Pandeminin en çok mağdur edilenlerinden AVM çalışanları: 'Karantina süresini maaşımızdan kestiler'

AVM çalışanları çok zor şartlarda çalışmaya devam ediyor. Neden kalabalık otobüslere binmek zorundalar, mağazada pozitif vaka olduğunda neler yaşıyorlar? AVM çalışanları ile konuştuk, çok çarpıcı ve şoke edici yanıtlar aldık

Pandeminin en çok mağdur edilenlerinden AVM çalışanları: 'Karantina süresini maaşımızdan kestiler'

Salgınla mücadele kapsamında AVM'ler için de önlemler alındı.

Hafta başında yeni koronavirüs tedbirleri açıklandı. AVM'ler yeni alınan tedbirler kapsamında sabah 10:00, akşam 20:00 saatleri arasında açık olup, hafta sonu uygulanacak sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle kapanacak. Ayrıca AVM’lere girişte HES kodu uygulamasına geçildi.

AVM'ler Türkiye çapında ilk olarak 23 Mart'ta kapatılmıştı. Ardından Mayıs ayında AVM'ler kontrollü olarak açıldı. Şimdi vakaların tekrar yükselişe geçmesiyle birlikte (vakaların şeffaf olarak açıklanmasının da etkisiyle) AVM’lerde kısıtlı bir sürede hizmet verilmeye başlandı.

Süre kısıtlandı ama o süre içinde salgın önlemlerine yeteri kadar uyuluyor mu?
AVM’de bulunan mağaza çalışanları kendilerini güvende hissediyor mu?
Pozitif vakalarda AVM'lerde ne gibi önlemler alınıyor?

Ulaşımda ne gibi zorluklar yaşanıyor?

Sozcu.com.tr söz konusu kararlardan doğrudan etkilenenlere, AVM çalışanlarına sordu...

1) AVM'lerde yeteri kadar salgın önlemi alındığını düşünüyor musunuz? Alınan tedbirlere tam olarak uyuluyor mu?

5 yıldır AVM’de çalışan T.Ç.: Tedbirlere tam olarak uyulmuyor. Sadece maske ve dezenfektanla önlem almış olmuyoruz. Şahane Cuma indirimlerinde AVM’ler dolup taştı. Hiçbirinin yeteri kadar önünü alamıyorsunuz. Küçük esnaf kapatılıyor ama günde binlerce kişinin giriş yaptığı AVM’ler açık. Biz işimizi temaslı olarak yapmak zorundayız. Bu yüzden de sürekli risk altındayız.

12 yıldır AVM'de çalışan O.A.: HES kodu uygulamasının yeterli bir önlem olduğunu düşünmüyorum. Tedbirlere tam olarak uyulmuyor. AVM’ye girerken herkes telefonunu ve çantasını aynı yere koyup oradan geri alıyor.

AVM mağazası çalışanı B.D.: AVM’lerin ellerinden geleni yaptığını düşünüyorum ama bence yeterli değil. Yemek bölümü kapatıldı yalnızca paket servis yapılıyor. Yemeklerini alan vatandaşlar yerlere oturup yemek yiyorlar.

ʻʻ
Küçük esnaf kapatılıyor ama günde binlerce kişinin giriş yaptığı AVM'ler açık. Biz işimizi temaslı olarak yapmak zorundayız.
Bir mağaza çalışanı

2) Siz bir AVM çalışanı olarak AVM’lerin kapatılması gerektiğini düşünüyor musunuz? Kapatılırsa olası bir gelir kaybına dair kaygı taşıyor musunuz?

AVM çalışanları gelir kaybı konusunda endişeli olduklarını dile getirseler de virüsle mücadele noktasında benzer düşüncelere sahipler.

O.A.: Bu süreçte AVM'lerin kapatılması gerektiğini düşünüyorum. Kapatıldığında bizim için direkt gelir kaybı. Örneğin, bizim mağazada 18 kişi çalışıyor, 18 kişinin sadece 5'i, 6'sı bu kısa çalışma ödeneğinden faydalanabiliyor. Part-time çalışanların zaten hiçbiri kısa çalışma ödeneğinden faydalanamıyor.

B.D.: Gelir kaybı endişesine düşüyoruz ama şu zamana kadar çoktan kapatılmalıydı diye düşünüyorum. Günde en az 60 kişiyle temasta bulunuyorum. Müşteri ürünü denediğinde sürekli yakın temasta bulunmak zorunda kalıyoruz.

T.Ç.: Şu an kısa çalışma ödeneğinden yararlanıyorum ancak aylık gelirimden daha az bir gelir elde ediyorum. AVM'lerin kapatılmasının corona virüsü ile mücadele önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.

10 KİŞİDEN 4'Ü 'KAPATIN' DİYOR

Ipsos tarafından yapılan araştırmaya göre her 10 kişiden 4'ü AVM'lerin kapatılması gerektiğini düşünüyor. Araştırmacılara göre bu rakam küçümsenecek bir oran değil. Vatandaşların büyük bir bölümü, salgınla mücadelede sosyal mesafenin tam anlamıyla sağlanamayacağı kalabalık ortamlara yönelik daha sert tedbirler alınması gerektiği görüşünde.

