “Bir telefon bir kadının hayatını kurtarabilir” dedi. Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan ise “Evin bir köşesinde duran, umudu kestiğimiz telefonlar, kadınlara umut olacak” diye konuştu.

Sabancı Vakfı, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) ve Teknosa iş birliğiyle şiddet gören ve sesini duyurabileceği teknolojiye erişimi kısıtlı olan kadınları ihtiyaç duydukları akıllı telefonla buluşturmak üzere yeni bir dayanışma hareketi başlatıldı.

‘Kadın için Teknoloji, Hepimiz için Dayanışma’ mottosuyla yola çıkılan proje kapsamında, bağışçılar, kullanmadıkları akıllı telefonlarını Teknosa mağazalarından ya da Teknosa Çağrı Merkezi’ni (0 850 222 55 99) arayarak evlerinden teslim edebilecek. Bakımları yapılarak çalışır hale getirilecek akıllı telefonlar, Sabancı Vakfı desteği ve TKDF aracılığıyla şiddet mağduru kadınlara ulaştırılacak.

Aynı zamanda toplanan telefonlara TKDF Aile içi Şiddet Acil Yardım Hattı Aplikasyonu yüklenecek ve bu sayede kadınlar şiddet anında veya şiddet riski altındayken tek tuş ile yardım isteyebilecek.

Atıl akıllı telefonlar şiddete uğrayan kadınların sesi olacak: 'Umut olalım' - Resim : 1

GÜLLÜ: MAĞDURLARA SES OLMAK İSTEDİK

Projeye yönelik bilgi veren Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü, “Şiddet gören kadına yalnız olmadığını hissettirmeyi, ona ses olmayı istedik. Günümüzde teknoloji çok yaygın ama kadın yoksulluğu teknolojiye erişimi kısıtlıyor. Özellikle bu ihtiyacın Kovid-19 döneminde çok yaygınlaştığını biliyoruz. İş birliğinin temel noktası bu oldu. ‘O kadınların teknolojiye ulaşma şansı var mı?’. Bunu sağlamak bizim, özel sektör ve vakıflar olarak görevimiz diye düşündük” dedi.

TELEFONLARIN VERİLECEĞİ KADINLAR NASIL BELİRLENİYOR?

Şu anda telefonları toplama aşamasında olduklarını aktaran Güllü, “Telefonları dağıtma ayağında ise gelen telefonları bize müracaat etmiş şiddet gördüğüne inandığımız, bunu belgeleyebilen kişilere ileteceğiz. Zaten bize başvuranların takibini yaptığımız için o konuda bir sıkıntımız yok. Telefonlar TKDF Acil yardım hattı aplikasyonu ve kontör yüklemeleri yapıldıktan sonra kadınlara verilecek. Tuşa bastıklarında yardıma ulaşabilecekleri imkanları olsun. Belki bu telefonlar ile ölümlerin önüne geçebileceğimiz bir süreci başlatmış olacağız. Bizim acil yardım hattımıza bugüne kadar 3 bin 500 acil vaka başvurmuş. Yani 3 bin 500 kadın eğer bugün hayattaysa, Acil Yardım Hattı ve ellerindeki anlık ulaşabilme refleksini kullandıkları için” diye konuştu.

“BİR TELEFON BİR HAYAT KURTARABİLİR”

Kampanyayı çok önemsediğini vurgulayan Güllü, “Bu kampanyanın sadece 2-5 ay gibi bir sınırlaması olmadan uzun soluklu bir şekle dönüşmesini planladık. Bizim bir hedefimiz yok benim kendi adıma söylediğim. Ben bir telefonun da bir hayat kurtarabileceğini inanan bir kadın olarak diyorum ki, ne kadar telefon o kadar çok hayat. Dolayısıyla hayatlara sınır koymak bizim için yanlış olur” ifadelerini kullandı.

PROJENİN ÇIKIŞ ÖYKÜSÜ: KADINLARA UMUT OLALIM

47 yıldır kız çocuklarının eğitimi ve kadın haklarına yönelik çalışmalar yaptıklarını söyleyen Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan ise projenin çıkış öyküsüne yönelik şunları söyledi:

“Türkiye’nin önde gelen kadın derneklerinin yöneticileriyle pandemi nedeniyle online toplantı yapıyorduk. Toplantının liderliğini Güler Sabancı yaptı. Kadınlar için bir araya gelip paylaşımlar yaptık, herkesin gördüğü, tespit ettiği sorun farklıydı. Toplumsal cinsiyet eşitliğini konuştuğumuz zaman en önemli sorun, kadınların gördüğü şiddetti. Birçok dernek kıymetli çalışmalar yürütüyor. ‘Biz ne yapabiliriz’ üzerine konuştuk. Şiddete uğrayanı kadının ilk yapacağı şey yardım istemektir.

“Hane içerisinde şiddet gördüğü için dışarıdan yardım alması için de yanında telefonun olması lazım. En basit yapabileceğimiz şey olarak keşke şiddet mağduru kadınlara birer telefon verilmesi mümkün olsa diye konuştuk. Güler Hanım, toplantı arasında beni arayıp, ‘Teknosa ile bu işi çözsek’ diye konuştu. Çünkü bizim öyle bir elektronik perakende gücümüz var. Vakıf olarak biz de kadın dernekleri ile Teknosa arasında köprü kurarız diye düşündük. Bu proje kapsamında bir araya gelmekten çok mutluyuz.

“Evin birçok köşesinde ekranı kırık, pili bozuk, çalışmayan telefon vardır. İşte proje müthiş bir toplumsal dayanışma örneği, elinin altında tamir ettiremediğin, umudu kestiğin telefonun bir başka kadına umut olacak. Kullanılmayan telefonları çıkarıp, iletme vaktidir.”

İLGİ YOĞUN, TELEFONLAR TAMİR EDİLME AŞAMASINDA

Kurum olarak kadın hakları konusunda farkındalıklarının yüksek olduğunu vurgulayan Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan da “’Kadın için teknoloji, herkes için dayanışma’ mottosuyla yola çıktık. Evlerdeki kullanılmayan cep telefonlarını aile içinde şiddet gören fakat bu şiddeti ilgili makamlara iletemeyen kadınlara ulaşmayı hedefliyoruz. Kişi ya da kurumlar isterlerse mağazalarımıza, gelmek istemiyorlarsa çağrı merkezimiz vasıtasıyla bize ulaşabilirler. Telefonları evlerinden de topluyoruz. Telefonları servislerimizde sıfırlayıp, yeniliyoruz. Sonrasında federasyona gönderiyoruz. Kadına şiddetin önlenmesi için farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz. Proje kapsamında telefonları toplamaya devam ediyoruz. Yoğun bir ilgi var. Gelen telefonların bir kısmı şu anda yetkili servislerde tamir ediliyor” dedi. (DHA)

Etiketler
Şiddet Teknoloji Telefon