Yılmaz Özdil: Hâlâ bunların önlemlerinden medet umanların, covid testi yerine zeka testi yaptırması lazım!

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, koronavirüs salgınının başından beri yeterince önlem almayan iktidarı eleştirdi.

Yılmaz Özdil: Hâlâ bunların önlemlerinden medet umanların, covid testi yerine zeka testi yaptırması lazım!

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, koronavirüs salgınının başından beri yeterince önlem almayan iktidarı eleştirdi.

"Bunların salgınla mücadelesi Nasreddin Hoca'nın türbesine benziyor… Kapısında güya kilit var, üç tarafı açık." değerlendirmesinde bulunan Özdil'in bugünkü yazısı şöyle:

Koronaya karşı konut kredisi verilmesi, her sabah bir kaşık dut pekmezi tavsiye edilmesi ve 65 yaşındakilerin sokağa çıkmasının yasaklanması gibi, dünyada sadece Türkiye'de uygulanan bu bilimsel (!) önlemler sayesinde günlük vaka sayıları 5 binlere geriledi.

Hem “evde kal” kampanyası başlatılması, hem fabrikaları, bankaları, işyerlerini açık tutarak “işe gidin” denilmesi, hem 65 yaşındakilerin toplu taşıma araçlarına binmelerinin yasaklanması, hem de 65 yaşındakilerin uçağa binmelerinin serbest bırakılması gibi mantıklı (!) önlemler sayesinde günlük vaka sayıları 10 binlere geriledi.

Millete para yardımı yapmak yerine iban numarası verilerek üste para istenmesi, millet can derdindeyken Kanal İstanbul ihalesi yapılması, sokağa çıkma yasağında bile geçmediğimiz köprülere, girmediğimiz tünellere, uçmadığımız havalimanlarına tıkır tıkır ödemelerin devam etmesi ve 65 yaşındakilerin emekli maaşını çekmek için bile sokağa çıkmasına izin verilmemesi gibi akla uygun (!) önlemler sayesinde günlük vaka sayıları 15 binlere geriledi.

Alışveriş merkezlerinde kapalı alanda topluca dolaşmayı serbest bırakıp, açık havada tek başına yürüyenlere sosyal mesafe cezası kesilmesi, futbol maçlarını serbest bırakıp, sahil kenarında yürüyüşün yasaklanması, yüzlerce kişinin metrobüste birarada oturması serbestken, tek başına açık havada oturmasınlar diye parklardaki bankların kaldırılması, 20 yaş altındakilerin sokağa çıkmasını yasaklayıp, 20 yaş altındaki beş milyon çocuğun topluca sınava sokulması, markete pazara gitmeleri yasaklanan 65 yaşındakilerin camiye gitmesine izin verilmesi gibi tutarlı (!) önlemler sayesinde günlük vaka sayıları 20 binlere geriledi.

Restoranlara gitmek serbestken, restoranlarda müziğin yasaklanması, belediye otobüsleri metrolar tramvaylar milyonlarca insanı topluca taşırken, bir kişi taşıyan taksilerin plakasının son hanesine göre tek-çift olarak trafiğe çıkmasına izin verilmesi, her Allah'ın günü serbestken, 23 Nisan'ın 19 Mayıs'ın 30 Ağustos'un yasaklanması, salgınla mücadelemizde engel teşkil eden Atatürk Havalimanı'nın yıkılması, henüz kimseye bulaşmamışken okulları kapatıp, ölümler patladıktan sonra okulların açılması, zaten evinden çıkması yasak olan 65 yaşındakilere şehirlerarası seyahat yasağı getirilmesi gibi makul (!) önlemler sayesinde günlük vaka sayıları 30 binlere geriledi.

