İşte AKP'nin İş Bankası'na çökmeye çalışmasının nedeni!

Gazeteci Semra Topçu, "Semranindefteri" isimli blogunda AKP'nin İş Bankası'na neden çökmeye çalıştığını anlattı.

Semra Topçu, AKP'nin devlet bankalarını nasıl kendi siyasi arka bahçesi haline getirdiği de kimlerin hangi görevlere atandığını anlattı.

Gazeteci Semra Topçu'nun 'Semranindefteri' blogunda yer alan İş Bankası ile ilgili o haber:

AKP’nin varlık fonuna devrettiği kamu bankalarının zarar ettiği biliniyor. Dolayısıyla kar eden İş Bankası’nı Hazine’ye devretme arzusu, bankanın başına gelecekler hakkında fikir veriyor. Dünyanın en saygın 10 bankasından biri olan bir banka İş Bankası ve Ziraat Halk bankası gibi kamu bankalarından farkı zarar değil kar ediyor olması…

Kamu Bankaları AKP’nin arka bahçesi gibi…
Üç kamu bankasının yönetiminde hangi AKP’liler var?
AKP’liler kamu bankalarında yönetici olurken, CHP’nin İş Bankası hisselerine neden alınmak isteniyor?

Atatürk’ün vasiyetine rağmen AKP’nin İş Bankası düzenlemesi ne anlama geliyor?

İş Bankası’nın hisseleri; Yüzde 28 hissesi CHP’nin (Gelir harici yönetim amaçlı) Yüzde 40’ı çalışanların özel sandığının, Yüzde 31’i halka açık

AKP İŞ Bankası Hisselerini CHP’den Almak İçin Şubat ayında Komisyon Kurdu… Atatürk’ün vasiyeti gereği CHP’nin yönettiği İŞ Bankası hisselerinin Hazine’ye devrine ilişkin AKP Şubat ayında yeniden harekete geçti. Gündem mi değiştiriliyor sorusuna yanıt aranırken, bu kez tartışma sönümlenmeden bir komisyon kuruldu ve AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla çalışmalara başladı.

Erdoğan, “Siyasi partilerin ticari faaliyette bulunamayacağı” hükmünden yola çıkılarak kanun hazırlanmasını istedi. Hisselerin Hazine tarafından temsil edilmesi konusunda yapılan çalışmalara, SPK ve BDDK yetkililerinin de katıldığı öğrenildi. Hisse devrinin gerçekleşmesine yönelik çalışmalar, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı başkanlığında parti genel merkezinde oluşturulan komisyon tarafından gerçekleştirildi. Hisselerin devrinin hukuki bir zemine oturtulması için değerlendirme yapılırken, SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben’in de görüşleri alındı.

AKP’nin bir yandan da kamuoyunda tepki yaratmamak için, ‘Atatürk milletimizin ortak değeridir. Atatürk’e ait her türlü değerin de devlet tarafından temsil edilmesi daha uygundur’ tezini anlatıp bu yönde algı oluşturmaya çalışacağı belirtilmişti. AKP, hisselere el koyma girişiminin nasıl olacağı kadar, bu girişimi halka anlatmanın yollarını da araya dursun, konunun özünün İŞ Bankası’nın gücü ve mali değeri olduğu aşikar…

AKP İş Bankası’nı neden istiyor?

AKP’nin bu hamlesi iki yönlü:

1-Politik; CHP’nin Atatürk’ü temsil etmesinden rahatsız, temsil edemezsin diyor, bir yandan da zaten CHP Atatürk’ü temsil edemiyor algısı yaratmak istiyor.

2-Ekonomik; İŞ Bankası sadece Türkiye’nin değil dünyanın önemli bankaları arasında. 2018 Eylül sonu itibarıyla piyasa değeri yaklaşık 20 milyar TL olan İş Bankası’nın, Ziraat Bankası’ndan sonra Türkiye’nin en çok şubeye sahip bankası olduğu ve ülkede en yaygın özel banka olduğu vurgulanıyor. Türkiye’de toplamda 10 bin 378 şube bulunurken, Ziraat Bankası’nın 1747, İş Bankası’nın 1330 şubesi var.

3-İş Bankası yönetim kurulu üyeliği de tıpkı diğer devlet kuruluşlarında olduğu gibi siyasi parti kadrolarını beslemek için ballı bir siyasi makam.

