Rusya nerede hata yaptı? Tedbirleri gevşeten Türkiye’de aynı risk var mı?

Abone ol

Koronavirüs tüm dünyada gerilemeye başlarken Rusya’dan gelen haberler vaka sayısının patladığını ortaya koydu. Ölüm sayısını kontrol altında tutan Rusya’da vakalar neden patladı? Türkiye, tedbirlerin gevşetilmesi ile benzer bir tablo ile karşılaşır mı?

GERÇEK GÜNDEM- Rusya Koronavirüs Enfeksiyonu Kontrol ve Önleme Merkezinden yapılan açıklamaya göre, son 24 saatte 10 bin 102 kişide daha Kovid-19 görülmesiyle vaka sayısı 155 bin 370'e çıktı.

Son iki gündür günlük vaka sayısının 10 binin altına düşmediği ülkede ölü sayısı 95 artarak 1451'e, iyileşen sayısı da 1770 artarak 19 bin 865'e yükseldi.
Öte yandan ülkedeki vaka sayısında günlük artış oranı yüzde 7 olurken, yeni vakaların yüzde 49,1'i hastalık belirtisi taşımıyor.

MOSKOVA'DA VAKA SAYISI 80 BİNİ GEÇTİ

Salgının en çok hissedildiği başkent Moskova'da vaka sayısı 5 bin 714 artarak 80 bin 115 oldu.

Moskova'daki vaka sayısında günlük artış oranının yüzde 7,7 olduğu belirtildi.

Açıklamada, bugüne kadar 4 milyon 460 binden fazla test yapıldığı kaydedildi.

ORDUDA VE ASKERİ OKULLARDA VAKA SAYISI 3 BİN 189

Rusya Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, orduda virüs tespit edilenlerin sayısı 130 artarak 1384'e ulaştı, 2 kişi ağır durumda bulunuyor.
Ordudaki 349 sivil çalışanın yanı sıra Bakanlığa bağlı okullarda 1456 kişide virüs görüldü, toplam 253 hasta ise sağlığına kavuştu.

KOVİD-19'UN RUSYA'DAKİ SEYRİ

Rusya’da, ilk Kovid-19 vakası 31 Ocak’ta Tümen ve Sibirya'nın güneyindeki Transbaykal bölgelerinde iki Çin vatandaşında tespit edilmişti.


İlk Kovid-19 kaynaklı ölüm ise 19 Mart'ta başkent Moskova’da 79 yaşındaki bir kadının hayatını kaybetmesiyle gerçekleşmişti.


Martın sonundan itibaren sınırlarını kapatan Rusya, salgının artmasıyla "yüksek hazırlık durumu"na geçmişti.

Başta Moskova olmak üzere ülkenin bazı bölgelerinde sokağa çıkma kısıtlamaları getirilmiş, market ve eczaneler hariç tüm mağazalar, eğlence, sağlık ve spor merkezleri ile restoran, kafe, müze, sinema ve tiyatrolar kapatılmıştı.
Salgınla mücadele kapsamında 9 Mayıs Zafer Bayramı tören ve etkinliklerinin ertelendiği Rusya'da, çalışanlar için 30 Mart'ta başlayan idari izinlerin 11 Mayıs'a kadar devam edeceği belirtilmişti.

VAKALAR NEDEN PATLADI?

Koronavirüs salgının konusunda iyi verilere sahip olan Rusya’da vaka sayısının bir anda patlaması ‘Rusya nerede hata yaptı?’ sorusunu da gündeme getirdi.
Batı basını uzun süredir aslında Rusya’nın açıkladığı verilerin sağlıklı olmadığını ve Putin’in imajını korumak için aka ve ölüm sayılarının düşük gösterildiği yönünde eleştiriler vardı. Ancak bu eleştiriler bir yana bırakılırsa, açıklanan resmi rakamlardaki artış sayısının arkasındaki nedenler merak ediliyor.