3) Çalıştığınız mağazada Covid-19 vakası çıktı mı? Çıktıysa ne gibi önlemler alındı?

Sürekli kapalı alanda çalışmak zorunda olan mağaza çalışanları kendi can güvenlikleri konusunda kaygılı. Mağazada bir corona virüsü vakasının tespit edilmesi büyük bir risk barındırıyor. Alınan önlemlerin de oldukça özensiz olduğu anlaşılıyor.

O.A.: Mağazada pozitif vaka tespit edildi. Bütün personel teste tabii tutuldu. Daha sonra bir kişide negatif çıkmasına rağmen pozitife döndü. Mağaza sadece akşam sekizden sabah 12'ye kadar kapalı kaldı. Test yaptırıp sonucu negatif çıkanlar da iki gün sonra işe geri döndü. Biz dönene kadar başka mağazalarda çalışanlar bizim mağazaya kaydırıldı. Mağazada herhangi bir dezenfekte işlemi yapılmadı.

B.D.: Benim çalıştığım mağazada iki kişi pozitif çıktı. Mağazada çalışan herkes teste gitti. Testlerde bir kişi daha pozitif çıktı. On yedi personeldik ve hepimiz üç gün karantina da kaldık. Test sonucu negatif çıkanlar mağazaya geri döndü. Üç gün karantina süresi tabii ki yeterli değildi, en azından bir hafta olmalıydı.

ʻʻ
Üç günlük karantina süresinin parasını da ya maaşımızdan kestiler ya da daha fazla çalıştırarak geri aldılar. Mağazada pozitif vaka çıktığında da semptom göstermeden teste gittiğim için mobinge uğradım

T.Ç.: Semptom gösteren bir çalışan teste gitti, sonuç çıkana kadar teste giden çalışan mağazada çalıştırıldı. Testi pozitif çıktıktan sonra karantinaya gönderildi. Ardından biz de mağaza çalışanları olarak test yaptırmaya gittik. Ancak biz de test sonuçlarımız çıkana kadar çalışmaya devam ettirildik. Sonra bir kişinin daha test sonucu pozitif çıkınca hepimiz üç gün karantinaya gönderildik. Üç gün sonunda tekrar mağazada çalışmaya devam ettik. Bu üç günlük karantina süresinin parasını da ya maaşımızdan kestiler ya da daha fazla çalıştırarak geri aldılar. Mağazada pozitif vaka çıktığında da semptom göstermeden teste gittiğim için mobinge uğradım.

4) Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın ‘Kalabalık otobüse binmeyin' tweet’ine istinaden, işinize gidiş ve gelişlerde ulaşımda sıkıntı yaşıyor musunuz?

O.A.: Herkes işe gitmeye çalıştığı için bütün otobüsler dolu. Biz de otobüs bekliyoruz. Otobüs boş olmadığında ve şoför almadığında işe geç kalıyoruz. İşe geç kaldığımızda işveren tarafından baskıya uğruyoruz. Doğal olarak bu bizi çok etkiliyor. Minibüslere tıka basa binmek zorunda kalıyoruz. Örneğin, işe gitmek için minibüse bindim çok sıkışıktı şoför ileride polisi görüp minibüsten on kişiyi parasını verip indirdi ve on kişi başka bir minibüs aradık.

T.Ç.: İşe gidişte benim yolum bir buçuk saat sürüyor. Ben dolu otobüse binmeyecek olsam, işveren tarafından baskı görüyorum. Üstlerimize karşı herhangi bir cevap verdiğimizde de mobinge uğruyoruz.

5) Evinizde ek olarak önlemler alıyor musunuz? AVM'de çalışıyor olmak sosyal yaşantınızı etkiledi mi?

AVM çalışanları sürekli dışarıyla temas halinde oldukları için aileleriyle görüşememekten şikayetçi.

O.A.: Tabii ki de evimizde önlemler almak zorundayız. Zaten sürekli dezenfektan ve kolonya ile geziyoruz. Eve gelir gelmez duş alıp kendimizi izole ediyoruz. Kıyafetlerimizi tamamen değiştiriyoruz. Bizim de bir ailemiz var ve onlara da dikkat etmek zorundayız. AVM’de virüsün nereden ne zaman gelebileceğini hiçbir zaman bilemiyoruz. Sürekli olarak risk altındayız.

Evli ve bir çocuk babası olan B.D.: Annem ve babamla görüşemiyorum. Bu hastalığı semptom göstermeden de atlatıyor olabiliriz. Herkesten uzak durmaya çalışıyorum. Mağazada pozitif vaka çıktığında eşimi ve çocuğumu anneme göndermek zorunda kalıyorum. Test sonucu negatif çıktıktan sonra mağazaya dönsem bile onları yine bir süre eve çağırmıyorum. En azından evde kendimi izole ediyorum.

T.Ç.: Son bir ay içerisinde altı kez test yaptırdım. Anne ve babamla iki aydır görüşmedim. Sürekli olarak telefon üzerinden görüntülü konuşuyoruz. Eve gittiğimde de hep şüphe içerisindeyim çünkü benden eşime de bulaşabilir. Bizim önlemimiz çok az sadece bir maske. Maskeyi de kendi imkanlarımızla temin ediyoruz. Çalıştığımız şirket tarafından maske verilmiyor.