Tahribatın genişlemesine Danıştay geçit vermedi

Bilirkişi raporlarının eksikliğine dikkat çeken Danıştay 6. Dairesi Ardanuç’taki hazır beton tesisi için verilen ÇED gerekli değildir kararını iptal etti.

Tahribatın genişlemesine Danıştay geçit vermedi

Bilirkişi raporlarının eksikliğine dikkat çeken Danıştay 6. Dairesi Ardanuç’taki hazır beton tesisi için verilen ÇED gerekli değildir kararını iptal etti.

Birgün'den Gökay Başcan'ın haberine göre, Artvin’in Ardanuç ilçesinde faaliyet gösteren kırma, eleme, yıkama ve hazır beton tesisinin kapasite artışı ile yer değişikliği için verilen çevresel etki değerlendirme (ÇED) gerekli değildir kararı, Danıştay 6. Dairesi tarafından iptal edildi. Bilirkişi heyetinin eksik olduğuna dikkat çeken Danıştay, projenin Cehennem Vadisi’ne, Korsil Deresi’ne ve Deriner Barajı’na etkisinin araştırılmadığını belirtti.

DSİ Genel Müdürlüğü’ne ait arazi üzerinde faaliyetini yürüten Yılmazlar İnşaat ve Madencilik adlı şirket, DSİ Taşkın Koruma Projesi’nin son bulmasının ardından tesisini hazine arazisine taşımak ve genişletmek için 2018’de ÇED süreci başlattı. Projeyi inceleyen Artvin Valiliği, ÇED gerekli değildir kararı verdi. Bunun üzerine kararı yargıya taşıyan Ardanuç halkı Rize İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Bilirkişi incelemesi kararı veren mahkeme, raporun ardından davanın reddine karar verdi. Kararı temyize götüren Ardanuç halkını, Danıştay haklı buldu. Projenin çevreye vereceği zararın doğru hesaplanmadığını dikkat çeken Danıştay 6. Dairesi kararın hukuka uygun olmadığını belirtti.

SU HAVZASININ ORTASINDA

Kararın sevindirici olduğunu ve süreci takip edeceklerini belirten bölge halkından Elyese Uygun, “Tesisin olduğu yer baraj gölü su tutma havzasının içi. Böyle bir alanda tesisin kurulmasına hiç izin verilmemesi gerekiyordu. Çevresindeki yerleşim yerlerinde meyve ve sebze yetiştiriliyor. Ayrıca yine aynı bölgede tarihi kanyonlar bulunuyor” diye konuştu.

BİLİRKİŞİLER HUKUKTAN UZAK

Kararın emsal niteliği taşıdığını belirten davanın avukatı Halis Yıldırım ise, “ÇED kararını hukuka uygun bulan bilirkişiler ve o raporlara dayanarak kurulan hükmün hukuki dayanaktan ne ölçüde yoksun olduğunu bu karar bariz bir şekilde ortaya koymaktadır” dedi.

ADALET GEÇ GELDİ

Yürütmeyi durdurma kararlarının verilmemesinin çevrede geri dönülmez tahribatlara yol açtığına değinene Avukat Yıldırım şöyle konuştu: “Bu davada da diğer tüm davalarda olduğu gibi yürütmeyi durdurma kararları verilmeyerek doğaya ve onun bir parçası olan tüm canlılara da maalesef telafisi mümkün olmayan zararlar verilmiştir. Bir kez daha ifade edelim ki geç gelen adalet, adalet değildir. Bu mücadeleyi sürdüren Ardanuç halkı ısrarlı, kararlı ve haklı mücadelesi sonucu kazanımlarını sürdürecektir.”

Etiketler
Danıştay