Ünlü ekonomistten 'enflasyon' tahmini: Yeniden yükselişe geçecek dedi, tarih verdi

Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, "Kasım ve aralık aylarında ise yükseliş yeniden başlayacak. Yapılan zamlar, yükseltilen vergilere rağmen yılsonu enflasyonu ayarlamalarla yüzde 13 civarında açıklanacak. En azından böyle planlanıyor." dedi.

Ünlü ekonomistten 'enflasyon' tahmini: Yeniden yükselişe geçecek dedi, tarih verdi

Murat Muratoğlu, bugünkü "Faiz alerjisi, dolar kaşıntısı" başlıklı yazısında, "Faizi istediğin kadar düşür, likiditeyi gevşet, dövizi tut, hareketlenme olmuyorsa gelirler artmıyorsa likidite tuzağındasındır… Gelecekle ilgili endişeler vardır. Onlar giderilmeden işe yaramaz." dedi.

İŞTE O YAZI

Merkez Bankası bu hafta faiz düşürecek. Ne kadar düşüreceği önemli… Sonrasında vereceği mesajların bir önemi yok. Herkes biliyor ki bağımsız değil!


Başkanını daha yeni kovdular… Bağımsız kurumların başkanları, kararları beğenilmediği için kovulabilir mi? Herkes biliyor ki açıkladığı karar aslında sarayın emri…

★★★

Haliyle Merkez Bankası, partinin bankası olunca vereceği mesajlar ancak tost satan merkez büfenin vereceği mesajlar kadar önemli oluyor.
Diğer bir parti oluşumu İstatistik Kurumu… Enflasyonu açıklıyor. Kimse de inanmıyor! Lakin önemli değil… Faiz düşüşünü kalıbına uydurmak gerekiyor.

★★★

Enflasyon geçen yıldan bugüne ölçüldüğünden, geçen yıl yüksek olan enflasyonun yeni açıklanan ile birlikte hesaplamadan düşmesine “baz etkisi” diyoruz.


Geçen yıl eylül ayında 6.30 olan aylık enflasyon, bu yıl hesaplamalardan düşecek. Enflasyon yüzde 2 gelse bile, yıllık bazda yüzde 4.30 azalmış görünecek. Ekim ayında da düşüş devam edecek.

★★★

Kasım ve aralık aylarında ise yükseliş yeniden başlayacak. Yapılan zamlar, yükseltilen vergilere rağmen yılsonu enflasyonu ayarlamalarla yüzde 13 civarında açıklanacak. En azından böyle planlanıyor.


Bizim gibi gelişen ülkeler sınıfında verilen faizlerin ortalaması enflasyonlarının yaklaşık 250 baz puan üzerinde… Yani 2.5 puan… Bu durumda yüzde 15 gibi net faiz hedeflemesiyle gitmeleri gerekir.

★★★

Öyle mi olacak? Tabii ki olmayacak! Erdoğan; “Benim faiz alerjim var” demişti… Bununla mücadele edeceğini söylemişti? Dolar kaşıntısı yan etkisi! Sahi kötü yönetimin ardından faizlerin hızla yükselmesinin sorumlusu kimdi? Oraya hiç değinmedi!


Bir kere faiz ve kur ile mücadele edilmez! Bunlar problem değildir, belirtidir. Ekonomiyi nasıl yönetiyorsan ona göre dengelenir. Kısaca yediğin hurmaların tırmalamasıdır. Ekonominin aynasıdır.

Para politikaları ince ayarlardır. İç siyaset gibi bir amaca hizmet için kullanılırlarsa ekonomiyi kurtarmazlar ama duvara çarptırırlar. Bu nedenle gelişmiş ülkelerde bağımsızdırlar.


Faizi istediğin kadar düşür, likiditeyi gevşet, dövizi tut, hareketlenme olmuyorsa gelirler artmıyorsa likidite tuzağındasındır… Gelecekle ilgili endişeler vardır. Onlar giderilmeden işe yaramaz.

★★★

Sebepleri ortadan kaldırmadın ki sonuçlar değişsin! Ortada ne plan var, ne de program… Bakın faizler düştü dersin. Doları yükseltirsin. Milleti daha da fakirleştirirsin.


Sen milyarlarca doları tatlı tatlı ye, bitir. Yenisi gelmeyince de “suç bende değil” deyip aradan çekil. O zaman kim bu gözlerindeki yabancı? Dışarıdan borç bulabilir miyiz diye bakıyoruz, halimiz çok acı!

Dünya yanlış yolda!


Dünyada da bir faiz düşürme furyası var. Bizim en düşük faizimiz bile dünya ölçeğinde kral! Yine de gelmiyorlar! En önemli nedeni, ülke yönetimini beğenmiyorlar!


Kitaplarda öğretilen; Paranın zaman değerinin faiz oranı cinsinden ölçüldüğüdür. Oysa dünyada akıl almaz bir çılgınlık yaşanıyor.

★★★

Bugün dünyada bırakın “sıfır” faizi, “negatif” faiz söz konusu… Öyle böyle de değil, piyasalarda 16 trilyon doları aşan negatif faizli tahvil işlem görüyor.
Yani bu miktarda para, bugün 100 doları verip gelecekte 99 dolar almaya razı… Bunu anlatmak ve anlamak kolay değil çünkü tarihte daha önce örneği yaşanmadı.
Teoride ekonomiyi canlandırmak için merkez bankaları negatif faiz verip, bankaların kendisinde tuttuğu cari hesaplara uyguladığı faizi eksiye düşürüyor.


Anlamı basit; Bana yatırdığın para için faiz vermem, üste para alırım. Bu parayı bana yatıracağına, kredi ver!

★★★

Negatif faiz uygulaması, şirketler için borçlanma maliyetlerinin düşürülmesini ve kredi talebinin artmasını hedefliyor.
Bankalar da mecburen risk alıp normalde kredi vermeyecekleri şirketleri paraya boğuyorlar. Negatif faizlerin şirketlerin ödeyebileceğinden çok daha fazla borç almasına neden oluyor.


Ne bankalar para kazanabiliyor ne şirketler belini doğrultuyor. Sonuç olarak dünya koşar adım belirsizliğe gidiyor!

Yağmurda Türkiye'ye su yok!
Negatif faiz veren ülkelerin toplam milli geliri, küresel milli gelirin yüzde 25'ine denk… Yani dünyanın dörtte birinde merkez bankaları negatif faiz uyguluyor.
İşlerin bir anda değiştiğini düşünün… Bu 16 trilyon dolarlık tahvili kime hangi getiri karşılığı satacaksınız? Bugün sorun yaşanmaması yapılanın doğru olduğu anlamına gelmez!

★★★

Sonu felaket olabilecek türden yanlış hesaplar yapılıyor ve yapılmaya bir süre daha devam edilebilir. Bir anda dünya finans devleri yıkılabilir, ülke ekonomileri çökebilir.
Mevcut durum şimdilik Türkiye'nin işine yarıyor. Yine de böyle bir ortamda dahi ülkeye para girmiyor! Yağmurlu havada Türkiye'ye su damlamıyor!


Bir de tablonun değiştiğini düşünün ki değişecek… İşte biz o gün düşüneceğiz. Her şey bir anda anlamsız gelecek… İşte biz o gün tükeneceğiz…

Etiketler
Enflasyon Vergi Murat Muratoğlu