İş Bankası’na AKP’nin ilgisinin nedenlerini siyaset ve ekonomi dünyasından önemli isimler değerlendirmeleri ve yorumlarıyla günlerce anlatıldı. Ben şimdi dikkatleri pek de çekmeyen başka bir konuya mercek tutacağım; İŞ Bankası ve Devlet bankalarının yönetim kurulu üyelerine… Zira AKP’nin CHP’nin hisselerine el koymak için gündeme getirdiği argüman siyasi parti temsilcilerinin banka yönetiminde bulunması, oysa devlet bankaları AKP’nin arka bahçesine dönüşmüş durumda…

Kamu Bankaları AKP’nin Arka Bahçesi

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, İŞ Bankası talimatını “siyasi partililerin ticari faaliyetleri olmaz” diyerek verdi. Banka yönetim kurulunda CHP’lilerin olmasına itiraz etti. Amaç İş Bankasını kontrol edebilmek ve Varlık Fonuna almak. Ancak öncelikle bir sonunu aşmaları gerek çünkü İŞ Bankası’nın hisseleri Mustafa Kemal Atatürk’ün mirası. Kurulan komisyon şimdi hisselere nasıl el konulacağını araştırıyor. Oysa geçmişte de konu birkaç kez gündeme gelmişti. Çok partili siyasi hayata geçildiğinde Menderes yönetimi tarafından 1953’te CHP’nin malvarlığına el konuluyor. 1961’de Anayasa Mahkemesi kurulunca CHP başvuru yapıyor ve 1963’te mahkeme kararıyla Atatürk’ün vasiyeti gereği bu hakkını geri alıyor. 80 Darbesiyle siyasi partiler kapatıldığında da CHP İş Bankasına üye gönderemedi ve yönetime müdahil olamadı. Parti yeniden açıldığında da kaldığı yerden bu yönetim şekli uygulanmaya devam ediliyor.

11 kişiden oluşan İŞ Bankası yönetimine göz atalım, yönetimde 4 CHP temsilcisi yer alıyor: İş Bankası’nın yönetim kurulu başkanı Füsun Tümsavaş, banka yöneticiliğinde son durakta. Yusuf Ziya Toprak yönetim kurulu başkanvekili. Bir diğer yönetim kurulu üyesi Genel Müdür Adnan Bali, 1986 yılında girdiği bankanın yine üst düzey yöneticilerinden. Feray Demir ve Ersin Önder Çiftçioğlu, 1980’li yıllardan bu yana bankada kariyer yapan yöneticiler. Sadrettin Yurtsever, Ahmet Gökhan Sungur İş Bankası yöneticilerinden… Görüldüğü gibi yönetim kurulunda sektörü temsil edebilecek 6 ismi bulunduran İŞ Bankası’na CHP’den de dört üye temsilci bulunuyor. Nisan ayında, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Rıdvan Selçuk, Fazlı Bulut, Durmuş Öztek ve Hakan Özyıldız’ı İş Bankası Yönetim Kurulu üyeliğine atadı.

Şimdi de üç devlet bankasına bakalım, Siyasi partilerin bankacılık faaliyeti yapmasına itiraz ederek CHP’nin hisselerini almaya çalışan AKP’nin devlet bankalarında fazlasıyla yöneticisi bulunuyor.

Vakıfbank’ın yönetim kurulu üyeleri ve AKP ile ilişkileri şöyle:

AKP’li eski bakan Abdülkadir Aksu yönetim kurulu başkanı,

AKP’li 26. Dönem milletvekili Şahap Kavcıoğlu, aynı zamanda Vakıf Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı yönetim kurulu başkanlığına da atandı.

AKP’li 23,24. Dönem Milletvekili Dilek Yüksel, Tokat Milletvekili olan Dilek Yüksel, FETÖ ile birlikte fotoğrafı olan milletvekilleri biri. AKP’li milletvekilleri, 2012’de Boston’da FETÖ tarafından organize edilen ‘Kültür Günleri’ programına katılmış, o tarihte 12’si de milletvekili olan grup Pensilvanya’ya da giderek Fetullah Gülen ile de görüşmüştü. İşte o meşhur fotoğraftakilerden biri de Dilek Yüksel'di.

AKP’li 22,23,24. Dönem Milletvekili Sadık Yakut, kendisi bir gazetecinin sorusuna verdiği belaltı yanıtla hatırlanıyor. (Meclis Başkanvekili iken 17 Aralık operasyonu sorusuna gülerek “Ben olsaydım ebeni öperdim senin” demişti.)

