Piyasalarda Bahar Havası: Savaş Bitti, Gözler TCMB’de! Faiz İndirimi Masada

24 Temmuz’da gerçekleştirilecek TCMB Para Politikası Kurulu toplantısına yönelik faiz indirimi beklentisi piyasada güçlü şekilde hissedilmeye başladı. Finans çevrelerinde 250 ila 350 baz puanlık bir indirim olasılığı öne çıkarken, bu beklenti Borsa İstanbul’da da etkisini hızlıca gösterdi. Özellikle bankacılık, gayrimenkul ve inşaat sektörüne ait hisselerde belirgin yükselişler yaşandı.

A⁺ Yazı Boyutunu Büyüt A^- Yazı Boyutunu Küçült

Küresel ölçekte jeopolitik risklerin azalması ve Türkiye'de siyasi tansiyonun geçici olarak düşmesi, piyasalarda olumlu bir hava yarattı.

Hürriyet'te yer alan habere göre, İran-İsrail savaşı sonrası ateşkesin sağlanması ve ABD ile Çin arasında ticaret konusunda uzlaşma sinyalleri, küresel risk iştahını artırırken, Türkiye özelinde faiz indirimi beklentilerini de beraberinde getirdi.

'TCMB İNDİRİME GİDEBİLİR'

Borsa İstanbul, bu gelişmelerin etkisiyle haftaya hacimli ve sert bir yükselişle başladı. Uzun süredir enflasyon baskısı ve siyasi belirsizliklerle yön bulmakta zorlanan piyasalar, yeniden faiz indirimini fiyatlamaya başladı. Özellikle 24 Temmuz’daki TCMB Para Politikası Kurulu toplantısına yönelik 250-350 baz puanlık indirim beklentisi güçlendi.

Enflasyonda sınırlı da olsa görülen gerileme ve jeopolitik tansiyonun düşmesi, bu beklentiyi destekleyen faktörler arasında. Bankacılık, gayrimenkul ve çimento gibi faize duyarlı sektör hisseleri yükselişte başı çekerken; BIST 100 Endeksi kritik direnç seviyelerini test etmeye başladı.

'İNDİRİM REEL EKONOMİYİ TETİKLEYEBİLİR'

Yabancı yatırımcıların da yeniden alıma yönelmesi dikkat çekerken, Türkiye’nin risk primi (CDS) son haftada 270’li seviyelere kadar gerileyerek, dış finansman maliyetlerinde rahatlama beklentisini artırdı. Faiz indirimi, aynı zamanda reel ekonomide bir toparlanma sürecini de tetikleyebilir. Özellikle sanayi üretimi ve iç talep üzerinde hareketlenme sinyalleri bekleniyor.

'TEMKİNLİ OLUN' UYARISI

Öte yandan piyasa aktörleri, temkinli olunması gerektiği konusunda hemfikir. Kısa vadede olumlu fiyatlamaların büyük ölçüde yapılmış olması, olası kâr satışlarını da gündeme getirebilir. İç ve dış gündemde yeni bir belirsizlik doğmadığı sürece, orta vadeli iyimserliğin korunması mümkün görünüyor.