DSÖ NİSAN AYI ORTASINDA UYARMIŞTI

Dünya Sağlık Örgütü, Rusya’yı koronavirüsle mücadele konusunda vaka sayısındaki artış eğilimi üzerine nisan ayı ortalarında uyarmıştı.

DSÖ Rusya Direktörü Melita Vuynoviç, bunun nedenini “Moskova halkının son 10 gün içinde davranışlarında görülen rahatlama” olarak açıklamıştı.

Vuynoviç, “Rossiya 1” kanalına verdiği demeçte, “Maalesef güzel havalar ve halkta görülen rahatlama olmasa rakamlar bu kadar yüksek olmazdı. İnsanlar ‘Bu mesele bana dokunmaz’ diye düşünüp gevşedi” diyerek rehavete dikkat çekmişti.

15 BİN ASKER KARANTİNAYA ALINDI

Rusya, nisan ayı sonlarına doğru ise zafer günü yürüyüşü için prova yaparken sosyal mesafe kurallarını ihlal ettikleri belirlenen binlerce askeri karantina altına aldı.

Savunma Bakanlığı, 15 bin kadar oldukları tahmin edilen askerlerin kışlalarına geri gönderileceklerini ve buralarda iki hafta boyunca karantinada tutulacaklarını duyurdu. Bakanlığın açıklamasında, askerlerde virüs tespit edilip edilmediği belirtilmedi.

GEÇ ALINAN TEDBİRLER VE RAHAVET

Rusya’da yaşanan vaka artışını Gerçek Gündem’e değerlendiren uzun süre Moskova’da yaşayan gazeteci Hakan Aksay, yaşanan durumu iki nedene dayandırdı.

Rusya’nın bazı tedbirleri almakta geciktiğini ve Rus halkının da kurallara uymadığını belirten Aksay, “Halk açıkçası kurallara çok uymuyor. Hatta durum Türkiye’den daha beter. Havalar düzelir düzelmez herkes sokakta. Rusya için pik noktası daha uzak görünüyor. Ancak tedbirler konusunda geç kalındı. 22 Nisan’da yapılacak Anayasa referandumunu ertelememek için Putin mart ayını biraz ıskaladı. Dolayısıyla daha hızlı davransalardı daha iyi seyredebilirdi” dedi.

TÜRKİYE’DE DE BENZER BİR TABLO YAŞANIR MI?

Rusya’da vaka sayısı yatay seyrederken bir anda patlaması, koronavirüs tedbirlerinde bazı gevşeme kararları alan Türkiye’de de ‘bir vaka patlamasına neden olur mu?’ sorusunu gündeme getirdi.

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, Evrensel gazetesine yaptığı değerlendirmede salgınla mücadelede biraz daha iyi noktaya gelindiğini ancak bunun salgının kontrol altına alındığı anlamına gelmediğinin altını çizdi.

Saip, “Henüz testi negatif çıkan hasta sayısı ve bunların ölüm oranlarına yansıması konusunda resmi verilere sahip değiliz. Bu yüzden kesin rakamlarla konuşmak zor. Ancak ilk günlerin yoğunluğu azalmış durumda. Bu da 65 yaş üstünün evde olması, yine 3-4 günde olsa sokağa çıkma yasakları süreci olumlu yönde etkiledi. Ama kontrol altına alındığını söylemek için çok erken” dedi.

Prof. Saip, “20 yaş altı ve 65 yaş üstü en kırılgan kesim. Dışarı çıkmaları halinde çok dikkatli adımların atılması gerekir. ‘Her şeyi kontrol altına aldık büyük bir başarı elde ettik’ demek çok gerçekçi olmadığı gibi doğru da değildir. Bu açıklamalar toplumda rehavete götürdüğü gibi alınan önlemleri de riske atabilir. Aşı çıkana kadar çok rahat etmemiz mümkün değil” ifadelerini kullandı.

