TSK memurları özlük haklarını istiyor

Savunma ve Güvenlik Destek Hizmetleri Sendikası (Savdes-Sen) Genel Başkanı Tuncay Cengiz, 1998 yılından bugüne mali ve özlük haklarında bir düzeltme yapılmadığını belirterek, "Biz artık TSK'nın üvey evlatları olmak istemiyoruz" dedi.

TSK memurları özlük haklarını istiyor

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde çalışan sivil memurların örgütlendiği Savunma ve Güvenlik Destek Hizmetleri Sendikası (Savdes-Sen) Genel Başkanı Tuncay Cengiz, 1998 yılından bugüne mali ve özlük haklarında bir düzeltme yapılmadığını belirterek, "Biz artık TSK'nın üvey evlatları olmak istemiyoruz" dedi.

Sendika hakkında DHA'ya bilgi veren Tuncay Cengiz, 5 yıldır faaliyette olduklarını belirterek, "Savdes-Sen bağımsız bir sendika. Herhangi bir konfederasyona bağlı değil. Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Milli Savunma Bakanlığının yetkili sendikasıyız. Şu anda Milli Savunma Bakanlığı ve TSK bünyesinde çalışan 25 bin 500 sivil memur bulunmakta. Bunların yüzde 71'i sendikamız üyesi" dedi.

'TSK'NIN ÇALIŞANI DEĞİL PERSONELİ OLMAK İSTİYORUZ'

Mali ve özlük haklarının 657 sayılı devlet memurları yasasına göre, çalışma koşullarının ise TSK'nın mevzuatına göre belirlendiğini belirten Cengiz, şöyle dedi:

"1998'den bugüne kadar düzetilme yapılmayan özlük ve mali haklarımızın düzeltilmesi için mücadele ediyoruz. Bizler artık TSK'nın çalışanı değil personeli olmak istiyoruz. TSK'nın üvey evlatları olmak istemiyoruz. Mali haklarımızın nimet küflet dengesi içinde düzeltilmesini istiyoruz. 2013 yılında çıkarılan KHK ile eşit işe eşit ücret politikası getirilerek, bütün memurlar kadrolarına ve sınıflarına göre düzenlenerek aynı havuzun içine atıldı. Kurumlardaki çalışma koşulları göz önünde bulundurulmadığı için eşit işe eşit ücret politikasıyla mağdur edilen kesimleriz. Subay ve astsubayın yan ödeme kararnamesi farklı olduğu için onlar bundan etkilenmediler. Mali haklarını kendi kararnameleri ile devam ettiriyorlar. Ancak bizler diğer 657'ye bağlı memurlarla aynı havuzun içine atılarak, maalesef haklarımız gasp edildi. Biz yaptığımız fazla çalışma karşılığında bir ücret almadan ve iç hizmet kanunu gibi bir disiplin mevzuatına tabi olarak yaptığımız çalışmalara rağmen, bir sivil kurumdaki memurlarla aynı kategorinin içerisini konulmak suretiyle külfetimizin karşılığı bir nimet verilmeden havuzun içine atılmış olduk. Bizim isteğimiz buradaki kaybımızın verilmesidir."

'ÖNEMLİ PROJELERDE GÖREV ALDIK'

TSK içinde çok önemli projelerde görev alan sivil memurların bulunduğunu belirten Cengiz, "Ülkemizin göğsünü kabartan denizaltı ve gemi projelerinde, savunma sanayine yönelik tank ve top yapımında görev yapan çok sayıda arkadaşımız var. Sivil memurlar sadece belli kalıpta görev yapan değil, 81 ilde her türlü görevde, mühendislik, tedarik, mali işlemler, hukuk hizmetleri gibi her türlü hizmet alanında görev yapıyor" ifadelerini kullandı.

'15 TEMMUZ'DA DİMDİK AYAKTA DURDUK'

Cengiz, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında dimdik ayakta durduklarını anlatarak, "O süreçte karargahları ayakta tutan, vatanına milletine bağlı, Cumhuriyete ve milli iradeye bağlı sivil memurlar olarak artık geri kalmış özlük haklarımızın ilerletilmesini istiyoruz. Üvey evlat muamelesi görmek istemiyoruz. Bizler bedellik sürecinde olduğu gibi 24 saat usulüne göre çalışan, yine Merasim Sokak saldırısında şehit olan sivil memur camiası olarak artık sesimizin duyulmasını istiyoruz. İnşallah 2019 yılı yıllardır devam eden makus talihimizin yenildiği yıl olacak. Biz, Cumhurbaşkanımızdan, Milli Savunma Bakanımızdan ve Genelkurmay Başkanımızdan artık sesimizi duymalarını ve bize sahip çıkmalarını istiyoruz. Bu anlamda maaşların iyileştirilmesi, yıpranma hakkının verilmesi tamamen Sayın Cumhurbaşkanımızın vereceği talimatla hayata geçirilecek konulardır. Bu konularda hükümetimizden destek bekliyoruz" dedi.

Cengiz, TSK'nın iç hizmet kanununda düzenlenmiş ordu evleri, kamplar, sosyal tesislerden faydanamadıklarını da kaydetti.

Etiketler
TSK Sendika Urla