Mehmet Altan'ın ihracı, CİMER’e taşındı

Prof. Dr. Mehmet Altan'ın KHK ile ihracı CİMER'e taşındı.

Mehmet Altan'ın ihracı, CİMER’e taşındı

OHAL Komisyonu'nun, akademisyen, yazar Prof. Dr. Mehmet Altan'ın göreve iade başvurusunu idari soruşturma raporunu gerekçe göstererek reddetmesi, buna karşılık bu kararın iptali için açılan davada, İstanbul Üniversitesi'nin idare mahkemesine, "İdari soruşturma yürütülmemiştir, rapor yok" bilgisini vermesi, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) taşındı.

Altan'ın avukatı Figen Albuga Çalıkuşu, CİMER'e yaptığı başvuruda, şunları kaydetti:

"Müvekkilim Prof Dr Mehmet Altan hakkında, KHK ile ihraç kararının iptali için OHAL Komisyonuna başvuru yaptık. Komisyon ret kararı verdi. Gerekçe idari soruşturma raporu ve mahkumiyet kararı olduğu idi. İdari soruşturma raporu olmadığını İstanbul Üniversitesi 26.10.2020 tarih 184258 sayılı yazı ile bildirdi. OHAL komisyonu olmayan bir rapor var gibi karar yazdı.

"Anayasa yok sayıldı"

Mahkumiyet kararı kesinleşmemiş ilk derece mahkemesi kararı idi. Anayasa gereği kesin hüküm olmadıkça kimse suçlu ilan edilemez. Müvekkilim beraat etti. Beraat kararı kesinleşti. OHAL Komisyonu inceleme yaparken Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu 2016 (23672 başvuru nolu kararı ile üç ayrı anayasal hakkının ihlal edildiğine, FETÖ/PDY'nin amaçları doğrultusunda hareket ettiği ve bu yapılanmayla irtibatının bulunduğu yönünde somut olgu bulunmadığına karar vermişti. OHAL Komisyonuna bu kararı bildirdik ancak OHAL Komisyonu Anayasa'nın 153. maddesini yok saydı.

"AİHM kararı da yok sayıldı"

AİHM, 20 Mart 2018 tarihinde, Anayasa Mahkemesi Genel Kurul Kararını aynen benimsedi. OHAL komisyonu Anayasa 90. maddesini de yok saydı. OHAL komisyonu kuruluş amacında bildirilen hak kaybı yaratmama işlevi ile özünden çelişen tasarrufta bulunmuştur. Anayasal düzenle çelişen tavrı müvekkilimin yaşamında ağır bir mağduriyet oluşturuyor. Hukuksuzlukları ve haksızlıkları gidermek amacı ile kurulduğu söylenen 7 kişilik bu idari kurulun bu kadar ağar hukuksal yanılgılar içinde bulunması hem hukuken hen siyaseten özenli bir incelemeye ihtiyaç duyuyor. Bu başvurumun temel iki nedeni var. Birincisi müvekkilin anayasal suç işlenerek kasden mağdur edilmesi, ikincisi komisyonun amacının tam zıttı noktada keyfi kararlar vererek varlığını manasızlaştırmasıdır. Başvurunun gereğinin yapılmasını dilerim."