Yılmaz Özdil'den dikkat çeken 'maganda' yazısı

Pendik’te 7 aylık hamile kadının içinde bulunduğu aracın önünü keserek aracın dikiz aynasını kıran ve camlarını kırmaya çalışan baklava zincirleri sahipleri Hasan Sel ve Hüseyin Sel'e tepkiler sürüyor.

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, şehir magandalarını köşesine taşıyarak, "hamile kadına saldıran magandaların üç gün sonra sokağa salınacağını hepimiz gayet net biliyoruz, eminiz." dedi.

Yılmaz Özdil, bugünkü "Maganda" başlıklı yazısında, "Magandaların artık karnı burnundaki hamilelere bile saldırdığı maganda cumhuriyetinde… Maganda kelimesinin mucidi Nuri Kurtcebe, çizdiği karikatürlerle asrın liderimize hakaret etti diye hapse atıldı iyi mi!" diyerek tepki gösterdi.

İŞTE ÖZDİL'İN YAZISI:

Mutlaka izlemişsinizdir…
Emniyet şeridini kullanan ve belinde silah olan bir maganda, kendisine yol vermedi diye yedi aylık hamile kadının otomobilinin önünü kesti, camı yumrukladı, tekmeleyerek kapıyı açmaya çalıştı, aynayı kırdı, kaputa çıkıp zıplayarak ezdi, çekti gitti.

Hiç düşündünüz mü…
Maganda nedir?

Mucidi…
Nuri Kurtcebe'dir.

Dünyada sadece Türkiye'nin literatüründe bulunan bir kavramdır.

Varlığıyla onur duyduğumuz, yurtsever düşüncelerini daima örnek aldığımız Nuri Kurtcebe, devlet güzel sanatlar akademisinin resim bölümünden mezun oldu, efsane Gırgır'ın çekirdek kadrosundaydı, en başta Gaddar Davut olmak üzere, unutulmaz karakterler yarattı, mizah zekasının keskinliği hakikaten büyüleyicidir, Uğur Mumcu Ödülü'ne layık görüldü, Cumhuriyet gazetesindeki çizgileriyle üç defa Hasan Tahsin Ödülü aldı, Çağdaş Eğitim Vakfı ödülü aldı, Atatürk'ün Onuncu Yıl Nutku'nu çizgi roman yaptı, Nazım Hikmet'in Kuvayi Milliye Destanı'nı çizgi roman haline getirdi, Almanya Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından Yılın Atatürkçüsü seçildi.

Peki “maganda”yı nasıl icat etti?

Kahkahayla anlatmıştı bana…

“1972 yılıydı, askere gittim.
Sivas Temeltepe.
Herkes eğitimden kaçıyordu.
Ben asker çocuğuyum, eğitime çıkayım dedim.
Ölürsün dediler, dışarsı eksi 45 dereceydi.
Ne yapacağız?
Tesadüfen arkadaşıma rastladım, şarkıcı Neco…
Tiyatrocu İsmail İncekara da orada, Erkin Koray'ın bas gitaristi Aydın Buray Şencan da orada…
30'uncu Piyade Alayı Şov Grubu diye bir grup yaptık.
Nöbetçi subayların gece canı sıkılıyor, bizi çağırıyorlar, biz de eğlendiriyoruz filan.”

“O yıllarda sinemaya giderdin, filmden önce Walt Disney'in Miki'leri oynardı.
Film bahane, herkes o beş dakkalık çizgi filmleri izlemeye giderdi aslında…
Gördüm ki, Anadolu'da ‘i' diyeceklerine ‘ı' diyorlar.
‘Miki' diyeceklerine, ‘mıkı' diyorlar.
Baktık ki, komedyen diyemiyorlar, karikatürist diyemiyorlar, şov grubu diyemiyorlar, bize 'mıkı' demeye başladılar.
Bizim grup oldu mu sana mıkı!
Canı sıkılan nöbetçi subayı haber gönderiyor, mıkılar gelsin…
E dışarsı buz, içerde hem yemek var, hem sıcak, mıkı olalım anasını satayım, kurtulalım dedik.”

