Ünlü iş insanı: Ekonomi felç, kaygı içindeyiz

ZAF Şirketler Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Necati Yağcı, "Trenin hangi kompartımanında olduğumuz hiç önemli değil, her sabah uyandığımızda hepimiz ne olacak kaygısını hep beraber yaşıyoruz." dedi.

Ünlü iş insanı: Ekonomi felç, kaygı içindeyiz

Bünyesinde Zafer İnşaat, Mardin Boru Sanayi, Concorde De Luxe Resort, Durusu, Enersis Elektrik Üretim, Z.T Enerji Üretim, Yeni Belen Enerji Elektrik Üretim’i barındıran ZAF Şirketler Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Necati Yağcı, bir yurttaş olarak ekonominin gidişatından kaygı duyduğunu belirterek, “Diyelim ki ekonomi şu andaki durumda kaldı, hasta 39 derece ateşle yanıyor, şimdi 41 derece olsa ne olacak deniyor, zaten şimdi hastanın tüm organları felç olmuş” ifadesini kullandı.

Cumhuriyet gazetesinden Şehriban Kıraç'ın haberine göre ekonomide bir türbülans yaşadığını, burada bu dönemde herkesin yatırımlarda dikkatli olmaya çalıştığını anlatan Yağcı, “Trenin hangi kompartımanında olduğumuz hiç önemli değil, her sabah uyandığımızda hepimizi olumsuz etkileyebilecek gelişme var mıdır yok mudur, faizler, döviz, işsizlik ne olacak diye bu kaygıyı hep beraber yaşıyoruz. Öngörülebilir bir ortamı hep beraber yakalamamız gerekiyor” diye konuştu.

Ekonomide yaşanan sorunlar nedeniyle turizm ve enerji dışındaki işlerde küçülme ya da çıkma stratejilerini değerlendirdiklerini kaydeden Necati Yağcı iş dünyasının yaşadığı sorunları aktardı.

Bu sene grup açısından nasıl geçiyor, bir genel değerlendirme yapabilir misiniz?
- Antalya’daki turizm işimiz Concorde De Luxe Resort açısından sorun yok. KKTC Bafra’daki otelimizi 150 milyon dolarlık yatırımla geçen yıl devreye aldık. Otel henüz yeni olmasına rağmen yüzde 100 doluluk oranlarına ulaştık. Girne tarafında da yeni bir otel yatırımı yapmak için arayışlarımız var. Kıbrıs’da turizm Türkiye’ye göre daha zor, çünkü ulaşım konusunda sıkıntılar var. Türkiye turizminde de 2-3 sene önce yaşanan krizin hasarları yeni yeni atlatılıyor. Kişi başı harcamalar arzu edilen noktalarda değil. Ama turizm tarafında umut verici gelişmeler var.

İhtiyatlı davranıyoruz

Turizmde yeni yatırımlar olacak mı?
- Hem yurtiçinde hem yurtdışında bu anlamda planlarımız var. Bodrum’da bir otel yatırımımız var. 40 milyon dolarlık bir proje. Ama Türkiye’deki mevcut ekonomik durum ve bu durumun finansman üzerindeki etkisi gelir gider durumunu da olumsuz etkiliyor. Faizlerin, kurun yüksekliği ve bu gibi gelişmeler yatırımları olumsuz etkiliyor. Bunun önümüzdeki dönemde tüketicinin alım gücü üzerindeki etkileri nasıl gelişecek, diğer sektörlere nasıl yansıyacak birtakım soru işaretleri var. Bu da bizi daha ihtiyatlı davranmaya sevk ediyor. Herşey normal gitseydi Bodrum’daki oteli gelecek yıl devreye alacaktık. Şu anda bir yıllık gecikme var, ekonominin nasıl şekilleneceğine göre de iki yılı da bulabilir. Sonuçta yatırım yaparken ülkenin genel ekonomik koşullarını, gideceği yolu gözetmek durumundasınız.

Sanayide küçülebiliriz

Bundan sonraki süreçte odağınızda hangi sektörler olacak?
- Sanayi, turizm ve enerji, inşaat sektörlerinde varız. İşimizi yönetebilir büyüklükte tutmak istiyoruz. İşlerimizi biraz sadeleştirip turizm, enerjide büyümek istiyoruz. Sanayide biraz küçülebiliriz. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en önemli fabrikalarından Mardin Boru Sanayi ve Ticaret AŞ ile üretim yapıyoruz. Ama sanayide maalesef arzu edilen kârlılıkları bırakın verimi elde edemiyoruz şu anda. İhracatta ciddi sıkıntılar var, o nedenle bu alandaki yoğunluğumuzu biraz azaltmayı düşünüyoruz. Fabrikayı kapatma gibi bir planımız yok. Bir sektöre girdiğiniz zaman o sektörü geliştirmeniz lazım. Eğer o sektörü yaygınlaştırıp o sektörde bir büyüme stratejisi ve değişik yatırımlar yapamıyorsanız o işte kalmanın rasyonel bir tarafı olmuyor. Belli sektörlere daha fazla ağırlık vererek bazı sektörlerden de çıkmayı planlıyoruz. Inter Yatırım’dan çıkmıştık. Sapanca’daki su şişeleme şirketi Durusu’da büyümeyi tercih etmiyoruz.