Cumhurbaşkanının ekonomi danışmanı, ekonomi yazarı Cemil Ragıp Ertem, AKP bürokratlarından Dr. Adnan Ertem, 9 yıl Vakıfbank genel müdürlüğü yaptı, Vakıfbank yönetim kurulu üyeliği yaparken aynı zamanda Aile ve Çalışma Bakanlığında bakan yardımcısı.

Halen bankanın genel müdürü olan Abdi Serdar Üstünsalih, zaten yıllardır Vakıfbank’ın genel müdür yardımcısıydı.

Denetleme Kurulu’nda AKP bürokratlarından Yunus Arıncı bulunuyor. 2010’da bu göreve atanan Arıncı, 2015’ten beri Devlet Denetleme Kurulu başkanlığını da yürütüyor. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanıyken, Devlet Denetleme Kurulu başkanlığına atanmıştı.

Cumhurbaşkanı’nın A takımında olduğu yorumlanan ve Erdoğan’nın en güvendiği yüksek bürokratlarından biri olarak nitelenen Arıncı, Bülent Arınç’ın KHK’lılarla ilgili sözlerine ağır tepki göstermesiyle tanındı.

Denetim Kurulu’nun diğer üyesi ise Hasan Türe, zaten Vakıfbank kökenli bir isim. Serdar Tunç Bilek, Şahin Uğur bankacılık sektöründe yöneticilik yapmış isimler.

Bankacılık sektöründe son atamalar Mayıs 2019’da gerçekleştirilmiş; Berat Albayrak operasyonu olarak nitelenmişti. Üç kamu bankasında yönetim kurulu şekillendirilirken, üç yıllığına çoğunlukla AKP’liler üye yapılmıştı. Ayrıca kârı yüzde 38’e düşen Vakıfbank’ın genel müdürü görevden alınmış yerine genel müdür yardımcısı Üstünsalih atanırken, görevden alınan Emin Özcan Halk Bankası yönetim kurulu üyeliğine getirilmişti.

Halk Bankası yönetim kurulu üyeleri ve AKP ile ilişkileri şöyle:

Yönetim Kurulu Başkanı Recep Süleyman Özdil, Albaraka, ihlas gibi AKP sermayesinin finans ayağında bürokrat.

Yönetim kurulunun başkanvekili Himmet Karadağ ise Borsa İstanbul ve Varlık Fonu’nda başkanlık yapan, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde ders de veren, AKP’nin büyük önem verdiği İslami finans modelini destekleyen bir isim.

AKP’li belediye başkanı Mevlüt Uysal, son seçimde Büyükçekmece belediye başkan adayıydı, seçilemeyince Halk Bankası yönetim kuruluna atandı.

Bankacı Osman Arslan, 2017 yılından beri Halk Bankasının genel müdürü ve yönetim kurulu üyesi, kamuoyu onu AKP’yi öven sözleriyle tanıyor.

Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Danışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu üyesi de olan Meltem Taylan Aydın, 2017’de yönetim kuruluna atandı.

Mehmet Emin Özcan’dan biraz önce bahsettik, yıllarca Vakıfbank’ın genel müdürüydü ve Vakıfbank’ın karı yüzde 38 düşmüştü.

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Maksut Serim, ilahiyat mezunu Başbakanlık Basın Halkla İlişkiler Müşavirliği yapmış bir isim.

Aynı zamanda Ticaret Bakanlığı bakan yardımcısı da olan Sezai Uçarmak, eski Gümrükler genel müdürü, AKP’den Ordu milletvekili adayı adayı olmuştu.

Cumhurbaşkanından torpilli yorumları ile 5 lüks makam arabası kullanıyor diye haber olan Faruk Özçelik, aynı zamanda Gençlik Spor Bakanlığı müsteşarlarından.

AKP’li bürokrat Prof. Dr. Yılmaz Çolak, polis akademisinden…

Sadık Tıltak, bankacılık sektöründen.

Ziraat Bankası yönetim kurulu üyeleri ve AKP ile ilişkileri ise şöyle:

AKP’li Faruk Çelik, 21,22,23,24,25,26. Dönem milletvekili ve Çalışma-Sosyal Güvenlik Bakanı, Devlet Bakanı, Gıda Tarım Hayvancılık Bakanı…

AKP’li Mahmut Kaçar, 24 ve 26. Dönem Şanlıurfa Milletvekili,

Mehmet Nihat Ömeroğlu, Kamu Başdenetçisi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla biliniyor.