“Mıkı aşağı, mıkı yukarı, ben bu mıkıları kafamda çoğaltmaya başladım.
Önce mıkık çıktı.
Cahilin küçüğü…
Çarşı izninde görüyorum ki, adam pijamayla geziyor, mıkık'ın büyüğü, o oldu makak.
Tedavisi mümkün olmayanlar da, mokok!”

“Adam sokağa tükürüyor mesela, vay hayvan vay desen, seni ikiye böler… Vay mokok vay dediğinde, çıt yok, herhalde bana paye verdi diye düşünüyor!
Yürürken omuzuna çarpıyor, dönüp bakmıyor bile, vay ayı vay desen, kafanı kırar, vay makak vay dediğinde, sesini çıkarmıyor!”

“Yani bu işin kökeni asker ocağıdır.
Askerden getirdim ben onları!”

“İstanbul'a döndüm, Gırgır'da Gaddar Davut'ta kullanmaya başladım.
Makaktı, mokoktu derken, baktım ki İstanbul'da bunlardan çok var… Büyük şehirde yaşayanı, oldu sana maganda!”

“Bir de mağara versiyonu var!”

“İşin özü, 75 milyon sayfa filan yazdık çizdik, uç uca eklesen kutuba yol olur, hiçbiri üzerinde durulmadı, maganda kalıcı oldu.
Şehir magandası, trafik magandası, futbol magandası…
Ben maganda kelimesini İngiltere'de icat etmiş olsaydım, şu anda telif milyarderiydim… Herkes kullanıyor, bana su yok!”

İşte böyle…
İnsan kırk yıl düşünse, maganda kelimesinin Walt Disney'in sevimli Miki'sinden türediği aklına gelmez değil mi?

O halde sıkı durun lütfen…
Kırk yıl düşünseniz aklınıza gelmeyecek bir şey daha söyleyeyim.

Magandaların artık karnı burnundaki hamilelere bile saldırdığı maganda cumhuriyetinde… Maganda kelimesinin mucidi Nuri Kurtcebe, çizdiği karikatürlerle asrın liderimize hakaret etti diye hapse atıldı iyi mi!

(Yolcu otobüsüyle Yalova'ya tatile giderken, jandarma komutanlığı tarafından, sanki kaçıyormuş da yolda yakalanmış gibi tutukladılar, adeta teröriste suçüstü yapılmış gibi otobüsten indirdiler, bir yıl üç ay hapis cezasını yatırmak için apar topar cezaevine koydular, avukatları itiraz etti, 70 yaşında olduğu için ve ciddi sağlık sorunu olduğu için denetimli serbestlikle bıraktılar, ama karikatürleri hakkındaki yeni yeni ihbarlarla yargılanmaya devam ediyor.)

Üstelik…

Türk karikatürünün en önemli isimlerinden Nuri Kurtcebe yakalanarak (!) hapse atılırken, Musa Kart yakalanarak (!) hapse atılırken, Türkiye'nin saygın biliminsanları, namuslu gazeteciler, geceyarısı evleri basılarak gözaltına alınırken, Metin Akpınar gibi, Müjdat Gezen gibi duayen sanatçılarımız sabahın köründe kapılarına dayanan polis tarafından baskınla gözaltına alınırken, polis eşliğinde adliyeye götürülürken…

Hamile kadına saldıran magandayı ricayla davet ettiler, maganda lütfetti, anca bir gün sonra karakola geldi, kapıda adeta törenle karşıladılar, elini sıkarak, sırtını sıvazlayarak buyur ettiler, toplum baskısı yüzünden güya tutukladılar, üç gün sonra sokağa salınacağını hepimiz gayet net biliyoruz, eminiz.

Magandalara karşı hoşgörülü, eğitimli insanlara karşı acımasız olan tek adam rejimi, biat etmeyen mizahı cezalandırdığını zannediyor ama, kendi karikatürünü kendi elleriyle çiziyor aslında!



Etiketler
Pendik Yılmaz Özdil