İşgörmezlik ödeneğinden ayrı olarak yapılan para yardımı vergiye tabi mi?

Özellikle tehlikeli işlerde çalışan işçilerin kazada yararlanma nedeniyle hastanede yattıkları veya evinde tedavisine devam edildiği bilinmektedir. Bu durumda...

Sabri Arpaç Yazar sabriarpacymm@gmail.com

Özellikle tehlikeli işlerde çalışan işçilerin kazada yararlanma nedeniyle hastanede yattıkları veya evinde tedavisine devam edildiği bilinmektedir. Bu durumda işçiye iş göremezlik raporu verilmektedir. Söz konusu rapora istinaden uzun süre çalışamayacağı, çalışamadığı süre boyunca yasa gereği iş göremezlik ödeneği verilmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen iş göremezlik ödeneğinin işçinin aldığı ücretten daha az olması nedeniyle, işveren tarafından ayrıca para yardımında bulunulması hallerinde iş görmezlik ödeneğini aşan ödemelerin vergi Kanunları karşısında irdelenmesi bu yazımızın konusu olacaktır.

İŞ KANUNU DÜZENLEMESİ VE UYGULAMASI

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun "İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortasından sağlanan haklar" başlıklı 16’ncı maddesinde, sigortalıya, geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği’’ verileceği düzenlenmiştir.

Bu düzenlemeye göre, iş kazası geçiren işçiye işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödediği iş görmezlik ödeneği dışında ayrıca ödenen yardımların aşağıda açıklanacağı üzere Gelir Vergisi Kanunu kapsamında vergiye tabi değildir.

GELİR VERGİSİ KANUNU DÜZENLLEMESİ VE UYGULAMASI

Gelir Vergisi Kanunu’nun 25’inci maddesi başlığı; "Aşağıda yazılı tazminat ve yardımlar Gelir Vergisi'nden müstesnadır.’’ Şeklindedir. Maddenin 1’nci bendinde açıkça; ‘’ölüm, engellilik ve hastalık sebebiyle verilen tazminat ve yardımlar ile 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu uyarınca ödenen işsizlik ödeneği ve 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’na göre ödenen işe başlatmama tazminatı, Sosyal Sigorta Kurumları tarafından sigortalılara yapılan ödemeler’’ gelir vergisine tabi olmadığı düzenlenmiştir.

Ayrıca Kanunun 40’ncı maddesinde işverenin; "Safi kazancın tespit edilmesi için; ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin ticari kardan indirileceği düzenlendiğinden işçiye iş görmezlik ödeneğinden başka yapılan yardımın da gider yazılabileceği’’ düzenlenmiştir.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 61’inci maddesinde de; "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.’’ Olduğu; Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmeyeceği" düzenlenmesi yapılmıştır.

Buna göre; Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından işçiye ödenen iş görmezlik ödeneğinin işverenle bir ilgisi olmadığından kayıtlarında da gösterilmeyecektir. İşçi bakımından ise, gelir vergisine tabi olmayacaktır. İş görmezlik ödeneğinden ayrı olarak işveren tarafından yardım olarak ödenen miktar ücret sayılarak gelir vergisinden istisna edilecektir.

İşveren tarafından iş görmezlik ödeneğinden ayrıca yardım olarak ödenen yardım ise işveren tarafından ticari kazancın tespitinde gider olarak yazılabilecektir.

DAMGA VERGİSİ DÜZENLEMESİ UYGULAMASI

Damga Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinde, ‘’Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, 3’üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; 9’ncu maddesinde, bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu’’ düzenlenmiştir.
Damga Vergisi Kanunu ve eki tablolarda, ‘’iş kazası geçiren işçiye yapılacak para yardımının damga vergisinden müstesna tutulacağına dair bir düzenleme’’ bulunmamaktadır.

Bu nedenle iş görmezlik ödeneği ya da bunun dışında işveren tarafında yapılacak yardım için ödenen miktar üzerinden Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun IV/1-b pozisyonuna göre damga vergisi kesintisi yapılarak kalan kısım işçiye ödenecektir.

VERGİ USUL KANUNU DÜZENLEMESİ VE BELGE DÜZENİ

Vergi Usul Kanununun 227/1’nci maddesinde; "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." Düzenlemesi bulunmaktadır. Söz konusu kayıtların aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde belirtilen belgeler belgelendirilmesi gerekmektedir. Burada sözü edilen belge işçi bordrosudur.
Vergi Usul Kanunu’nun 238’nci maddesinde, "İşverenler her ay ödedikleri ücretler için ücret bordrosu tutmaya mecbur olukları, düzenlenmiştir. Ancak, Gelir Vergisi Kanunu’na göre vergiden muaf olan ücretlerle diğer ücret üzerinden vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri için bordro tutulmaz." hükmü almaktadır.
Buna göre, işverenler iş kazası geçiren işçileri için Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 16’ncı maddesi uyarınca ilgili kurum olan SGK tarafından ödenen iş göremezlik ödeneğinin işçinin almış olduğu ücretten daha az olması nedeniyle, yardım amaçlı yaptığı para ödemesi için Vergi Usul Kanununun 238’nci maddesi gereğince ücret bordrosu düzenlenmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak; Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 16’ncı maddesi uyarınca ödenen iş görmezlik ödeneğinden başka bir de işveren tarafından ödenecek yardımın işçi için gelir vergisine tabi olmayacağı, yalnızca damga vergine tabi olacağı, işveren için ise yapılan yardımın ticari kazancın tespitinde gider yazılacağı, damga vergisi kapsamında kesintiye tabi tutulacağı ve belgelendirme bakımında Vergi Usul Kanununa göre ücret bordrosu düzenlenmek suretiyle belgelendirileceği gerekmektedir.

(Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 03/06/2021 tarih ve 62030549-120[94-2020/140]-434540 sayılı özelgesi de bu yöndedir).

Tüm yazılarını göster