‘Toplum Sağlığı Genombilim’ alanının kurucularından Gentest Enstitüsü Direktörü Dr. Serdar Savaş, ‘Tedbirlerin gevşetilmesi, Türkiye’de de Rusya’ya benzer bir vaka patlamasına neden olur mu?’ sorusu üzerine Gerçek Gündem’e şu değerlendirmelerde bulundu:

“SADECE LABORATUVAR SONUÇLARINA GÖRE HASTALIK SAYISI AÇIKLAMA YANLIŞ”

“Türkiye’de Rusya’dakine benzer bir fırlama olmaz. Yeter ki gerçek rakamlar açıklansın. Türkiye’de şu ana kadar açıklana rakamlar gerçek rakamlar değil. Bunun da nedeni klinik olarak Kovid-19 tanısı konulmuş, hastanede Kovid-19 olarak tedavi gören insanlar istatistiklerimizde görünmüyorlar. Bir hastalığın tanısının konmasında sadece laboratuvar testi geçerli olmaz. Eğer sadece laboratuvar testleri geçerli olsaydı Tıp bilimi diye bir bilim olmazdı. Ne Hipokrat zamanında, ne İbn-i Sina zamanında ne de ben Diyarbakır’da sağlık ocağı hekimliği yaparken elimizin altında laboratuvar yoktu ve biz o zaman da tanı koyuyorduk. 'Hele bir PCR icat olsun da tanı koyalım’ demiyorduk. Tıpta asıl olan klinik tanıdır. Laboratuvar sadece destekleyen unsurlardan bir tanesidir. Sadece laboratuvar testlerine göre hastalık sayısı bildirmek yanlıştır. Türkiye eğer gerçek rakamlarını paylaşırsa, gerek ölüm, gerek konulan teşhis bakımından Kovid-19 sayısının mevcudun en az iki katı olduğu görülür.”

Dr. Serdar Savaş, önlemlerin kademeli olarak gevşetilmesinin ne gibi sonuçlar doğuracağına dair ise şunları söyledi:

“Tedbirlerin gevşetilmesi iyi veya kötü diye cevap verilebilecek bir durum değildir. Buradaki temel mesele şu: AVM’leri açarsınız ama bunun kurallarını, -metrekarede kaç insan olacağını, maske zorunluluğu vs- gibi bütün durumları ayrıntılı şekilde yaparsanız sorun olmaz. Bunu yaparken de ‘Halk böyle davrandı, biz halkın böyle yapacağını düşünemedik’ gibi yüzeysel, kifayetsiz mazeretlerin arkasına saklanmazsınız. Yöneticilerin görevi neyin ne olacağını önceden öngörmektir. Onun için onlar yönetici. Yönetici öngörecek ve önlemini alacak. İşte bu önlemler alınırsa sorun olmaz. AVM’lere ne şekilde girilip çıkılacağı son derece önemli.”

“TOPLU İBADETLERE İZİN VERİLMEMELİ”

“Bunu yanında bayram namazı kesinlikle toplu kılınmayacak. Aşı bulununcaya kadar toplu ibadetlere , ister cami, ister cemevi, ister kilise, ister sinagog olsun izin verilmeyecek. Çünkü dibi vecibeleri yerine getirmekle yaş arasında bir ilişki var. Yaş yükseldikçe dini mekanlara gitme oranları artıyor. O nedenle bu mekanalar ileri yaşta insanların gitmesinin mutlak surette engellenmesi lazım.”

“AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİ, MUHTARLIKLAR VE BELEDİYELER DEVREYE GİRMELİ”

