'İlla kafasına mı sıkalım'ı tehdit saymayan savcılık kararına itiraz

Abone ol

CHP'li Mahmut Tanal, kendisine “İllaki gidip kafasına mı sıkalım” şeklinde ölüm tehdidinde bulunan Şükrü K. isimli şahıs hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen kavuşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin karara itiraz etti.

CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, sosyal medya hesabından kendisine “Hain” diyerek hakaret edip, “İllaki gidip kafasına mı sıkalım” şeklinde ölüm tehdidinde bulunan Şükrü K. isimli şahıs hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen kavuşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin karara itiraz etti.

Tanal, Ankara Sulh Ceza Hakimliği’ne sunduğu itiraz dilekçesinde, Şükrü K.’nin, sosyal medya platformu Facebook’ta, bir başka şahsın TBMM’de basın toplantısı düzenlediği ana ait fotoğrafı paylaşıp, şahsını açıkça hedef gösterdiği paylaşımın altına “Yok bu hainleri hala daha yargılamayanlar neden illaki gidip kafasına mı sıkalım” diye yazdığını hatırlattı.

Tanal, şüphelinin, şahsının fotoğrafının olduğu paylaşımın altına yazdığı “Yok bu hainleri hala daha yargılamayanlar neden” ifadesinin, çok açık bir şekilde eleştiriden uzak, tamamen hakaret, aşağılama ve hedef gösterme kastı içeren bir ifade olduğunu belirtti.

CHP’li vekil, şüpheli Şükrü K.’nin yaptığı paylaşımın devamı olan “illaki gidip kafasına mı sıkalım” ifadesinin ise şahsına yönelik alenen ölüm tehdidi içeren, hedef gösterici, yaşam hakkıma bir saldırı ifadesi olduğunu vurguladı.

BAŞSAVCILIĞIN TAKİPSİZLİK KARARI HUKUKİ DEĞİL

Dilekçesinde, şüpheli Şükrü K.’nin vermiş olduğu ifadesinde üzerine atılı eylemi kabul edip, söz konusu ifadeleri kendisinin yazdığını doğruladığını anlatan Tanal, tüm bunlara rağmen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakaret suçu yönünden “hain kelimesinin ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı”, tehdit suçu yönünden “sözlerin mağdura yöneltilmemesi” gerekçesi ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğine dikkat çekti.

Şüpheli hakkında kamu davası açılması için CMK’nın 170. maddesine göre “toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturması” şartının arandığını anımsatan Tanal, “Soruşturma makamının topladığı deliller ile şüphelinin hakaret ve tehdit içeren ifadeleri kendisinin yazdığını kabul etmesi karşısında, somut olaya özgü Yargıtay kararının gerekçe gösterilerek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi hukuka aykırıdır. Bu nedenle ilgili kararın kaldırılması gerekmektedir” dedi.

BİLİNÇLİ OLARAK PAYLAŞILDI

Başsavcılığın şüphelinin tehdit içerikli sözlerinde irsal kastı olmadığı gerekçesiyle tehdit suçunun kanuni unsurlarının oluşmadığı kararına katılmanın mümkün olmadığının altını çizen Tanal, “Şüphelinin, doğrudan şahsımı kast ederek sarfettiği ‘İlla ki gidip kafasına mı sıkalım’ sözleri, tehdit suçunun kanuni unsurlarını taşımaktadır. ‘İlla ki gidip kafasına mı sıkalım’ ifadesi, kolayca anlaşılacağı üzere halkın oyuyla seçilmiş milletvekiline bir silahlı saldırı düzenleme niyeti taşındığının itirafıdır. Şüpheli, ‘CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ olarak şahsımı açık bir şekilde ölümle tehdit etmiştir. Zaten şüpheli ifadesinde, yukarıdaki ifadeleri kendisinin yazdığını kabul etmiştir. Buna rağmen tehdit suçunun oluşmadığından bahisle takipsizlik kararı verilmesi hukuki değildir” değerlendirmesinde bulundu.

CHP’li vekil Mahmut Tanal, Başsavcılığın şüpheli Şükrü K.’nin söz konusu mesajı doğrudan kendisine ait hesapta paylaşmaması gerekçesiyle şüphelinin irsal kastı olmadığına kanaat getirmesini eleştirerek, şunları dile getirdi: “İnternet teknolojisinin gelişmesiyle, sosyal medya (Twitter, Facebook, Instagram vb.) kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte mesaj iletme şekli ve algılar değişmiş, yapılan paylaşımlar, kaleme alınan yazılar, fotoğraf ve video içerikli mesajlar, muhatap alınan, hedef alınan kişinin, platformlardaki ‘arama’ özelliği sayesinde kolayca ulaşabileceği, görebileceği düşüncesiyle bilinçli olarak paylaşılmaktadır. İnternet sayesinde mesafe, yüz yüze gelme kavramının değiştiği günümüzde, sosyal medya paylaşımları bir anlamda yüze karşı söylenmiş olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle şüphelinin sözlerinin, CMK 170. madde gereği tehdit suçunun işlendiğine ilişkin ‘yeterli şüphe’ oluşturduğunun kabulü gerekmektedir.”

Koronavirüs kuralları hiçe sayıldı: AKP'li belediyede 'sosyal mesafesiz' toplantı! Siyaset Kılıçdaroğlu'ndan 'Siyasi Partiler Yasası'nda değişikliğe onay: Vekil adaylarını halk seçsin Siyaset İŞKUR'daki kafa karıştıran kiralama iktidar partisini karıştırdı: AKP’liler AKP’liyi savcılığa şikayet etti Siyaset CHP'li Polat'tan 'sosyal medya' ve 'erken seçim' çıkışı Siyaset