İMDB puanına göre en kötüden en iyiye David Fincher filmleri
İşte en kötüden en iyiye David Fincher filmleri...
10- Alien 3 (1992) IMDb: 6,5 Serinin ikinci filmi olan "Aliens"da bıraktığımızda Ripley, Bishop ve Newt uzay marinlerinin de yardımıyla uzaylı yaratıklardan kurtulmayı başarmış ve kendilerini dondurarak bir uzay gemisi ile yola çıkmışlardı.Bu filmde, gemileri Fiorina 161 isimli hapishane gezegenine varır. Çarpışmadan Newt ve Bishop sağ çıkamazlar oysa Ripley'in yanısırai, en büyük kabusu tüm yolculuk boyunca onlara gizlice eşlik etmiştir.Hapishane gezegeninde hiç bir tip silaha izin verilmez. Sakinleri ise eski katil ve tecavüzcülerin oluşturduğu dini bir kültün hakimiyetindeki bir mahkum kolonisinde yıllardır yaşam savaşı verdikleri için aralarına yeni katılan korkunç düşmanla savaşacak cesarete sahiptirler.Serinin, David Fincher tarafından yönetilen ve en çok eleştirilen bu üçüncüsünde, eski bir düşman ve alışık olmadığımız türden klostrofobik bir atmosfer bizleri bekliyor. Bir de hiç kuşkusuz, kalp atışlarımızı hızlandıracak bir gerilim.
9- Panic Room (2002) IMDb: 6,8 Meg Altman kocasından yeni boşanmış orta yaşlı bir kadındır. 11 yaşındaki kızı ile birlikte Manhattan'daki görkemli bir eve taşınırlar. İçinde asansörü de bulunan bu üç katlı muhteşem evin en önemli özelliklerinden biri, panik odası olarak nitelendirilen bir odaya sahip olmasıdır...
8- The Social Network (2010) IMDb: 7,7 Bir Ekim gecesi, yıl 2003. Mark Zuckerberg, sarhoş kafayla Harvard Üniversitesi'nin sistemine sızar. Kız arkadaşı tarafından terk edilmiştir ve bunun acısını kampüsteki tüm kızların bilgisinin olduğu bir veritabanında birleştirmek ister. Yazdığı uygulamada ekranın iki yanındaki kızların fotoğraflarını oylayarak hangisinin daha güzel olduğu seçilebilmektedir. Mark sayfanın adına Facemash adını verir...
7- Zodiac (2007) IMDb: 7,7 San Francisco’da bir seri katil, mektuplar ve şifreli mesajları ile polis ile alay etmektedir. Dedektifler, gazete muhabirleri, bu katili yakalamaya ant içmiş dört kişi filmin esas karakterleridir. Katilin ardında bıraktığı izleri takip eden takıntılı dört adam, ne yazık ki aslında katilin adımlarını izler biçimde şekillenmektedir. Bu katil yıllarca görünmedikten sonra yine ortaya çıktığında sadece öldürdüğü insanlar için değil tüm şehrin kabusu haline gelecektir...
6- The Curious Case of Benjamin Button (2008) IMDb: 7,8 Film, seksenli yaşlarında doğup, geriye doğru yaşlanan bir adamın hayatını konu alıyor. Benjamin Button hepimiz gibi zamanı durduramayan bir adamdır. Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda, 1918’de, New Orleans’tan başlayıp 21. yüzyıla uzanan serüveniyle, onun hikayesi herhangi birininkinden daha sıradışı bir hayatı içerir.
5- The Game (1997) IMDb: 7,8 Tüm hayatını kontrol ederek yaşayan Nicholas Van Orton, engel olunamaz bir kontrolsüzlük ile karşı karşıya gelmek üzeredir. Hayatındaki başarıları, insanlarla ilişkileri ve huzurlu hayatı alacağı bir doğum günü hediyesi ile beraber değişecektir. Kardeşi Conrad, Nicholas’a sonunda çok büyük bir ödülün olduğu bir oyun hazırlar. Bu esrarengiz oyun bir süre sonra oyun olmaktan çıkacak ve Nicholas’ın tüm kararlarının tamamen gerçek bir şekilde yansıdığı bir ölüm kalım mücadelesine dönüşecektir. Orton oyuna başlarken, tüm bunlardan habersizdir.
4- The Girl with Dragon Tattoo (2011) IMDb: 7,8 Ejderha Dövmeli Kız’da, hapse girmek üzere olan gazeteci Mikael Blomkvist ile ona yardım eden gizemli, asosyal, uyumsuz, dövmeli hacker kız Lisbeth Salander, kırk yıl önce ortadan kaybolan Harriet Vanger’in izini sürerken bir dizi cinayeti açığa çıkarır; üstelik katil aileden biridir. Ancak Vanger hanedanının gazabına uğrayınca avcıyken av konumuna düşerler.
3- Gone Girl (2014) IMDb: 8,1 Kayıp Kız, karısının aniden ortadan kaybolmasından sorumlu tutulan bir adamın hikayesini anlatıyor. Amerika'nın Missouri eyaletlerinden birinde sıcak bir yaz sabahı, Nick ve Amy evliliklerinin beşinci yıl dönümünü kutlamaya hazırlanmaktadır. Fakat o gün Amy aniden ortadan kaybolur...
2- Seven (1995) IMDb: 8,6 Yedi, seri cinayetler işleyen bir katilin peşine düşen iki polis dedektifinin hikayesini anlatıyor. Bir seri katil 7 ölümcül günahı işleyenleri kendi yöntemleriyle öldürmektedir. Yedi Ölümcül Günah, Hıristiyanlık inançlarına göre Kibir, Açgözlülük, Şehvet Düşkünlüğü,Kıskançlık, Oburluk,Yıkıcılık ve Tembellik'tir. İki polis dedektifi bu seri katilin peşindedir. Film, Amerika'da gösterime girdiği hafta 14.000.000 dolar gelir elde etmişti...
1- Fight Club (1999) IMDb: 8,8 Oregon Üniversitesinde yüksek lisansını yapan Chuck Palanhiuk'un uzak olmayan bir gelecekte geçen ve kafası karışık genç bir erkeği konu alan romanından yola çıkılarak çekilen Fight Club'da filmi anlatan, ünlü bir otomobil firmasında iyi bir işe sahiptir. Tek düze yaşamı kronik uykusuzluk sorunuyla çekilmez bir hale gelmiştir. Ailesi ve yakın bir arkadaşı olmayan Jack doktorunun tavsiyesi üzerine kanserli hastaların terapi grubuna katılır. Bu toplantılar esnasında Marla'yla tanışır o da genç adam gibi hasta olmadığı halde grubun toplantılarına katılmaktadır. Jack'in ve Marla'nın çabaları tüketici kültürünün anlamsızlığına karşı bir duruştur adeta kariyer sahibi ama yanlız insanların bir tepkisi. Jack'ın jenerasyonu ölü bir jenerasyondur. Bir yolculuk sonrası evinin yanmış olduğunu gördüğünde arayabileceği tek kişinin yolculuk sırasında tanıştığı sabun satıcısı Tyler Durden olmasıda adeta bunun bir kanıtıdır. İçilen birkaç biranın ardından park yerinde Tyler, kahramanımızı kendine vurması için kışırtacaktır. Aralarında başlayan bu kavga Jack'in hayatını değiştirecektir.