Ulusal çıkarları korumak için ulusa yalan söylenmesi, bütün dünya Biontech, Moderna, Astrazeneca aşılarını alırken, dünyada sadece bizimkilerin Çin aşısı alması, dünyada sadece bizimkilerin aşı aldığı Çin firmasının rüşvetten tescilli olduğunun ortaya çıkması, bizzat Çin devleti Çin aşılarının yetersiz olduğunu açıklarken, bizimkilerin Çin aşısının yüzde 100 etkili olduğunu açıklaması, bizzat Çin devleti Çin halkı için Biontech aşısı almak gerektiğini açıklarken, bizimkilerin medyasında Almanya'nın Çin aşısını kıskandığının yazılması, koronaya karşı yerli ilaç icat ettik denmesi, yerli aşı icat ettik denmesi, yerli aşımızın geride bıraktığımız yılbaşında hazır olacağının açıklanması, yılbaşında yetişmezse bile, en geç geride bıraktığımız ocak ayında yerli aşılarımıza kavuşacağımızın açıklanması, Karadeniz'de dünya düzenini değiştirecek miktarda doğalgaz bulmamız, uzaya çıkacak olmamız, ay'a gidiyor olmamız, asrın liderimizin virüse karşı köme ve pestil tavsiye etmesi, aşı dağıtamadığımız ahaliye patates soğan dağıtımının başlanması ve 65 yaş üstündeki emekli amirallerin gözaltına alınması gibi gerçekçi (!) önlemler sayesinde günlük vaka sayıları 40 binlere geriledi.

Vatandaşın tek başına kafeye oturup çay içmesi yasaklanırken, Akp mitinglerinde alt alta üste üste yığılanların kafasına çay poşetleri fırlatılması, maskesi burnunun altına düşen vatandaşa haşırt diye para cezası kesilirken, Akp kongrelerinin lebaleb doldurulması, medeni ülkelerde arkadaşlarını evine davet eden başbakanlara bile salgın kurallarını ihlal etmekten ceza yazılırken, Akp kongrelerini tıklım tıklım dolduran asrın liderimizin “maşallah barekallah” diye tezahürat yapması, gelişmiş ülkelerin siyasileri aşı olmak için sırasını beklerken, Kraliçe bile sırasını beklerken, bizimkilerin sıra mıra beklemeden aşı olması, öğretmenler aşı beklerken, polisler aşı beklerken, işçiler aşı beklerken, gazetecilerin aşı olması, işe gidenler aşılanmazken, evlerine hapsedilen 65 yaşındakilerin aşılanması, millet yasaklar nedeniyle annesinin babasının cenaze namazını bile camide kılamazken, akrabasının cenaze törenine bile katılamazken, Akp cenazesinde binlerce kişinin saf tutması, millete cenazeye gitmeyin diye akıl öğreten sağlık bakanının bile Akp cenazesinde en önde olması, sakın iftara gitmeyin deyip, sarayda iftar verilmesi, sekiz tane uçağı olan 67 yaşındaki cumhurbaşkanının 65 yaşındakilerin toplu taşıma araçlarına binmesini yasaklaması gibi adaletli (!) önlemler sayesinde günlük vaka sayıları 50 binlere geriledi.

Bir hafta önce “salgınla mücadelede destan yazdık” diyen asrın liderimizin bir hafta sonra “kapanmaya geçiyoruz” demesi gibi destanlar (!) sayesinde günlük vaka sayıları 55 binlere geriledi.

İki hafta önce zaten ramazan ayı boyunca kapatılacağı açıklanmış olan restoranların, kısmi kapanma çerçevesinde, ramazan ayı boyunca kapatıldığının açıklanması, zaten açık olan fabrikaların bankaların işyerlerinin alışveriş merkezlerinin, kısmi kapanma çerçevesinde, açık kalmaya devam etmesi, zaten işe gidenlerin, kısmi kapanma çerçevesinde, işe gitmeye devam etmesi, milyonlarca insanı taşıyan toplu taşıma araçlarının, kısmi kapanma çerçevesinde, aynen taşımaya devam etmesi, zaten akşamları sokağa çıkma yasağı varken, kısmi kapanma çerçevesinde, akşamları sokağa çıkma yasağı getirilmesi, kısmi yasak ayaklarıyla hiçbir şeyi yasaklamadık, bari 65 yaşındakilere kısmi yasak getirelim denmesi, 65 yaşındakilerin toplu taşıma araçlarına binmesinin yasaklanması gibi etkili yasaklar (!) sayesinde günlük vaka sayıları 60 binlere geriledi.

Bunların salgınla mücadelesi Nasreddin Hoca'nın türbesine benziyor… Kapısında güya kilit var, üç tarafı açık.

Hâlâ bunların önlemlerinden medet umanların, covid testi yerine, zeka testi yaptırması lazım!

Etiketler
Yılmaz Özdil Salgın