Kılıçdaroğlu'ndan 'Abdulhamit Gül' açıklaması: Diğer bakanlardan daha sağduyulu bir profil çiziyordu

Abone ol

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Medyascope'ta Ruşen Çakır'ın sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı'nın adayının ilk turda seçimi kazanacağını söyledi.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün görevden affını istemesi ve TÜİK Başkanı Dinçer'in görevden alınmasıyla ilgili görüşlerini de paylaşan Kılıçdaroğlu, gündemdeki Ekrem İmamoğlu'nun balıkçıda yemek yemesi konusunda ise, "Bakıldığı zaman bir kar yağışını gerekçe gösterip kaybedilen İstanbul'u nasıl kazanırızın arayışı içine girdiler. Bu ceplerine çalıştıklarını gösteriyor. İstanbul'dan tekrar nasıl rant kazanabiliriz diye düşünüyorlar." değerlendirmesini yaptı.

Kılıçdaroğlu'nun Ruşen Çakır'a yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle:

TÜİK Başkanı'nı "kul hakkı yemem ben" diyecek noktaya kim getirdi?

Haksızlığa karşı durmanın sonuç verdiğini gösteriyor bize. Bu toplumun bir vicdanı var.

Sayın Gül'ün Adalet Bakanlığı sürecine baktığımızda diğer bakanlar gibi bir tavrı yoktu. Daha sağduyulu bir profil çiziyordu. Dolayısıyla Adalet Bakanı'yla milletvekili arkadaşlarımızın ilişki kurduklarını biliyorum. Bazı yasalarla ilgili rahatsızlıklarını da dile getiriyorlardı.

Otoriterlik eğilimleri giderek artan bir yönetim var.

Yukarıdaki ne yaparsa yapsın otoriter yönetime son vereceğiz. Halkın sağduyusuna güveniyoruz.

Bir devlet var bir de hükümet var. Devleti sağlıklı yapan liyakat sistemiyle oluşturulan bürokrasidir. Devletin hafızasını siyasi partiler tutmaz. Hükümet, devleti yönetmek üzere vatandaşın oyuyla gelmiş ve görev üstlenmiş bir kurum olarak düşünmek lazım. Erdoğan da geldi. 5 yıl devleti yönetmek üzere geldi. Eğer hükümet olanlar bir süre sonra "ben devletim" diyecek duruma gelirlerse devletin içinde çürüme başlar.

Kişinin "ben devletim" diye ortaya çıkması devlet dediğimiz kurumda liyakati düşürür.

"MERKEZ BANKASI'NIN TEK GÖREVİ PARA BASMAK"

Sayın Nebati "Merkez Bankası'nın bağımsızlığı yoktur, sorumlusu benim" dedi. Yasa "Merkez Bankası bağımsızdır" diyor. Merkez Bankası'nın şu andaki tek görevi para basan bir matbaa. Başka hiçbir görevi yok.

İttifakın aktörleri genel başkanlar olarak görüşüyoruz. Karşılıklı güveni tesis etmiş durumdayız. Siyaset dediğimiz güven üzerine inşa edilmek zorundadır. 6 partiden söz ediyorum. Rahatlıkla konuşabiliyoruz, iletişim kurabiliyoruz. Hiç kimsenin belki de tahayyül edemeyeceği bir uyumu sağlamış durumdayız.

3. veya 4. ittifak olabilir. Mesele şu; bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirecek miyiz, getirmeyecek miyiz?

Var olan sistem demokratik değil, otoriter bir sistem. Hukuk yok, adaletsizlikler var. Var olan sistemde milyonlarca kişi umudunu yitirmiş yurt dışında gelecek arıyor mu? Evet arıyor. O zaman bu sistemin nesini savunacaksınız?

"ERDOĞAN BİZANS OYUMLARIYLA İKTİDARINI KORUMAK İSTİYOR"

Erdoğan Bizans oyunlarıyla iktidarını, pozisyonunu korumak istiyor. Yeter kardeşim ya! Milletin ağzındaki lokmayı aldınız. Hala kalkmış "ben iktidar olacağım" diyor. Sarayda oturmuş keyfi yerinde.

Siz ateşten gömlek giydiyseniz vatandaşlar arasında ayrım yapamazsınız. Muhafazakar kesim bize mesafeliyse bunun sebebine bakmak lazım. Zamanında sıkıntılar yaşamışlarsa bizim helalleşmemiz gerekir.

"EKREM BEY'İN YEMEK YEMESİ ÇALIŞMADIĞI ANLAMINA GELMEZ"

Ekrem Bey bilinçli olarak hedefe oturtuldu. Çünkü kusurları, kabahatleri vardı; uçaklar inememişti binlerce yolcu bekliyordu. Tam bir rezalet vardı.

Bu toplumun bir vicdanı var. Ekrem Bey daha önce randevu verilmiş yemek yiyecek. Olabilir, yemek yiyebilir. İBB'nin çalışmadığı anlamına gelmez ki, talimat veriyor, çalışıyor. Ekrem Bey lokantada olmayıp da dozerin başında mı olacaktı? Merkezleri var. Orada bakıldı edildi.

Bakıldığı zaman bir kar yağışını gerekçe gösterip kaybedilen İstanbul'u nasıl kazanırızın arayışı içine girdiler. Bu ceplerine çalıştıklarını gösteriyor. İstanbul'dan tekrar nasıl rant kazanabiliriz diye düşünüyorlar.

MOBESE kameraları da şunu gösterdi. Telefonlarımız dinleniyor dediğimiz zaman bir sürü gerekçe veriyorlardı ama MOBESE gösterdi ki izliyorlar.

"İLK TURDA KESİNLİKLE MİLLET İTTİFAKI KAZANACAK"

İlk turda kesinlikle Millet İttifakı kazanacak. Tartışılan konu isim değil sistem. Bu sistem değişsin mi? Evet değişsin. İttifakın bileşenleri elbette bu sistemi değiştirecek bilgisi, birikimi, kapasitesi açısından bakacak ve ona göre bir aday belirleyecek.

Cumhurbaşkanlığı onurlu bir görevdir. Cumhurbaşkanlığı aynı zamanda devletin sigortası olma durumudur. Türkiye'nin uluslararası itibarı konusunda da saygın bir konumda olmak zorundasınız. Devlette liyakati korumak zorundasınız. Devlette liyakati, adaleti sağlamazsanız devleti yönetemezsiniz. Devleti yönetecek kişi hırslarına da egemen olacak. İttifak kendi içinde oturup konuşarak yetkin birisini getirecektir.

Yayının tamamını buradan izleyebilirsiniz:

AKP'li meclis üyesi isyan etti: 'Dava dava' dediğimiz koca bir yalanmış Siyaset Abdulhamit Gül’ün istifasıyla kulisler hareketlendi: 'Sırada dört bakan daha var' Siyaset Orhan Uğuroğlu yazdı: Sicilinde FETÖ irtibatı olmayan AKP'li yok mu? Siyaset CHP'li Şeker: Türkiye'de üretilen hızlı tanı kitlerinin satışı neden yasak? Siyaset