'Ekonominin büyüme hızı iyice düştü ve artmıyor'

Murat Muratoğlu, Papa'nın açıklamasının ardından Vatikan'la Türkiye'yi kıyasladı.

'Ekonominin büyüme hızı iyice düştü ve artmıyor'

Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, iktidarın gereksiz harcamalarını yazarak, "Zenginleşmek diye bir derdimiz yok. Zengin bir ülke olamayız da zaten! Ekonominin büyüme hızı iyice düştü ve artmıyor. Tabii ki kolay kolay artmayacak!" yorumunu yaptı.

Muratoğlu'nun bugünkü yazısı şöyle:

Ülkenin bir bütçesi var. Harcamalarını oradan yapar. O bütçeyi doldurmak için vatandaşından vergi toplar. Yetmezse borç alır. Borçları kapatmak için vergileri artırır.


Bir başka anlatım şekliyle devleti yönetenlerin harcadıkları paralar milletin ödediği vergiler. Yapacakları borçlanmalar milletin sırtına yükledikleri yükler.

★★★

Süslü süslü anlatınca ülkenin önemli bir kısmı hâlâ anlamıyorsa; Senin paranı harcıyorlar güzel kardeşim!


Sen her harcamanda daha çok vergi ödediğin için daha fakirsin. Senin patronun daha çok vergi ödediği için sana daha az maaş veriyor. Ülke kötü yönetildiği için de o para sana yetmiyor!

★★★

Vergilerin azalması, milletin rahatlaması için devletin küçülmesi, harcamaların azalması gerekiyor. Bunlar olmazsa yeni vergiler kaçınılmaz olarak gelecek… Gelen her vergi toplumun keyfini kaçıracak, refahını azaltacak.
Eğer toplanan vergi artmazsa ülkeyi yönetenlerin rahatı ve keyfi kaçacak! Gönlünce para harcayamayacak. Yandaşlar yeteri kadar ihale alamayacak.

★★★

Ülke bütçesi borca gömülmüş olunca, gözüme batıyor her harcama… Haliyle endişeleniyorum. Bu ülkenin de bir itibarı var sonuçta!
Ya bütçeyi yedik bitirdik, ülke borç içinde yüzüyor diye lüks harcamalarımızı kesersek? İtibardan tasarruf edersek? Uluslararası arena da çok zor duruma düşersek? Boşuna endişelenmişim, harcamalar tam gaz devam ediyor.

★★★

Neyse ki ülkemizin saygınlığını düşünenler var. Cumhurbaşkanlığı'nın talebi üzerine Almanya'dan Ankara'ya dört adet yeni Mercedes S 600 Maybach ultra güvenlikli araç gönderildiğini öğrenince rahatladım.


Almaya bizi kıskanıyor dedikleri de tam olarak bu! Tanesi 1.5 milyon dolar olan bu araçlardan Merkel'de yok! “Biz yapıyoruz, Türkler biniyor” diye tabii ki kıskanırlar!

★★★

Saray yapımından tutun da araç alımına kadar hiçbir şeyde tasarruf edilmiyor. Hatta araçlarla bildiğin kervan düzülüyor. Sayısı 300 mü, 350 mi? O kadar araçla başka ne yapılır ki? Sadece motorlu taşıtlar vergisi ile küçük bir ülke doyar!
Yeni dört araç geliyorsa eskileri de çekilişle halka dağıtsa… Olmaz mı? Sonuçta kendine almıyor. Hepsi milletin aracı…


Halbuki 50 milyon dolar ülke bütçesine yük olacak diye Tank Palet Fabrikası'nı, Katar ordusuna ikram etmemiş miydik biz?


Bütçeye dönersek… Daha fazla para bulabilmek için Borçlanma Genel Müdürlüğü kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti adına uluslararası sermaye piyasalarından borç almak, garanti vermek gibi işlemleri yürütecek. Aynı zamanda yurtiçinden borç arayacak!

★★★

Meclis'e, vatandaşa bir şey açıklanmayacak. Sanki harcarken soruluyordu da, borçlanırken haber verilecek? “İsteseniz de istemeseniz de bu olacak” diyorlar. Olacak!


Neydi; Biz bu millete efendi değil hizmetkâr olmaya geldik! Efendinin durumu belli… Keşke hizmetkârlığı da biraz millet deneseydi…

Biri Papa'ya hizmetkârlığı anlatmalı!
Türkiye gibi adı sıkça terörle ile anılan Müslüman bir ülkeye gelen Katolik âleminin ruhani lideri Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus'u hatırlayın…
Adam İstanbul'da makam otomobili olarak Renault Symbol istemişti. Zaten kendisi Vatikan'da Fiat Albea marka otomobil kullanıyordu.
Herhalde kimse Vatikan'ın parasının olmadığını iddia edemez. Dünyanın en zengini…

★★★

Ölürse şehit olarak makamların en yücesine yükselecek Diyanet İşleri Başkanı'nın korunmak için zırhlı Mercedes kullandığı kendi ülkesinde, kimse Papa'nın hayatına kast edilmeyecek biri olduğunu da söyleyemez.
Sonuçta Papa da Hıristiyan aleminin hizmetkârı… Türkiye'den biri ona gerçek hizmetkârlığı anlatmalı! Vatikan itibarını kurtarmalı!

Hizmetkâr iyi de efendi zorda!


Türkiye acayip bir ülke… Halk bariz şekilde acı çekmekten hoşlanıyor. Daha iyiye özlem yok! Sonuç? Yaşadıklarını hak ediyor!


Kalitesiz yönetilmeyi hak ediyoruz. Düşünsenize, dünyanın hangi ülkesinde yolsuzluklar bu kadar ayyuka çıktığı halde halkın çoğunluğu bunu görmezden gelir? O zaman az bile!

★★★

Gözümüzü kapayıp tuttuğumuz takım ile siyasi parti arasındaki farkı anlayamayacak kadar cehalet söz konusuysa daha iyisi bizim için lüks kaçar…
Zenginleşmek diye bir derdimiz yok. Zengin bir ülke olamayız da zaten! Ekonominin büyüme hızı iyice düştü ve artmıyor. Tabii ki kolay kolay artmayacak!

★★★

Üretim en ucuz şey… İnsan hayatı üzerinden ucuz emek karşılığı gerçekleştiriliyor. Ülkede tasarruf yok!


Borç paraya muhtaçlık hali dışa bağımlılığı kronik hale getirmiş durumda… Hizmetkârların durumu iyi de, efendi zorda!

NE OLMUŞTU?

"Bünyesinde 3 bin kişinin çalıştığı Vatikan'da Papa Francis aşırı harcamalardan şikayetçi. 70 milyon euroluk bütçe açığını kapatmak için toplantı yapılacak. Vatikan yetkilileri makam otomobillerine çok para harcandığını ve işini layıkıyla yapmayan pek çok personele maaş ödendiğini vurguluyor."

Etiketler
Papa Türkiye Murat Muratoğlu