Serruh Kaleli, oğlu AKP’den aday olan Anayasa Mahkemesi eski üyesi. AKP’nin kapatılma davasında ismi çok tartışılmıştı.

Prof. Dr. Gülnur Aybet, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyesi…

Bankanın yönetim kurulunda bulunan Ahmet Genç, Yusuf Dağcan, Hüseyin Aydın, Yusuf Bilmez, Feyzi Çutur, Fatih Mehmet Doğan gibi isimler ise bankacılık sektöründen isimler…

İlginç bir ayrıntı da bu üç devlet bankasının yönetim kurulu üyeleri arasında yer alan AKP’lilerin bankaların yan iştiraklerinde de yer almaları yani oralardan da maaş-huzur hakkı alabilmeleri imkanı var. Örneğin, Serruh Kaleli, Faruk Çelik, Mehmet Nihat Ömeroğlu hem Ziraat Emeklilik, hem Ziraat Sigortacılık yönetiminde. Mahmut Kaçar aynı zamanda Ziraat Katılım üyesi… Bu durum diğer bankalarda da böyle.

Birgün Gazetesi haberine göre, devlet bankalarında yönetim kurulu üyesi olanlar en az 20 bin Lira alıyor.

Üç-dört maaş birden almak, huzur hakkı ve AKP…

AKP, CHP’nin İŞ Bankası’nda bulunan yüzde 28’lik hisse yönetimini değil sadece yönetim kurulunda bulunan üyelerinin aldığı maaş, huzur hakkı gibi konuları da sıkça gündeme getirip, rant algısı yaratmaya çalışıyor. Oysa CHP hisseleri karşılığında para almıyor, CHP’li İş Bankası yönetim Kurulu üyeleri de büyük kazançlar sağlamıyor… En azından AKP’lilerden çok kazanmıyorlar… 18 yıldır iktidarda olup, devleti partileştiren AKP’nin en önemli özelliklerinden biri rantını dağıtırken, üçer beşer maaş alan bürokratlar yaratması oldu. Devlet bürokrasi zaten AKP kadrolarından oluşuyor.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Arpalık Listesi diye nitelendirdiği bir liste kamuoyuna duyurmuş ve “Ülkede ikişer üçer maaş alanlar var. Göz doymuyor. Gidiyor dört beş yerden maaş alıyor” demişti. O listede yer alan birden fazla maaş alan AKP’liler arasında banka yan kuruluşları yönetiminde yer almanın dışında, başka kamu kuruluşlarından ya da özerk kurumlardan maaş alanlar olduğu gibi sarayda görevliler de var.

AKP yandaşlarını devletin tüm imkanlarıyla besliyor, yetmemiş İş Bankası’nı istiyor…

Devlet Bankalarının zarar ettiği bir ortamda İş Bankası’nı da rant pastasına eklemek istiyor…

CHP’li üyelerin İş Bankası yönetimindeki işlevi:

CHP’nin banka yönetiminde bulunan üyeleri, Atatürk’ün emanetini koruyor! CHP hisselerinin kazancı Atatürk’ün vasiyeti gereği Türk Tarih ve Türk Dil kurumu’na aktarılırken, partinin atadığı üyeler de yönetimde yer alırken, bankanın ticari faaliyetlerine karışmaktan ziyade varlığını sürdürmesi açısından emanetçi görevi görüyorlar.

AKP ise dünyanın en iyi bankalarından biri olmuş İş Bankası’nın kaynaklarını elde etmek istiyor, onlar için zarar etmesi ya da kapanması önemli değil. Kamu bankalarının başına gelenler ortada…

Başka bir değişle, CHP bugüne kadar bir emanet olarak gördüğü İş Bankası’nın yaşamasını ve yaşatılmasını önemseyerek tutumlarını belirliyor ama AKP’ye geçerse böyle bir amaç olmayacak, böyle bir hassasiyet olmayacak.

O yüzden bu konu sadece CHP’nin mücadele konusu değil; sadece özel hukuk-miras hukuku diyen hukukçuların mücadelesi de değil; cumhuriyet duyarlılığı ile yaklaşılması gereken bir konu. Tıpkı Atatürk Orman Çiftliği’nde olduğu gibi Atatürk’ün emaneti olarak konuya yaklaşmak ve bir kırmızı çizgi olarak kabul edilmesi gerekiyor.

Etiketler