Sözcü davasında polislerin ifadesi ortaya çıktı

Abone ol

Sözcü Gazetesi’nin 17-25 Aralık sürecinde attığı manşetler üzerine kurulan iddianamede 9 polisin gazeteye fotoğraf servis ettiği ileri sürülürken görsellerin daha önce farklı gazetelerde yayınlandığı ortaya çıktı.

Sözcü Gazetesi gazetesine açılan davada İstanbul Cumhuriyet Savcısı'nın hazırladığı yeni iddianamenin 13,14 ve 15'inci sayfalarında, FETÖ'cü olduğu iddia edilen 9 polisin Sözcü'ye yasadışı ses kayıtları ve teknik takip tutanaklarını haricen ulaştırdığı öne sürüldü.

17-25 Aralık 2013 sürecinde ses kayıtları ve teknik takip tutanaklarını hazırlayan o polis memurlarının isimleri iddianamede yer aldı. Ancak savcılık o polislerin ifadelerini yeni hazırladığı iddianameye koymadı.

Sözcü'den Aytunç Erkin'in haberine göre, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 170'inci Maddesi'ndeki “İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür” ilkesi de çiğnenmiş oldu.

Şimdi gelelim “SÖZCÜ'ye servis yaptığı” iddia edilen 9 polisin ifadesine… SÖZCÜ'ye 19 Mayıs 2017'de yapılan ilk operasyon sonrası hazırlanan ilk iddianame 6 Ekim 2017'de İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiş ve mahkeme başkanı polislerin o ifadelerini ilgili savcılıklardan istemişti.

DİĞER GAZETELER DE VAR

9 polisin ifadesi de süren ilk SÖZCÜ davasında dosyaya girmişti. Buna rağmen yeni iddianamede o ifadeler yer almadı. Peki polisler o fotoğraflarla ilgili neler söyledi? Birinci bilgi şu: İfadeler 2015 yılında alındı. Yani SÖZCÜ'ye yönelik soruşturmanın olmadığı dönemde. İkinci bilgi ise şöyle: Emniyet müfettişleri 9 polise, 17-25 Aralık sürecinde Hürriyet, Zaman, Yurt, Taraf, Cumhuriyet, Akit ve SÖZCÜ'de çıkan fotoğraf ve haberleri sordu. Yani sadece gazetemize yönelik bir araştırma değildi. Polisler gazetelere sızdırıldığı iddia edilen fotoğraflarla ilgili şu bilgileri verdi:

– Polis memuru Yalçın Aksoy: Gazete haberlerindeki konuların basına sızması ve yayınlanması benim bilgim dışında olmuştur. Ben bu bilgileri kimseyle paylaşmadım.

– Polis memuru Turan Güler: Fiziki takip sırasında görüntülerin kim ve ne zaman sızdırıldığını bilmiyorum.

– Polis memuru Ahmet Usta: Görüntülerin kim tarafından hangi amaçla nereye sızdırıldığını bilmiyorum.

– Polis memuru Gürkan Tok: Bu evrakların basına sızmasını kolaylaştıracak şekilde ihmal ve özensiz davranışta bulunmadım. Kim tarafından hangi amaçla sızdırıldığını bilmiyorum.

– Polis memuru Volkan Demirdelen: Sızdırılan tutanaklarla ilgili kesinlikle bilgim yoktur. Böyle bir girişimde de hayatta bulunmadım.

– Polis memuru Kamil Bilgiç: Bahse konu tutanaklar eğer gerçekse bu tutanakları kimin servis ettiğini bilmem.

– Polis memuru Ulvi Şahin: Müfettişliğinizce tarafıma gönderilen fiziki takip görüntülerinin kim tarafından ve hangi amaç ve yöntemle sızdırılmış olduğunu bilmiyorum.

– Polis memuru Yusuf Ayyıldız: Hiçbir gazeteciyi tanımam. Belgeleri vermem, vermedim. Nasıl ele geçirdikleri konusunda bilgim yok.

– Polis memuru Murat Can: Bana okumuş olduğunuz fiziki takip görüntülerini ve tutanaklarını görev yaptığım zamandan bu zamana kadar kimseyle paylaşmadım.

Kılıçdaroğlu'ndan Necati Doğru'ya telefon: Yanınızdayız Medya Yeni yönetmelik gazetecileri hedef aldı! Medya Can Dündar'dan Fatih Portakal'a destek Medya Haber Global'de ayrılık rüzgarı Medya