Mısır polisinden LGBT+ bireyleri bulmak için yeni yöntem
Mısır polisi, LGBT+ bireyleri bulup hapsetmek için "flört uygulamalarını kullanıyor" .
Yeni bir rapora göre Mısır'da LGBT+ mensuplarını "sokaklardan temizlemeye" yönelik acımasız bir girişimde bulunan güvenlik güçleri, flört uygulamalarını kullanarak bu yurttaşları tuzağa düşürüp onları hapse atıyor ve sistematik işkenceyle tacize maruz bırakıyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) perşembe günü yaptığı açıklamada, Mısır polisinin sahte profiller oluşturarak sosyal medyayı ve Grindr gibi uygulamaları gey, lezbiyen, biseksüel ve trans bireylerle tanışmak için kullandığını, ardından bu kişileri sokaktan toplayıp keyfi şekilde tutuklandığını belirtti.
İndepent Türkçe'den Gemma Fox'un haberine göre, Polisin daha sonra da bu kişileri gözaltında tutmayı haklı çıkarmak ve onların aleyhinde suçlama yöneltmek için hukuka aykırı bir şekilde telefonlarının içeriğini incelediği kaydedildi.
HRW'ye konuşan 27 yaşındaki "Yasir", eşcinsel flört uygulaması Grindr'da sohbet ettikten sonra Gize şehir merkezinde bir erkekle buluştuğu esnada tutuklandığını söyledi.
Ellerinde zabıtla geri geldiklerinde Grindr'da tanıştığım o adamın da polis memurlarından biri olduğunu gördüm ve hayrete düştüm. 'Ahlaksızlık yaptığımı' ve 'doğal olmayan cinsel arzularımı' tatmin etmek için bunu alenen ilan ettiğimi söyleyen belgeleri imzalayana kadar beni dövdüler ve küfrettiler.
İnsan hakları örgütünün görüştüğü 15 kişinin tamamı, gözaltındayken güvenlik güçlerinin "tokat atmaktan hortumla dövmeye ve günlerce bağlı tutmaya kadar" fiziksel ve sözlü tacize maruz bıraktığını söyledi.
20 yaşındaki siyasi aktivist ve transseksüel kadın Melek Kaşif, Mart 2019'da bir protestoya katıldıktan sonra tutuklandığını ve buzluk büyüklüğünde, "kafes benzeri bir hücreye konduğunu" anlattı. Kaşif, güvenlik güçleri tarafından özel hayatı, cinsiyet değiştirme ameliyatı ve diğer aktivistlerle ilişkisine dair sorgulandığını belirtti.
Polis memurları beni şimdiye kadar karşılaştığım en kötü sözlü tacize maruz bıraktı ve iki gün boyunca tuvalete gitmemi yasakladı. Beni zorla anal muayeneden geçirdiler. Bana cinsel saldırıda bulundular.
New York merkezli insan hakları gözlem örgütü, görüştükleri 8 kişinin cinsel şiddet mağduru olduğunu, 5'ininse anal muayeneye zorlandığını açıkladı.
Rapora göre 28 yaşındaki bir trans aktivist, polis memurlarının sözde "bekaret" testlerinin bir parçası olarak onu zorla vajinal ve anal muayenelere tabi tutmasının ardından kanamasının üç gün boyunca durmadığını söyledi.
"Alaa" isimli bir mağdur, diğer tutukluların onu acımasızca dövmesi ve birbiri ardına tecavüz etmesinden kaynaklanan yaralar nedeniyle koltuk değneği kullanmak zorunda kaldığını belirtti.
HRW, "'Bekaret' testi ve anal testler, uluslararası insan hakları hukukuna göre işkence ve cinsel saldırı sayılabilecek derecede acımasız, aşağılayıcı ve insanlık dışı bir muamele oluşturmaktadır" açıklamasında bulundu.
Bahsi geçen saldırılar, 2017'de Mashrou' Leila konserinde kalabalıklar arasında Sara Hicazi'nin gökkuşağı bayrağını kaldırdığı fotoğrafının geniş çapta paylaşılmasından sonra ülkede LGBT karşıtı sert kısıtlamaların yaşandığı bir sırada geldi.
Hicazi'yi hemen gözaltına alan polis bu kişiye aylarca işkence yapmış, diğer tutukluları da onu dövmeye ve cinsel saldırıda bulunmaya teşvik etmişti. Bu olaydan üç yıl sonra intihar eden Hicazi'nin ölümü, dünya çapında şok dalgalarına yol açarak dayanışma eylemlerini tetiklemişti.