Hastalığın takibi konusunda yeni bir modele ihtiyaç olduğunun altını çizen Dr. Serdar Savaş, “Buradaki en önemli husus şu; Bugüne kadar evlerine kapanmak zorunda kalan 65 yaş üstü ile kronik kompleks hastalığı olan insanlar eğer gevşetilen önlemler doğrultusunda tedbirsiz bir şekilde dışarı çıkarlarsa bu insanların hastalanma ve ölüm riski çok yüksek olur. O nedenle benim önerim, Aile Sağlığı Merkezleri, Muhtarlıklar ve Belediyeler kendi sorumluluk alanlarında bu durumda ne kadar kişi varsa tek tek adreslerini telefonlarını çıkartacak, tüm evleri tek tek dolaşacak ve her gün birer defa bu aileleri arayıp bir ihtiyaç ya da rahatsızlık olup olmadığını soracak. Dışarı çıkarken nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda uyaracak. Çünkü bundan sonra bizim risk altında olan grubumuz 65 yaş üstü. Diğer insanların sokağa çıkmalarından dolayı toplum içinde hastalığın bulaşma riski artacak. Ama bunun bir zararı yok. O inşalar için bir zararı yok. Zaten o insanlar arasında ölenler öldü. Ölmeyebilirlerdi, koruyabilirdik ama önlemler yeterince ciddi ve erken alınmadığı için bu kadar can kaybı oldu. Bu can kayıpları önlenebilirdi. Ama bundan sonrasında toplum içerisinde gençlerin ve sağlıklı olanların dolaşarak hastalığı birbirlerine bulaştırmalarında bir sorun yok. Sorun bu insanların gelip bu hastalığı risk altında olan 65 yaş üstüne ve kronik hastalığı olanlara bulaştırmasında. İşte buna yönelik çok özel tedbirler alınması lazım” diye konuştu.

“SINAV TARİHİNİN DEĞİŞMESİ BAĞIŞIKLIK SİSTEMLERİNİ DÜŞÜRÜR”

YKS sınav tarihinin önce ertelenip sonra yeniden erkene alınması kararının yanlış olduğunun altını çizen Dr. Savaş, “Sınavların yapılmasında bir mahsur yok. Ama sınavları önce temmuz diye açıklayıp sonra hazirana çekmek çocukların morali bakımından çok kötü oldu. Bu karar inanın onların bağışıklık sitemini bile düşürür. Zaten sokağa çıkmadılar, psikolojik olarak baskı altındalar bir de bu şekilde ciddi olmayan açıklamaların yapılması da onları çok yıprattı.“ dedi.

Dr. Savaş, seyahat yasaklarını gevşetilmesi ve benzer adımların atılmasında bir mahsur olmadığını, uygulamanın nasıl yapılacağının önemli olduğunu belirterek, “Eğer siz şehirlerarası otobüse 65 yaş üstü risk altındaki insanların yolculuk yapmasına izin verirseniz bu cinayet olur” dedi.

“20 YAŞ ALTI İÇİN KISITLAMA TAMAMEN KALDIRILABİLİR”

20 yaş altı için kısıtlama karartının tamamen kaldırılabileceğini belirten Dr. Serdar Savaş, “Bu insanların tümüyle sokağa çıkabilmesi lazım. Çünkü onlarla ilgili temel endişe onların hastalanması değildi. Onlarla ilgili endişemiz hastalığı toplumda yaymaları riskiydi. Topluma yayılmasında neden korkuyorduk? Birden bire çok sayıda insan aynı anda hasta olursa hastane kapasitelerinin aşılmasından korkuyorduk. Şimdi o hasta olacak insanların önemli bir bölümü hasta oldu. Çok şükür hastane hizmetlerimiz çok iyi. Bunun altını kuvvetle çizmek istiyorum. Hem Sağlık Bakanlığı’na hem de bakanlığın bütün çalışanlarına teşekkür ediyorum. Hastane kapasitelerimiz ve hastanelerde verdiğimiz hizmet çok güzel. Türkiye artık hastane kapasitesinin dolmasıyla ilgili bir sorunla karşılaşmaz. O yüzden 20 yaş altını artık evde tutmanın bir anlamı yok. Bu grubun da sokağa çıkmasına yaş gruplarına göre kademeli olarak artık izin verilmesi gerekir” şeklinde konuştu.

Bu besinler benzediği organa iyi geliyor! Sağlık ABD'li ünlü doktor koronavirüs aşısı için tarih verdi: 'Etkili sonuçlar çıktı...' Sağlık Sağlık Bakanlığı'ndan evcil hayvanlar uyarısı: Temastan kaçının Sağlık 'Aşı konusunda havalara fırlayacağımız haberler alacağız' Sağlık