Esad ilk kez bu ifadeyi kullandı
Suriye devleti BM'ye mektup yazarak, ABD'nin desteklediği PKK’nın Suriye kolu YPG’nin omurgasını oluşturduğu SDG’ye "bölücü terör örgütü" dedi ve mücadele edileceğini ifade etti.
Türkiye ile ABD arasındaki Suriye’nin kuzeyinde oluşturulması düşünülen “Güvenli Bölge” mutabakatı kapsamında kara ve hava devriyeleri yapılıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise, konuşmalarında sık sık ABD’nin görüşmeleri uzattığını ifade ederek, ABD’nin, PKK’nın Suriye kolu YPG’nin omurgasını oluşturduğu SDG’ye verdiği binlerce TIR silahı eleştiriyor. Buna karşın ABD’de SDG için “müttefik” ifadesini kullanıyor.
Türkiye, ABD’nin, PKK’nın Suriye kolu YPG’ye verdiği desteği eleştirmeyi devam ederken, Suriye Devlet Başkanı Esad’tan da dikkat çeken bir çıkış geldi. Suriye’nin resmi haber ajansı SANA’nın haberine göre, Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı, Birleşmiş Milletler genel sekreteri ve Güvenlik Konseyi başkanına DSG ile ilgili iki resmi mektup gönderdi. Mektupta, PKK’nın Suriye kolu YPG’nin omurgasını oluşturduğu SDG için, “ABD’nin desteklediği bölücü terörist grupların Suriye halkına karşı bulundukları zorbalık ve saldırıların İsrail’in bölge ve halkları aleyhine hazırladığı planlarla uyuştuğu” şeklinde ifadeler yer aldı.
SURİYE DEVLETİ: SDG, ABD VE İSRAİL PLANI
SDG’nin, Haseke, Rakka, Deyrezzor ve Halep illerinde Suriye halkına karşı saldırılarda bulunduğu ifade edilirken, SANA haberinde mektuplar için, “BM ve BMGK arşivlerinde resmi belge niteliğinde sayılıp Suriye’nin istediği zaman bu belgeyi kullanma hakkını saklı tutan mektuplarında bakanlık; bölücü terörist grupların ABD ve komutasındaki uluslararası koalisyon güçlerinden aldığı desteğe de vurgu yaptı” ifadelerini kullandı.
SANA, Suriye Dışişleri Bakanlığı’nın SDG ile ilgili BM ve BMGK’ya gönderdiği mektupla ilgili haberinin devamı şöyle:
“Bu terörist grupların ABD taşeronu bir kısım bölge ülkelerinin hayata geçirmekte oldukları ve gaspçı İsrail’in hazırladığı bölge ve halkına düşman planlarla uyumlu hareket ettiklerinin altını çizen bakanlık; tüm bunların uluslararası kanunlar ve kararlara aykırı olduğunu vurguladı. Bakanlık uluslararası kanunlar ve kararların Suriye’nin egemenliği, bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve selametinin korunması gereğinin altını çizdiğine dikkat çekti.