Mardin Boru’da ne gibi sorunlar var, neden küçülme planınız var?
- Mardin’deki fabrikada 300 civarı kişi çalışıyor. Fabrikada en önemli pazarlarımız Suriye ve Irak’tı maalesef o pazarlar tıkandı. Bu da yatırımın verimliliğini çok olumsuz etkiledi. Bizim o fabrika için hedefimiz yüzde 50 iç pazar 50 ihracattı. Ama şu anda ihracatın payı yüzde 5’lerde. Şu anda Mardin Boru Fabrikası’nın kapasitesinin yüzde 20’si bile çalışmıyor.

Teşvik yok mu o bölgedeki yatırımlarda?
- Teşvikler yatırım yapmak için önemli unsur ama yaptığınız yatırımla ürettiğiniz ürünleri satamazsanız her şey anlamsız kalıyor.

Bu türbülansta uzun süre kalmamalıyız

Bu dönemde yatırımlarda ağırlığı neden yurtdışına veriyorsunuz? Türkiye’de yatırım yapmak kârlı değil mi?
- Ekonomide bir türbülans yaşanıyor. Bu türbülansta yatırımlarda hepimiz dikkatli olmaya çalışıyoruz. Yeni gelişen pazarlarda daha uygun maliyetlerde yatırımlar yapılabiliyor. Enerjide birtakım fiyatlamalar fizıbıl olmaktan çıkmış.

Ekonomi bu türbülansa uzun süre dayanır mı?
- Bu türbülans içerisinde uzun süre kalmamalıyız, bunun için de hepimize çok büyük görevler düşüyor. Sürekli türbülansta ve yüksek ateşte kalamayız. Her alanda somut, günlük politikadan uzak adımlar atmamız gerekiyor. Orta ve uzun vadeli çözümler geliştirilmeli. Seçim ortamı da bizi çok hırpaladı, belirsizlikler arttı. Bu türbülans daha uzun sürmemeli, yoksa hepimize daha fazla zarar verir. Bu kadar türbülansa şirketlerin dayanması çok kolay olmayabilir. Onun için şiddetle piyasaların normalleşmesi biraz daha öngörülebilir bir ortam oluşturmak için ciddi adımların ivedilikle atılması gerekliyor. Sorunları erteleyerek günü geçirerek, yol alamayız.

Yüzleşme şart

İş insanı olarak, bu dönemde en çok sizi neler endişelendiriyor, ileriye dönük plan yapabiliyor musunuz?
- Bir yurttaş olarak ekonominin gidişatından kaygı duyuyorum. Diyelim ki ekonomi şu andaki durumda kaldı, hasta 39 derece ateşle yanıyor şimdi 41 derece olsa ne olacak deniyor, zaten şimdi hastanın tüm organları felç olmuş. Trenin hangi kompartımanında olduğumuz hiç önemli değil, her sabah uyandığımızda hepimizi olumsuz etkileyebilecek gelişme var mıdır yok mudur, faizler, döviz, işsizlik ne olacak diye bu kaygıyı hep beraber yaşıyoruz. Öngörülebilir bir ortamı hep beraber yakalamamız gerekiyor. Olağanüstü önlemler alınmadan ekonomide düzelme olmayacak. Türkiye yaşadığı tüm sorunlarla yüzleşmek zorunda, faizlerin düşmesi gerekiyor ama ben düşürdüm demekle olmuyor. 3 ay sonra nasıl bir Türkiye olacak kimse öngöremiyor. Türkiye’nin bir sürü alanda sorunu var, ama ekonomi bunların en önemlisi. Ekonomi hepimiz için. Sadece yatırımcı için değil, sokaktaki vatandaş için, çalışan için herkes için önemli. Türkiye’nin ekonomide bir stabilizasyonu yakalaması şart. Bununla ilgili top yekûn bir mücadele vermemiz gerekiyor. Özellikle Kürt sorunun artık çözüm bulması lazım. Çünkü ülkenin enerjisini alıyor. Bir arada yaşanabilir bir ortam nasıl yaratılır bunu konuşmak gerekiyor.

İş dünyası sürekli faizlerin yüksekliğinden ve bu nedenle yatırım yapamadığından şikâyet ediyor. Faizler istenilen seviyeye düşse gerçekten yatırım yapılabilecek bir ortam var mı?
- Faiz bir yere kadar anlam ifade eder. Faiz bir sebep değil sonuçtur. Faizlerin artmasıyla düşürülmesiyle bir şeyi regüle etmek çok mümkün değil. Faiz böyle mekanik biçimde, şöyle düştü yatırımlar oldu, böyle bir şey olmaz. Ekonominin ve piyasanın dengeleri içerisinde faiz bir sonuç olarak düşmeye başladığı anda diğer alanlarda da düzelmeler olur. Şu anda Türkiye’de mevcut borçlar nasıl döndürülecek bunun netleşmesi gerekiyor.

Etiketler
Türkiye ekonomisi